Merhaba
Stockholm Sendromu'nu bir korkaklıktan ziyada evrimsel bir içgüdü olarak görüyorum. Organizma travmatik bir durumun ortasında bulunuyor ve bu durumdan sağ çıkman için o an etraftaki en güçlü olduğunu düşündüğü diğer organizmaya bağlanıyor; bu canlıların akıl sağlığını kaybetmeden yaşamaya devam edebilmesi açısından büyük bir avantaj. Örneğin; bundan 40.000 yıl önce ortaya çıkan avcı-toplayıcı toplumlarda yaşayan bir kadını düşünelim; rakip kabile tarafında kaçırılan bir kadın. Bu kadın muhtemelen bu yeni kabilede ölene kadar yaşayacak; ama bu iki türlü olacak: Psikolojik olarak çökecek ve belki bu psikolojik çöküntü onun genlerini sonraki nesile aktarmasına engel olacak veya yeni kabilesine Stockholm Sendorumu ile bağlanacak ve genlerini sonraki nesile aktarma ihtimali akıl sağlığını koruyabilmesinden ötürü kat ve kat artacak.
Stockholm Sendromunu doğada diğer birkaç memeli hayvanda da görmekteyiz. Örneğin; yapılan birkaç çalışmada baskın bir maymun tarafından saldırıya uğrayan maymunların, saldırının ardından baskın olan maymuna sığındığı gözleniyor. Bunun sebebi açık: Maymun o ortamdaki en güçlü maymunu bizzat deneyimleyerek tecrübe etmiş ve kendi yaşamını devam ettirmek için o maymuna sığınmıştır.
Kısaca cevap vermek gerekirse: Evet, can korkusundan ötürü organizmalar bu davranışa yöneliyorlar.
Kaynaklar
- Fatih Birinci. Stockholm Sendromu: Hayatta Kalmak Için Bağlanmak. (17 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 17 Aralık 2018. Alındığı Yer: Evrimağacı | Arşiv Bağlantısı
- -. (Video, 2021). Celladına Aşık Olmak.... Not: https://www.youtube.com/watch?v=cQlhrNZaW7Y.