olayın fiziolojik açıklamasına özet geçecek olursak bebekler anne karnında annenin akciğerlerinde temizlenmiş kan ile beslenir. yani bebek kendi akciğerlerini kullanmaz, bu dönemde akciğer içinde Epitheliumdan gelen bir sıvı birikimi vardır. oksijenlenmiş kan akciğere uğramadan doğrudan anneden bebeğe geçer. bebek doğduğunda ise akciğerin ve atmosferin hava basıncı farkının sinir hücreleri tarafından algılanması akciğerde surfaktan isimli bir madde salgılatır. bu salgı akciğer yüzey gerilimine etki ederek akciğerlerin yüzeyinin elastikliğini, bunun sonucunda da genişlemesini sağlar. aslında hamileliğin 10cu haftasından itibaren aktif solunum hareketleri başlar, ancak solunumda iştirak etmez. alıştırma olarak düşünebilirsiniz.
akciğerdeki sıvının doğum sırasında azalmasına etki eden faktörler ise doğum sırasında uterusun bebeğin göğüs kafesine uyguladığı basınç ve akciğerlerdeki sıvının emilimi "emri"dir.
yani sıvı azaldıkça içeri hava dolar, akciğer büzülmek için fırsat bulamaz, genişlemek zorundadır, bu da ilk nefes alma olarak tespit edilir.
Kaynaklar
- A.LoMauro. (2016). Physiology Masterclass: Extremes Of Age: Newborn And Infancy. NBCI, sf: 1. | Arşiv Bağlantısı