Bir yerde kendi isteğim haricinde dinlemiş olduğum müziği anımsıyorum. Bu oldukça geçmiş bir zamana yansıyor ve müzik türü konusunda bilinçli bir tercih yaptığımı düşünmüyorum. Geçmiş de dahil olmak üzere yabancı müzik dinleyen bir aile fertine sahip değilim. 2011 yılıydı. 11.yaşımın ilk günleri. Kahramanmaraş'ın bir köyünden İstanbul'un parlak dünyasına ilk adımımı attığım günler. Via Port isimli bir yer vardı, sanırım Kurt Köy tarafında oluyor. Anadolu yakasındaki. Sosyal bir şehir, her taraf ışıl ışıl, lüks, zenginlik, avmler. Şirinler filminin animasyon versiyonunda gargamelin New York sokaklarına ilk adımını attığı zamandaki gibiydim bende. Yurt dışından teyzem gelmişti, velhasıl parası vardı ve bizlere güzel vakit geçirtecekti. Fakat o zaman bu olayın hayatımı bu kadar etkileyebileceği aklıma gelmezdi ve mantığımada sığmazdı. Velhasıl , gezdik eğlendik. Yurt dışından gelen kuzenim yanımda lakin o yurt dışında bu tarz şeyleri göre göre alışmış olacak ki gün içerisinde hep bana alaycı bir biçimde bakıp gülüyordu. Avm'lerde bangır bangır çalan yabancı şarkılar (genellikle Rihanna, Calvin Harris, Pitbull) , eğlence mekanları , elbise mağazaları, restraurantlar , neredeyse tamamı yabancı pop veya edm türünde şarkılar çalıyordu. Benim birkaç ay böyle geçti. Taa ki teyzemler geri yurt dışına gidene kadar. Onlar gidince annemin Selda Bağcan müziklerine kaldım. Ruh halim kötüye gidiyordu. O zamanlar yükselen o dopaminler geri alınıyordu sanki benden. Çok emin değilim lakin sanırım o dopaminlerin verdiği öfori hissi sebebi dolayısı ile ailemin tamamı türk müzikleri dinlesede ben hiç sevemedim. Sorunun cevabı olarak iyi geçirilen zamanın sevdiğim şarkıları belirleyen faktör olduğuna inanıyorum. 11 yıl geçti fakat Türkçe müzikleri dinlerken halen keyif almıyor ve duygusal birşeyler hissetmiyorum.