Takıntıları iki farklı şekilde kategorize edebiliriz. Birincisi zararsız takıntılar. Burada ritüele dayalı bir dopamin arayışı görürüz, güne yatağınızı toplayarak başlamak size dopamin sağlar ve başarılı hissedersiniz. Bu hazzı tekrar yaşamak adına ertesi gün yine yatağınızı toplarsınız. Bu gibi eylemleri tekrarlamadığınızda genelde aşırı bir rahatsızlık yahut dayanılmazlık duymazsınız. Ve bunun sonucunda iyi hissedersiniz.
Zararlı sayılan kategori, tekrar eden düşüncenin, takıntının (obsesyon) tamamlanmasına karşı duyulan güçlü ve zorlayıcı itkidir (kompulsif). Buna psikolojide Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) denir. OKB'ye bağlı itki ve düşüncelerde kişi bunların sonucunda iyi hissetmek yerine genelde bundan rahatsızlık duyar. Günlük hayatta gördüğümüz temizlikle ilişkili olan bozukluklar, tikler, tırnak yeme (patolojik derecede) bunlara örnek verilebilir. Psikolojide tanı koymak için sıkça başvurulan DSM V Tanı Koyma El Kitapçığı'na göre OKB tanısı koyulması için şunlar gereklidir;
'' A- Kapsama: Takıntı düşüncelerinin, zorlantı davranışlarının ya da her ikisinin de birlikte birlikte bulunması gerekir.
B- Kapsama: Takıntılar ya da zorlantılar, kişinin zamanınıalır (örn. günde bir saatten çok zamanını alır) ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da işlevsellikte düşmeye neden olur.
C- Dışlamalar:
1-Takıntılar ya da zorlantılar, başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanabiliyorsa, bu tanı konamaz. Takıntı-zorlantı belirtileri bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlı ise, yine, bu tanı konamaz.
2-Kişi istemeden gelen düşüncelerinden, eyleme iten itkilerinden ya da imgelerinden (hayallerinden) hoşlandığını söylüyorsa, bu belirtiler takıntı-zorlantı bozukluğu için tanı ölçütlerini karşılamaz. Bunun yerine, madde kullanım bozuklukları, kişilik bozuklukları ya da cinsel sapkınlık bozuklukları tanıları düşünülmelidir.
3-Kişi, istemeden gelen, düşüncelerinin, eyleme iten itkilerinin ya da imgelerinin (hayallerinin), daha çok gerçek yaşam sorunlarıyla ilintili olduğunu söylüyorsa, bir kaygı bozukluğu tanısı düşünülmelidir.
D- Niteleyiciler/Belirleyiciler:
-İçgörüsü iyi ya da oldukça iyi: Kişi, inanışlarının kesinlikle ya da olasılıkla gerçek olmadığının ayrımındaysa, bu belirleyici kullanılır.
-İçgörüsü kötü: Kişi, inanışlarının olasılıkla gerçek olduğunu düşünüyorsa, bu belirleyici kullanılır.
-İçgörüsü yok/sanrısal inanışlar: Kişi, inanışlarının gerçek olduğuna kesin olarak inanıyorsa, bu belirleyici kullanılır.
-Tikle ilişkili: Kişi, o sırada ya geçmişten beri, bir tik bozukluğu tanı karşılıyorsa, bu belirleyici kullanılır.[1]
Yapılan çalışmalara göre OKB hastalarının, bu bildirimler esnasında orbifrontal korteksinde ve bazal ganglianın bir parçası olan caudate nukleus içinde anomalik bir aktivite tespit edilmiştir. Özellikle bu bölgelerde bulunan lezyonlar, OKB'yi tetikler vaziyette olabiliyorlar. Aynı zamanda; korteks, basal ganglia çemberleri, amigdala ile beraber ödül-ceza sistemi tabanlı bir ağ ile alışkanlıkları öğrenme ve tekrar etme düzenini etkileyerek bu tekrar edici itkileri ortaya çıkarıyor.
351 görüntülenme
Kaynaklar
-
E. Köroğlu. (2016). Kolay Dsm-5: Dsm-5'I Kavrama Ve Uygulama Kılavuzu. ISBN: 9786057070524. Yayınevi: HYB Yayıncılık-Boylam Psikiyatri Enstitüsü. sf: 31-32.
-
A. M. Graybiel S. L. Rauch. (2022). Toward A Neurobiology Of Obsessive-Compulsive Disorder. Neuron, sf: 343-344. doi: 10.1016/s0896-6273(00)00113-6. | Arşiv Bağlantısı