Evrim tek bir ömürle değil de nesiller boyunca işleyen bir süreç olduğu için, seks (üreme) ile yakından ilişkilidir. Çünkü seks, iki nesil arasındaki geçişin yaşanmasının temel yollarından biridir. Bu üreme eşeyli (bir dişi ve erkek ile) veya eşeysiz (tek cinsiyetli) olabilir; önemli olan, canlının kendi kopyalarını veya benzerlerini üreterek 1 nesil atlıyor olmasıdır.
Bu bakımdan üreme, canlılığın 2 temel biyolojik amacından birini oluşturmaktadır: hayatta kalma ve üreme. Yani evrimsel olarak başarılı bir canlının sadece hayatta kalabilmesi gerekmez; aynı zamanda hayatta kalabilmesini mümkün kılan gen kombinasyonunu gelecek nesillere aktarabilmesi gerekir. Bir diğer deyişle, bir canlı hayatta kalabiliyor ama üreyemiyorsa, evrimsel açıdan, hayatta kalamayan bir birey kadar (veya ona yakın derecede) başarısız demektir.
Ancak eşeyli üreme, sadece bu açıdan evrimle ilgili değildir. Aynı zamanda evrimin temel göstergelerinden biridir ve doğrudan evrim mekanizmalarıyla ilişkilidir.
Eşeyli üreme, evrimin yaşandığının temel göstergelerinden biridir çünkü evrimin yaşanmaması için sağlanması gereken şartlardan biri, üremenin rastgele olmasıdır. Eğer bir türün bireyleri birbiriyle rastgele değil de belirli kriterlere göre çiftleşmeyi seçiyorsa, evrimin en temel mekanizmalarından biri olan Cinsel Seçilim işliyor demektir. Bu durumda evrimden söz edilmek zorundadır.
Eşeyli üremenin evrimle bir diğer önemli ilişkisi, eşeyli üreme sürecinin kendisinin en önemli parçalarından biri olan genetik rekombinasyon (crossing-over veya kromozomal gen çaprazlanması) olayıdır. Bu olay sırasında kromozomlar üzerindeki genler rastgele bir şekilde karışık ve bu, eşeysiz üremeye nazaran geniş bir çeşitlilik yaratımını mümkün kılar. Bu çeşitlilik, Doğal Seçilim gibi seçilim mekanizmalarının üzerine işleyebileceği ve türleri farklılaştırabileceği çeşitliliktir.
Özetle üreme (seks), evrimin kilit taşlarından biridir.