Dolanık olan parçacıklar kuantum nesneleri olarak adlandırılan ve deneylerde kullanılan en başta leptonlar familyasından elektron ve bozonlar familyasından fotonlardır. Tabii ki diğer atom ve atom altı ölçekteki parçacıklar da dolanık durumda bulunabilir fakat atom üstüne çıktıkça kuantum özelliklerini gözlemlemek oldukça zorlaşır. Günlük hayatta molekül üstü bir seviyede kuantum etkilerini görmek imkansıza yakındır.
Dolanık durumda olma olayı sonuç değil sebeptir. En başta dolanık yani birden fazla kuantum durumunda olan parçacıklar ayrıldıklarında aralarında fiziksel bir bağlantı bulunmasa bile aynı veya tamamlayıcı şekilde davranabilirler.
1982 de Alain Aspect tarafından yapılan bir dolanıklılık deneyi bunu anlamaya en güzel örnek olarak verilebilir. Deneyde dolanık durumda bulunan bir foton çifti birbirlerinden aynalar ile ayrılmış ve aralarında 12 metre uzaklık bulunmasına rağmen birinin polarizasyonu değiştiğinde diğerinin de kendiliğinden değiştiği gözlenmiştir. Deneyin sonucu Kuantum kuramının haklı olduğunu ve parçacıklar arasında bütünsel bir ilişkinin bulunduğunu göstermekle kalmadı, ayrıca etki ile tepki arasında bir ilişki ve iletişimin bulunduğunu da ortaya çıkardı. Bu deney açıkça bütünsel ilişkilerin varlığını ve yerellik varsayımının geçersizliğini kanıtladı.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Aspect Deneyi. (16 Ağustos 2019). Alındığı Tarih: 16 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı