Newton hatalı değildi ancak teorisinin sınırları vardı. Kabaca, kabul edilen her açıklama tarihsel olarak kendisinden sonra gelen açıklamanın özel halidir. Bu anlamda Newton'un açıklamaları düşük hızlarda ve düşük çekim alanlarında geçerli. Ancak hızlar yükseldiğinde Newton mekaniği yerini özel görecelik teorisine bırakıyor. Birbirine göre ışık hızı ile kıyaslanabilir yüksek ve sabit hızlarda hareket eden sistemlerde (referans çerçevelerinde) özel görecelik teorisi geçerli iken, birbirine göre yüksek ve sabit olmayan hızlarda hareket eden sistemlerde (referans çerçevelerinde) genel görecelik teorisi geçerlidir. Genel görecelik teorisi kütle çekimini bir kuvvet olarak ele almaz. Uzay-zamanın geometrik bir özelliği olarak kurgular kütle çekimini. Buna göre tüm kütleli cisimler uzay-zamanı "büker" ve tüm hareketli sistemler de "bükülmüş" uzay-zamanda hareket eder, ışık da dahil! Yani -kabaca- ışığın kütle tarafından çekilmesi değil de, ışığın "bükülmüş" uzay-zamandaki hareketinin, 3 boyutlu uzayda doğrusal bir yol izlemiyormuş gibi görünmesi gibi bir durum vardır.