Üretenin yöneteceği bir dünyanın inşa kılavuzudur.
Marksizm; Karl Marks ile Friedrich Engels’in geliştirdiği , dayanağını bilimden alan ekonomi-politik bir dünya görüşüdür. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyayı hedefler. Felsefeyi ve ebesi olduğu bilimi, yorumlama ve tanımlamanın ötesinde değiştirme görevi ile yükümlü kılar, dolayısıyla felsefecileri ve bilim insanlarını da.
Yeni insanın önündeki tek ve en acımasız engelin özel mülkiyet olduğu vurgusu üzerinden, emeğin yarattığı artı değerin ve bu artı değere, sırf üretim araçlarına sahip diye zorla konan burjuvazinin bütün melanetlerin başı olduğunu ifade eder.
Milyarlarca emekçinin karın tokluğuna yaşadığı ve aslında her şeyi var ettiği bir dünyada sırf üretim araçlarına sahip diye bir avuç zenginin sefa sürmesinin adil olmadığını, emekçiler olmadan burjuvazinin “tuvalete” bile gidemeyeceğini ve fakat değeri yaratan milyarların dağınık, o bir avuç sermayedarın ise yaşamın her alanında örgütlü oluşları nedeni ile dünyada acının, yokluğun, yoksulluğun sürekli hale geldiğini söyler. Dayanakları ile de sunar. “Dünyanın bütün işçileri birleşin” veciz sözü buna işaret eder.
Marksizm; sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın inşası hedefi ile önce burjuvazinin (bu haksız ayrıcalıktan gönüllü olarak asla vazgeçmeyeceği öngörüsü ve yılların deneyimi üzerinden) zorla tahtından indirilmesi gerektiğini savunur.(proleterya diktatörlüğü) Ancak bununla yetinmez. İster burjuvazi ister proleterya diktatörlüğü fark etmeksizin, devlet ve sınıflar var oldukça yeni insana yaraşır bir özgürlüğün asla var olamayacağını, insanın kurtuluşunun sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın inşası ile mümkün olabileceğini, bunun için proleterya diktatörlüğünün sosyalizme ve sosyalizmin, devleti de sönümlendirerek komünizme, kesintisiz devrim ile dönüşmesi gerektiğini savunur. Öyle bir dönüşüm sonrası demokrasi dahi bir ihtiyaç değildir. Üreten, yaşamın her alanında yönetimin doğrudan kendisidir.
Merkezinde emek vardır, toplumsal ve ekonomik dayanaklarını evrimden ve bilimden alır.
İnsanların ihtiyacı sınırsız oysa üretim (kasti olarak) sınırlı. Oysa bilimin kar amacı ve egemenin sopası olmaksızın insanın hizmetinde olacağı, üretenin ürettiği hakkında doğrudan ve tek söz sahibi olduğu bir dünyada bu değişecektir. “Herkese ihtiyacı kadar mal ve hizmet ve herkesten yeteneğine göre iş, tembellik hakkı dahil” temel hedeftir.
Marksizm; mevcut burjuva düzeninin, bilime, akla, insana ve doğaya düşmanlığını kanıtlarıyla ortaya koyan bilimsel bir dünya görüşüdür.