Hocam, iyi olduğum bir konu, cevap vermeliyim.
Mihver Devletleri'nden Almanya'nın durumuna bakalım: 1. Dünya Savaşı sonucunda ihtilaf devletleri, Almanya'ya çok ağır şartları olan Versay antlaşmasını imzalatmışlardır. Savaşı kaybettiğini düşünmeyen Almanlar üzerinde ekonomik ve psikolojik etkiler yapan bu anlaşma, faşist Nazi Partisi'nin yükselmesine neden olmuştur. 1933 yılında iktidarı biraz da ayak oyunları ile ele geçiren Naziler, Versay antlaşma maddelerini yok saymaya başlamışlar ve yayılmacı politikalarını uygulamaya koymuşlardır. İlk olarak aynı ırkı barındıran Avusturya'yı ilhak etmişler, ardından Alman dili konuşan Çekoslovakya'daki Sudetland bölgesini bahane ederek bu ülkeyi de işgal etmişlerdir. İngiltere ve Fransa tüm bu olanları yeni bir savaş çıkmasın diye yutmuş, fakat Polonya'nın işgali bardağı taşıran son damla olmuş ve 1 Eylül 1939'da savaş patlamıştır.
İtalya'nın Durumu: 1. Dünya savaşında önceleri Alman tarafında olsalar da, ilerleyen süreçte ihtilaf devletlerine katılmışlar, fakat savaş sonunda vaad edilen ülke çıkarları gerçekleşmeyince tavır almışlardır (Osmanlı savaş sonunda işgal edilince, İtalyanların hiç sorun çıkarmadan işgal topraklarından çekilmeleri, hatta Anadolu'ya asker, silah kaçıran Milli Mücadele hareketini, görev yaptıkları bölgelerde görmezden gelmeleri bu sebeptendir). Diğer yandan, İtalya'nın batılı sömürgeci devletlere nazaran, sömürge bölgelerinin olmaması ve doğal kaynaklardan uzak kalması, 1920'lerde faşist Mussolini hareketine güç vermiştir. Mussolini ve Hitler dostluğu, doğal olarak onları da 2. Dünya Savaşına sokmuştur. Mussolini ilk olarak Kuzey Afrika ve Yunanistan'a saldırmıştır.
Japonya'nın Durumu: Sanayileşmeyi başaran uzak Asya ülkesinin neredeyse doğal kaynaklarının (özellikle maden ve enerji) hiç olmaması ve bu kaynaklara açlığı, diğer yandan burnunun dibindeki kaynakların, Hint Adaları ve Güney Asya bölgesinin batılı ülkelerce (İngiltere, Fransa, Hollanda) sömürgeleştirilmesi, Japon yönetiminde yükselen faşizme neden olmuştur. 1932'de önce Mançurya'yı ardından 1937'de Çin'e saldırması ile yayılmacı politikalara başlamışlardır. Enerjinin çoğunu ABD'den alan Japonya'ya ambargo ve yaptırımlar uygulanması, kaynaklara ulaşma baskısını artırmıştır. Yayılmacı politikalarına en büyük engel olarak ABD'yi gördükleri için Pearl Harbor limanında bulunan Pasifik Donanması'na saldırarak, ABD'nin Pasifikteki etkinliğine son vermek istemişlerdir.
Savaşın yıkıcı olması, silah teknolojilerindeki gelişmelere bağlanabilir. Bombardıman uçak teknolojisi, uzun menzilli toplar ve sivillere zarar vererek, psikolojik savaşın verilmesi, tarihte ilk defa sivil kaybın asker kaybının kat be kat önüne geçmesine neden olmuştur. Fakat asıl neden, sapkın faşist anlayışın kendilerinden alt ırk olarak gördükleri (Bolşevikler, Yahudiler, Çingeneler, Asya ırkları) insanlara soykırım uygulanmasıdır. Tarihin en unutulmaz travmatik insanlık dramları bu sapkınlık nedeniyle yaşanmıştır.