En basit haliyle, varlıkların varoluş sergilemekte kullandıkları alanlar olarak tanımlanabilir.
- Boyutta varlıklar kendilerini sadece nokta olarak ifade edebilir.
- Boyutta, varlıklar kendilerini çizgi olarak ifade edebilir.
- Boyutta varlıklar kendilerini derinlikli cisim olarak ifade edebilir.
Yani bir varlık, varoluş sergilemeye başladığında, farklı boyutlarda farklı görünür, çünkü kendi varoluşunun sadece o boyutun izin verdiği kadarını ortaya koyabilir. Bir kürenin, 2 boyutlu yüzeyde daire olarak görünmesi gibi. Aynı küre, 1. boyutta sadece nokta olarak varolabilir. Çünkü o boyutun izin verdiği varoluş biçimi o.
Durum böyle olunca, tabii ki derinlikli 3boyutun da bir varlığı ifade etmede mutlak yeterliliğe sahip olamayacağı anlaşılır. Biz henüz 3 boyut dışını deneyimleyemediğimiz için, bu gerekliliği anlayamıyoruz. Ancak şöyle düşünebiliriz ki, 2. boyuta yansıyan bütün 2boyutlu şekiller, 3 boyutlu derinlikli bir nesnenin derinliğini kaybetmiş halleri olacak. Hmmm demek ki, 3. boyutta görünen bütün derinlikli cisimler, bir üst boyuttaki varlıkların özelliklerini kaybetmiş halleri olabilir o zaman.... Ve bu boyut hiyerarşisi sonsuza kadar da gidebilir.
Bizim boyutumuzda olup, bu boyuttaki varlıklardan farklı davranan fenomenler, üst boyutu anlamakta faydalı olabilir. FOTON ve ELEKTRON, asla bu boyuta ait bir şey gibi davranmazlar örneğin. Foton için zaten zaman diye bir şey yok. Kütlesi yok. Elektronun da nerede bulunduğu net olarak ölçülemez. Orbital, bir elektronun varolma ihtimallerinin en yüksek olduğu alanlar. Mutlaka orada olduğu alanlar değil. Ayrıca biliyoruz ki, elektronlar (fotonlar ve moleküller de), gözlemci etkisinde ve gözlemcinin olmadığı durumlarda farklı hareket ediyor. (Dalga - parçacık) Bunun gibi fenomenler, belki de üst boyuttan en az kayba uğrayıp burada kendini ifade eden şeyler olabilir.