Varoluşu teist olarak yorumlayan bütün bireyler evrim sürecini reddetmez.
Ya da tasarımcı argümanını kabul eden her birey, bilimsel argümanları reddetme eğiliminde değildir. Çoğu zaman aksine hatta.
Bu nedenle bilimsel hiçbir teoriyi anlatma yöntemi, kişinin varoluşu yorumlama şekli üzerinden biçimlenmez. Bilimin aktarım metodu rasyonel - objektif ve açıklayıcı olmasıdır ve bu yeterlidir. Eğer muhatap, ideolojik ya da taraflaşmış bakış açıları ile bir bilimsel teoriyi reddetme derdinde ise, zaten devam etmeye ya da tartışmaya gerek yoktur. Bu ateist kişiler için de, herkes için geçerli zaten.
Bir konuyu doğru anlama açısından bireyin varoluşu yorumlama biçimi değil, kültürel yapısı temeldir. Taraflaşmış, fanatikleşmiş, kendini objektif olarak ele alamayan bir birey, inanç biçiminden bağımsız olarak gerçek ile arasına yapay bir bakış açısı perdesi çektiği için, anlayışında yeterli tutarlılığa ulaşamayacaktır.
Bu nedenle bilgi gözünün önünde de dursa, bir çok kişi onu anlamamakta ısrarlı olacaktır. Bilginin ne olduğundan, kişinin varoluşu nasıl yorumladığından bağımsız olarak.
Bireyin görevi doğru aktarımdır. Muhatabını ikna etmeye çalışmak değildir.