Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Exe Power
Üye 5 Ekim 2021
2

Doğru bilgiye nasıl ulaşılır?

Doğru bilgiye ulaşmak için ne yapmamız gerekir? Herkesin yaptığı şey doğru mudur yada bilim her şeyi açıklığa kavuşturabilir mi? Mantıken Big Bang in nasıl olduğunu bilim bulamaz. O zaman felsefe mi gerekir. Tanrı olduğuna inanmaktan başka seçenek kalmıyor o zaman. Bir tanrı varsa bizi neden boşu boşuna yaratmaması gerekirdi.
9,645 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
A- Om
A- Om
2,757 UP
Uzaylı 6 Ekim 2021

Sorduğunuz birçok soruya denk geldim ve hepsinde bilimi, Big Bang’in amacını/nedenini sorgulayıp sonuç olarak bir yaratıcının varlığına inanmaya varmışsınız. Sorularınızın hepsini cevaplamadan önce size şunu belirtmek isterim; eğer bir yaratıcının varlığına inanma gibi bir eyilimizi varsa inanınız ve neden aramayınız çünkü "inanç" ile "bilmek" arasındaki fark budur; inanmanız için bilmeniz gerekmez ve bir nedene ya da kanıta ya da bir mantığa da ihtiyacınız yoktur. İnanmak istiyorsanız, inanırsınız.

1) "Doğru bilgi"den kastınızın tam olarak ne olduğunu bilmemekle beraber bu kavram üzerine insanlık, var oluşundan beri fikir yürütüyor. Doğru bilgiye nasıl ulaşılacağı bir kenara, "bilgi" ya da "doğru" dediğimiz şeylerin var olup olmadığından bile emin değiliz. Bazı düşünürler hiçbir şeyin aslında doğru olmadığını, gözlemcinin perspektifine bağlı olduğunu ve böylece hiçbir şeyi mutlak şekilde bilemeyeceğimizi savunurlar. Örn: Big Bang'in nasıl oluştuğunu -şuan için- anlamıyoruz ve neden - sonuç ilişkisi dışında tutuyoruz, bu doğru da olabilir olmaya da bilir.

2) Klişe olacak ama doğru bilgiye ulaşmak için aradığınız bilginin her açısını, her boyutunu bilmeniz, incelemeniz gerekir çünkü aynı anda bu parçaların hepsi "doğru" ya da "yanlış".

Tüm Reklamları Kapat

3) Evet, yeterli zamana sahipse bilim, her şeyi açıklığa kavuşturabilir. Yine yeterli zamana sahipse insan da teoride her şeyi açıklığa kavuşturabilir. Şu an bir şeyleri açıklığa kavuşturamıyor oluşumuz bu durumun mutlak ve değişmez olduğu anlamına gelmez. Kitabın sayfalarını teker teker çeviriyoruz; dünyanın yuvarlak olduğunu öğreneli kaç zaman oldu ki? Bilim denilen şey zaten, evreni anlama ve çözme sanatıdır. Yeterli zaman mevcutsa.

4) Felsefe bize Big Bang'in nasıl oluştuğunu söyleyemez. Felsefe sonuç odaklı değildir, kesin cevapları, doğruları ya da yanlışları yoktur. Bu nedenle aslında hayatın her alanında gereklidir ama sonuçlara ulaşmak adına bir araç olarak değil; cevapları bilim sağlar, felsefe ise yolda eşlik eder.

5) Açıklamada eklediğiniz yaratıcı ile ilgili cümleler daha farklı konulara çıkıyor ve hepsini buradan uzun uzun yazmak insanlara biraz işkence olur :) bu konu hakkında söyleyebileceğim tek şey; inanmaktan korkmayın, inanmamaktan da korkmayın. İkisi için de bir bahaneye ihtiyacınız yok, önemli olan hangisinin size daha iyi hissettirdiği.

Umarım yardımı olmuştur,

Saygılarımla

646 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Shiki Granbell
Kronofaj 6 Ekim 2021

Doğru tanımlarımız gerçek bilgi inanışı ile özdeşse de, aslında tam olarak aynı değillerdir. Doğru, insan üzerine temellendirilmiş bilgilerin, gerçek ise; varlık algısının dışında var olan bilgilerin tümelidir. Örneğin bireyin varlık üzerindeki olumlu bir etkisi doğrudur. Ancak bu doğrular salt gerçeklikler değillerdir. İyi ve kötü doğrudur, çünkü bunları insan algısı yaratmıştır. İyi ve kötünün gerçek olabilmesi içinse "mutlak" hale getirilmesi zorunludur.

Doğru ve gerçek arasındaki en temel ayrım budur. Ve bu yaklaşım aracılığıyla ahlak anlayışlarımız dinamik hale gelir. Dolayısıyla bu da her kişinin farklı bir doğru bilgi inanışı olduğu gerçeğini öne sürer. Doğru bireyselliğin, gerçek ise mutlağın sembolüdür.

