Eğer kastettiğiniz içgüdüsel bir korku anlayışı ise kısaca bu evrimin bize kendimizi savunmamız yani hayatta kalmamız için kazandırdığı bir mekanizmadır ve bu bağlamda bir miktar köpek veya başka benzer bir hayvan korkusu normal ve gereklidir. Ama şiddetli bir korku söz konusuysa bu bir fobidir ve buna yunanca cyno-köpek kelimesinden gelen Cynophobia deniliyor.
Sağlık hizmeti çalışanları, kaç kişinin bu özel fobiye sahip olduğundan emin değil. Bazı araştırmalar, yoğun hayvan korkusunun en yaygın özgül fobi türlerinden biri olduğunu göstermektedir. Ve hayvan fobisi olan yaklaşık her 3 kişiden 1'i köpeklere karşı aşırı bir korkuya sahiptir. Bu fobiden muztarip olan kişiler bir köpeğin havlamasını duyduğunda, bir köpekle ilgili bir film izlerken ya da bir köpeğin olabileceği bir yere giderken şiddetli bir kaygı ya da tam bir panik atak yaşayabilirler. Şiddetli vakalarda, bu bozukluğu olan kişiler, bir köpekle karşılaşmaktan endişe duydukları için arkadaşlarından kaçınır veya içeride kalırlar. Birkaç terapi türü, bu fobisi olan insanlara yardımcı olabilir.[1]
Belediye tarafından aşısı yapılmış ve vücudu temiz(hastalık kapmamak için) sokak köpeklerinden korkmamızı gerektiren bir durum olmadığı kanaatindeyim. Başıboş sokak köpeklerinin ise çoğunluğunun saldırgan olduğunu ve kuduz yapma ihtimalini varsayarsak hayatta kalabilmek adına korku hissimizin tetiklenmesi son derece normal.
Nesnelerden ve durumlardan, üç ana yolla korkmayı öğreniriz.Bunlardan biri de bir durumdan korkan diğer insanları gözlemlemektir yani bu kişiye gergin olmayı öğretebilir.[2]
Sosyal medyada başıboş sokak köpeklerinin saldırı haberlerini,videolarını ve saldırıyı yaşayan insanların deneyimlerini izlemek ve okumak bizim gergin olmamıza veya bizde korkunun yaranmasına sebep olabiliyor.