Karmaşıklık diye bakarsanız, frontal korteksimizin az-çok gelişkin bir donanım olduğunu iddia edebiliriz bence. Uyum diye baktığınızda, Tardigrade'ler (şu vakum ortamına bile dayanabilen ufak canlılar) en gelişkin oluyor. Bireyleri feda etme pahasına ayakta duran karıncalar, başka bir adaptasyon örneği. Yani evrime, popülasyon dinamiklerini de katmak lazım aslında. Çok uzun vadeli bakarsak, gezegenden kaçma ve belki yok olacak genişçe bir canlı arşivini yanında götürme şansı olan tek canlı biziz sonuçta.
"Geriye gidiş" bir anlamda mümkün. Geçen gün canlı yavru doğuran kertenkelelerin tekrar yumurtlamaya başladıklarına dair bir haber vardı mesela. Genetik mirasımızın bir kısmı yok olmak yerine pasif konuma geçiyor. Bunları yapay olarak harekete geçirip, tavukların kuyruklarının tekrar uzamasına veya gagalarında diş çıkmasına neden olabiliriz. Doğada da ihtiyaca göre böyle şeyler yaşanabilir.
Kakapo, uçarak Yeni Zelanda'ya ulaştıktan sonra bu yeteneğini kaybeden bir papağan türü. Ortamda avcı olmayınca, uçmanın da bir anlamı kalmıyor.