Sismologlar, olası İstanbul depreminin büyüklüğü ile ilgili çeşitli tahminlerde bulunmuşlardır. Genel kanı ise 7'nin üzerindedir. Özellikle medya tarafından yanlış ifade edilen kavram yanılgıları vardır. Genellikle büyüklük ve şiddet birbirine karıştırılsa da, ikisi farklı kavramlardır. Depremin büyüklüğü, kırılan yüzeyin büyüklüğünü ve bunun sonucunda açığa çıkan enerjiyi ifade eder. Depremin şiddeti ise, depremin meydana geldiği bölgenin jeolojik özelliğine göre değişir. Örneğin alüvyon bir temel ile kuvarsitten müteşekkil bir arazide depremin etkisi farklı hissedilecektir. Çünkü deprem dalgaları, sertliğinden dolayı kuvarsitten daha hızlı geçerler. Alüvyon arazide ise tam tersi olur. Diğer hususlar ise binaların sağlamlığı, yol, tünel, köprü vb. yapıların durumu da depremin şiddetini etkiler. Örneğin İstanbul ve Tokyo'da 7 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini varsayalım. Depremin büyüklüğü aynı olsa da şiddet farklı olacaktır. Çünkü Tokyo'daki şehir altyapısı depreme hazırlıklı olduğu için bu durumdan daha az etkilenirken, Türkiye'de ise tam tersi bir durum yaşanacaktır.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün hazırlamış olduğu 'İstanbul Risk Haritası' adlı haritaya göre İstanbul'da 4 deprem bölgesi vardır. Depremin tehlikesi güneyden kuzeye doğru azalmaktadır. Uzmanlar, deprem meydana geldiğinde en büyük yıkımın İstanbul'un güneyinde meydana geleceğini ifade etmektedirler.Bu durumun sebebi hem fay hattına yakınlığı, zemin özellikleri, nüfus fazlalığı, binaların durumu vb. özellikler bu durumun başlıca sebepleridir.