Pozitif düşünmenin stres karşısında bizi daha güçlü yaptığı, daha doğrusu stresli durumu daha başaçıkılabilir bulmamıza yardımcı olduğu söylenebilir[1] . Hatta bazı terapi yaklaşımları (ör: çözüm odaklı terapi) bu prensip ile hareket etmekte. Ayrıca son yıllarda öne çıkan pozitif psikoloji akımı da sadece olumlu düşünmenin herseyini çözümü olmadığını söylemekle birlikte olumlu düşünmenin öneminin altını çiziyor[3]. Çekim yasasının bazılarınca “işe yarıyor” görünmesinin bir nedeni olumlu düşüncenin bu özelliği ile ilişkili olabilir.
Diğer taraftan çekim yasası herşeyi sadece düşünmeye bağlamakta. Çekim yasasına göre istemediğiniz durumları düşünmek onları çekecektir. Bu da yaşamda karşılaşacağınız riskli durumları önceden düşünmeyin ve planlamayın demek. Sadece herşeyin iyi olacağını düşünün ve olsun. Bu mantık ile aslında eyleme geçemeye de pek gerek yok çünkü siz istediğinizde evren size zaten istediğinizi verecek. Çekim yasası “uzmanı” Esther Hicks’in “ Bu dünyaya eylem ile yaratmak için gelmediniz” şaşırmalı[2]. Bu durumda çekim yasası size olumsuz hiçbirşeyi düşünmeye gerek kalmadan, sadece isteyerek herşeyi elde edebileceğinizi söylüyor. Böyle bir vaad elbette herkes için fazlasıyla çekici. Bence çekim yasasını ve aslında tüm sahte bilimleri hala gündemde tutan bu çabasız büyük ödül vaadi.
Kaynaklar
- Naseem, Z., et al. (2022). Positive Thinking In Coping With Stress And Health Outcomes: Literature Review.. Journal of Research & Reflections in Education (JRRE), sf: 42-61. doi: 10.1.1.1078.6530. | Arşiv Bağlantısı
- Farber, N.. The Truth About The Law Of Attraction. (18 Eylül 2016). Alındığı Tarih: 7 Ağustos 2022. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
- Martin E. P. Seligman, et al. (2022). Positive Psychology: Faqs. Psychological Inquiry, sf: 159-163. | Arşiv Bağlantısı