Konunun ilk sorusu ölümden sonrası için duyulan korku ve merak. Yanıt veren bir üye ilgimi çeken iki konuya değinmiş. Yaşamın anlamı ve canlılığın tanımı nedir, diye! Evrende var olan canlı ve cansız olarak nitelediğimiz her şeyin benzer davranışlarda bulunduğunu gözlemleriz. Nedir bu davranışlar? Örneğin beslenme! Biz de dahil her şey gerçekte kimyasal kombinasyonlarız. Beslenilenler de gıda adını versek de hepsi kimyasal kombinasyonlardır. Sonuçta, beslenme zincirinde yukarda olanlar , alta kalan kimyasal kombinasyonların yapılarını sindirim süreci dediğimiz süreçte bozup kendi kimyasal yapılarına transfer etmektedirler. Besleniyoruz dediğimizde süreçte yapımıza uygun olan enerji/bilgi paketlerini transfer ediyoruz, fazlalıklar atılıyor. Yine bir davranış örneği olarak iletişim ve etkileşimi gösterebilirim. Yine evrende var olan her kimyasal kombinasyon / en küçüğünden galaktik yapılara kadar iletişim ve haliyle etkileşim davranışı gösterirler. Kara madde ve kara enerjiyi algılayamıyorsak da diğer madde evrenini algılıyoruz. Algıladıklarımız ise iletişim sürecine dahil olan bütün kimyasal yapıların ışımalarıdır. Işıma , ışın, ses, koku, ısı gibi diğer bütün radyasyon türleridir. Her yapı , kendisine iletilen bu ışımaları bilgi olarak kabul edip değerlendirmektedir. Bu sayede kimyasal yapılar ve fiziksel konumlar hakkında bilgi sahibi olunur. Evrim sürecinin başlangıcı da iletişimdir. Hani deriz ya canlılar değişim gösterip ve evrim geçirirler, diye! İşte bahsettiğimiz değişim mekanizmasının tetikleyicisi varlıkların iletişim ve etkileşim davranışıdır. Bu iletişim ve etkileşim sürecinde geçen binlerce yıl sonunda kimi hayvanlarda koku , kimisinde ses, kimisinde ısıya duyarlılık , kimisinde görme hassasiyeti , kimisinde kızıl ötesi , kimisinde ultrason , kimisinde hız, kimisinde kas gücü , kimisinde akıl evrimi yani değişim ve takiben başkalaşım gerçekleşir. Hiçbir varlık iletişim ve etkileşim sürecinden , bu sürecin tetiklediği değişim ve başkalaşım/evrim sürecinin dışında kalamaz. Her galaksinin , her yıldız sisteminin , her gezegenin , her ekolojik bölgenin kendi kimyasal kombinasyonu gereği iletişim ve evrim süreci kendine özeldir, farklı zaman periyotlarına ve sonuçlara açıktır. Önemli olan ayrıntıların nasıl gerçekleştiği değil beslenmenin , iletişim ve değişimin evrensel kural/davranış olarak gerçekleşmekte olduğudur. Bir kaç tane daha var benzer davranışlara örnek verilebilecek , daha sonra açıklayayım. Şimdi vurgulamak istediğim, canlı ve cansız olarak nitelediklerimiz her şey bu davranışları gösteriyorsa , doğa bu ayırımı yapmıyorsa biz neden yapmakta ısrar ediyoruz. Evet biyolojik canlılık farklı olabilir ama kimsayasal kombinasyon evrenseldir. Nasıl ki 150 yıl önce evrenin tamamı madde denmesine rağmen günümüzde bu oran %4 ise canlılığın biyolojik olarak değil de kimyasal olarak evrensel tanımını benzer davranışları gösteren her kimyasal kombinasyon canlıdır , demek zorundayız, diye düşünüyorum. Bir suyun , bir tuzun , bir zehirli bileşiğin ışıması/iletişimi olmasa , onların orada olduğundan hiç bir şeyin haberi/bilgisi olamazdı! İletişim , beslenme , değişim ve başkalaşım canlılığa özgü davranış biçimleridir. Yaşamın anlamı bir sonraki paylaşımıma kaldı :(