İnsanlarla sohbet ederken, öncelikle kulaktan beyne giden sinyaller dil işlemeyle ilgili bölümlerde işlenir ve "anlam çıkarma" dediğimiz zihinsel süreç çok kısa sürede gerçekleşir. "Anlam çıkarma" dediğimiz gerçekten çok karmakarışık süreçten sonra beyin, sohbetin "konusunu" belirler, beyinde bu "konu" ile ilgili bilgilerin bulunduğu bölge ve o bölgedeki nöronlarla bağlantılar kurar ve elektriksel sinyaller olarak gözlemlediğimiz bilgi akışı başlar. Tabii ki sadece gerekli bilgiler değil, konuşma üslubumuzu, ses tonumuzu, hangi kelimeleri nasıl ve hangi sırada kullanmamız gerektiği gibi dil fonksiyonlarımızı kontrol eden bölgelerle de her konuşmamızdan önce olduğu gibi bağlantılar kurulur ve tüm buralardan gelen sinyaller ile içinde bulunduğumuz durum, bulunduğumuz ortam, konuştuğumuz kişi, sohbetin konusu, ruh halimiz yani anlık nöropsikolojik durumumuz gibi durumların birbiriyle uyumlu ve dengeli bir şekilde yorumlanması sonucu beyinde ilk önce bir "düşünce" oluşur ve bu "düşünce" yine elektriksel sinyal formunda dil işlemeyle ilgili bölümlere iletilir. Burada işlenerek son haline gelen "cümle", ağız hareketleri ve ses tellerinin titreşimi gibi hareketleri kontrol eden motor merkezlere talimat şeklinde iletilir ve bu sinyal de motor merkezler tarafından ağız ve ses telleri gibi bölgelere sinapslar yoluyla iletilir. En sonunda bu talimatlara uyan hücrelerin işlevlerini yerine getirmesiyle bir cümle ya da kelimeyi söyleyebilir ve karşılığında aldığınız yanıtı da yine aynı işlemlerden geçirerek birbirinizle sohbet edebilir veya tartışabilirsiniz.[1]
Kaynaklar
- J. Rossier. (2009). Wiring And Plumbing In The Brain. Frontiers in Human Neuroscience. doi: 10.3389/neuro.09.002.2009. | Arşiv Bağlantısı