Çünkü kaba bir gerekçeyle evrim, dinlerin bugüne kadar dile getirdiği yaratılış iddialarını yalanlıyor.
Dinlerin hepsi, tüm canlıları yaratıcının yarattığını iddia ediyor. İnsan da buna dahil. Adem karakteri tüm dinlerde var ve topraktan yaratılmış. Ama evrim, tüm canlıların evrimleşerek ortaya çıktığını ispatladı. Bu durumda da hayatlarının odağına dini alan insanlar evrimi yalanlamaya çalışıyorlar.
Bunu zaten ilk günden beri yapıyorlar ama evrimin temel dinamiklerinin tamamen doğru olduğuna dair binlerce örnek bulundu ve aksi yönde tek bir bulgu da yok. Gelişmiş Dünya ülkelerinde evrime muhalefet eden hiç bir bilimsel kurum yok. Çok bireysel bilim insanları var ve o insanların çalıştıkları bilim kurumları da, o bilim insanlarının fikirlerinin kurumları değil, kendilerini yansıttığına dair açıklamalar yaptılar.
Bu durumda da dindarlar, yaratılış ile evrim arasında bir ortak nokta bulmak gibi alternatif bir yola başvurdular çünkü başka çareleri kalmadı. Evrim yıkılmadı, aksine her geçen gün güçlendi. Onlar da çareyi, evrimi de dinin içine katmaya çalışmakta buldular. Ama bu da olanaklı değil çünkü evrimin dinamikleri hayli belirgin ve net. E kutsal kitaplar da öyle. Ne olacak? Başvurulan yöntem, safsatalar. İlk evrilen insan Adem'miş mesela. Topraktan yaratılma iddiası kenara alındı. E madem insanlar Adem ile Havva'dan üredi, Adem ve Havva'nın çocukları birbirleri ile mi seviştiler? Ensest? Haydaa... OLmaz, olmamalı. E nasıl olacak? Çevrede başka insanlar da vardı dendi. E hani ilk insan Ademdi? Onlar, evrimleşmesini tamamlamamış ama genetik olarak insanla uyumlu atalardı dendi falan... Bugün uydurulan ve elli yıl sonra muhtemelen hatırlanmayacak çeşit çeşit mantıksız çözüm çabası.
Olmadı, olmayacak ve olamaz zaten. Dindarlar, dini paradigmaları, bilimsel gelişme ve bulgularla uyuşturmak için olağanüstü çaba sarf ediyorlar ama gerçekten bu çabalar acınası zayıflıkta. Olmuyor ve olmayacak.
"Dindarlar neden evrime karşı çıkmalıymış gibi bir algı var?" diye sormuşsunuz ama böyle bir algı yok, bu durum mecburen ortaya çıkıyor. Hem dinlerin iddia ettiklerine inanmak hem de bilime güvenmek, dürüst bir insan için olanaksız gibi bir şey. İkisi de doğru olamaz.
İnançlı insanlar, nasıl kutsal kitaplardaki bazı noktaları kabullenemiyor ama ret de edemiyor, bu durumda ara çözümler bulmaya çalışıyorsa (18 yaşından küçük bir kızla seks, orucun sağlığa faydalı olduğu gibi konular) bilimin bulgularını dini metinlerle uyuşturmak için de çalışılıyor ve ara formüller bulunmaya çalışılıyor. Bulunamayınca da safsatalara başvuruluyor. Kabaca durum bu...