"İnanma" kelimesine ne atfettiğimiz ile ilgilidir.
Körü körüne, dayanaksız, maddi temelden yoksun, izah edilemez, ispatlanamaz vb. bir durumun kabulü mü yoksa aksine maddi evrenin yasalarına uygun olarak, akıl ve bilim ile maddi gerçekliği daha önce kanıtları ile defalarca ortaya koyanların yaptığı uğraşın kendisine duyulan güven beyanı mı?
İlki soyut bir dünyanın ön kabulüne dayanan “inanç” temelli bir argüman iken ikincisi salt dil üzerinden ve daha çok “güven” içerikli bir beyandır.
Bu nedenle halkın genel geçer dili üzerinden güven beyanı anlamına gelen, bilime ve bilim insanlarına inanmak ifadesindeki “inanma” ne bilime ne de bilim insanına halel getirmez diye düşünüyorum.
Tabi bu, bunun yerine daha uygun olan “güvenmek” ifadesinin kullanılması önünde bir engel değildir ve bence tercih de edilmelidir.