Hipotezde bir neden sonuç ilişkisi olmalıdır. Örneğin "yükseklik arttıkça basınç azalır" diye bir hipotez kurulabilir. Basıncın azalmasına sebep olarak öne sürülen şey yüksekliğin artmasıdır. Bu sayede daha yükseğe çıktığımızda basıncı ölçerek artmış mı azalmış mı test edebiliriz.
2 numaralı hipotez tren rayları arasındaki açıklığın azalmasına sebep olarak sıcaklığın artmasını öne sürmüş. Doğal olarak bir neden sonuç ilişkisi var.
3 numaralı hipotez baz istasyonlarının varlığının insan sağlığına zarar vereceğini öne sürmüş. Yani bir baz istasyonu olacak ve bu sebeple insan sağlığı zarar görecek. Bir neden sonuç ilişkisi mevcut. Ancak bu kadar genel bir tanımlama yerine hipotezleri daha spesifik kurmak daha doğru olur. Örneğin baz istasyonları cilt kanserine yakalanma riskini arttırır gibi bir hipotez çok daha spesifik ve mantıklı. Çünkü insan sağlığının zarar görmesi hususu pek çok yönden olabilir.
Dördüncü örnekte limon kolonyasını sevdiğine dair öznel bir ifadede bulunmuş. Neden sonuç ilişkisi olmamasının yanında kişiselleştirme var. Hipotez değildir.
Aynı şekilde bir numaralı örnekte de neden sonuç ilişkisi yoktur. Bilimsel araştırmaların başlangıcının 1700 lü yıllara dayandığını ileri sürmüş. Bu bir bilgidir. Bilgi doğru olabileceği gibi yalan da olabilir. 1500 yılında yapılmış bir bilimsel araştırmaya rastlarsanız bu bilginin yalan olduğunu anlayabilirsiniz.