Doğru bilgi ulaşılabilecek bir bilgi mertebesi değil. Zaten doğrular üzerinde yaşantımızı sürdürüyoruz. İnsanlar artık gerçek bilginin tutkunu haline gelmişlerdir. Mutlak bilgi doğruları aştığından, "her şeyin teorisi" buna örnek olarak verilebilir. Doğruyu ne kadar ararsan ara, olanların hepsinin sen de başlayıp-bittiğini farkedeceksin. Çünkü gerçek dediğimiz şey, ne olduğunu henüz bilmediğimiz bir şeydir. Algı odaklı uyaranlarımız aracılığıyla yaşadığımızdan, soyut ve somut bilgi üzerindeki tüm veri haznemiz bu algılar aracılığı ile gerçekleşir. Bu metni okuyan her bir insan farklı anlamlar çıkarır. Ve hepsi de bireysel olarak doğrudur, doğru kabul edilen bilgi ise "zevkler ve renklerin" ürünüdür.

Tüm Reklamları Kapat

"Her şey" tümevarımsal bir ilke olduğundan, üzerinde radikal yargılar getirilmesi olanaksız olan bir ilkedir. Bilim bu sayede her şeyi açıklayamaz. Bilimin her şeyi açıklayamamasının en büyük sebeplerinden biri de, varlık değerlerimizden ileri gelir. İnsanın varlık bilgisi sınırlı olduğundan, süre gelen bilgi birikimlerimiz insan değerleri üzerine kodlanmıştır. 2+2=4 bilgisi gerçek bilgiden ziyade bir doğrudur. Evrenin başka bir yerinde evrimleşen bilinç düzeyleri için bu sonuç farklı hesaplamalara varabilir.

Ortaya atılan subjektif açıklaman ise oldukça tutarsız. "mantıken büyük patlamanın nasıl olduğunu bilim bulamaz" önermesi skolastik düşünce kipini temellendirir. Bu da dogmatizm görüşüdür. Bilim her şeyi bilemez, ancak bu bilimin hiç bir şeyi bilemeyeceğini göstermez. Eğer bir dindarsan bu başlangıca tanrı yanıtını vermen muhtemeldir. Ama bir gün bilim, büyük patlamanın nasıl gerçekleştiğini keşfettiğinde inançlarını sorgulamaktan ziyade; hayatını yeni keşfedilen bulgunun nedeninin de tanrı olduğuna inanarak geçirirsin.

Felsefe, en geniş anlam kapsamıyla; düşünmektir. Felsefe bir bilim olmadığından, dış dünya hakkında ki bilgilerini çoğaltman biraz zor.

Açıklamanda ki en safsata kısım da tanrıya inanmak zorunda olduğumuzu söylemendi. Bir şeyi açıklayamıyor olmamız, ya da bir anlama-kavrama kabiliyeti gösteremiyor olmamamız bir tanrıyı kanıtlamaz. Epistemolojiden teolojiye geçtiğimizden artık teolojik çıkarımlar üzerine gideceğim.

Tüm Reklamları Kapat

Tanrı, hiçlik felsefesi ile aynı paradoksu içerir. Tanrı inanılması zorunlu hale getirilmeye çalışılan ve düşünsel anlamda tanrı kabul edilen dinamik bir varlıktır. Bana tanrıyı anlat dersem sen bana gerçek tanrı bilgisini değilde inandığın tanrının bilgisini paylaşmış bulunursun. Tanrı mutlak kabul edildiği için onun bu yanı düşüncenin devinimselliği ile tutarsızlık yaratır.

"Sanat ve sanatkar" argümanı için getirilebilecek karşıt tezlerden biri, sanat olmadan sanatkar olunamıyor ise, bu tanrının yaratıcı olabilmesi için önce yaratması gerektiğini söyler. Ama sınırlandırılan ve yaratıcı olması için yaratmaya ihtiyacı olan bir tanrının sonsuz kudreti nerede kaldı?

Peki ya, Tanrı nedir? En merhametli olan mı, yoksa en adil olan mı? Bunların ikisi de bir arada olamaz. Çünkü ne kadar adil davranmaya çalışırsanız çalışın merhamet duygusu adalete engel olacaktır. Adaletli olan kişinin acımasız olması gereklidir. Ancak acımasızlık duygusu merhamet ile çelişir.

Tanrının seni boşu boşuna yaratmadığını nereden biliyorsun? Tanrı da senin gibi istekleri, zevkleri ve nefret ettikleri olan bir varlık. Yani bir antropomorfik. Bu düşünceden yola çıkarak da, "öylesine yaptım" dediğin bir şey oldu mu? , Peki ya bunu tanrı da yaptıysa?

İnsanlar, amaçsız olmayı kendilerine yediremedikleri için bir çok yönden bir şeyleri tanrı üzerinden anlamlandırmaya ve hayatlarına amaç katma peşindeler. Tüm bu çabalar sonucu artık anlam arayışı kendini bulmak olarak yorumlanmaya başlandı.

1,354 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close