Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Yaren Köse
Yaren Köse
1,859 UP
Üye
15

İnsanların içlerindeki aldatıcıları tespit etmek için mekanizmalar geliştirmesinden önce aldatıcıların işbirlikçilere baskın çıktığı bi zaman oldu mu?

Sosyal kontrat teorisine göre insanların aldatıcıları tespit etmek için geliştirdiği zihinsel mekanizmalar sayesinde işbirlikçiler evrimsel süreçte baskın çıkabildi. Ancak bu dönemin öncesinde, daha avantajlı olduğu için aldatıcıların baskın geldiği bir süreç geçirildi mi?
1,967 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Tunç Taylan
Tunç Taylan
13K UP
Yazımlıcı, Mühendis, evrimsel psikoloji müridi

Bence sorunun dayandığı temel yanıltıcı olabilir. Toplumda net şekilde ayrışan "aldatıcılar" (karanlık üçlü özellkleri gösterenler - psikopatlık, makyavelizm, narsisizm) ve "uyumlular" olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar koşullara ve baskıya, bulundukları hiyerarşiye göre bu eğilimleri farklı oranlarda sergileyebilir. Hiyerarşilerin bunlara göre şekillendiği bile söylenebilir. CEO'lar arasında psikopatların oranı, genel ortalamaya göre yüksektir mesela. Dikey hiyerarşiler, uyumluları alt basamaklara, aldatıcıları üst basamaklara itme eğiliminde; kalabalık organizasyonlarda insanların istatistiklere dönüşmesi, empati eksikliği yaşayanlara avantaj sağlar. Nazi Almanyası'nda halk uyumluydu, ama aldatıcı bir ideolojinin ve onu kullananların peşinden gidiyorlardı.

Komünal bir toplumda karanlık üçlünün yaygın olması da, tanım gereği biraz zor. Üretkenlik yerine yağmacılık, ancak el koyacak artı değer fazlaysa sürdürülebilir. Komünal tarım ve/veya avcı-toplayıcı topluluklarda ihtiyaç fazlası üretim, nüfusun yarıdan fazlasının parazit bir yaşam sürmesini taşıyacak seviyede değildi. Yağmacı topluluklar da gene ancak üretken/uyumlu daha fazla komünal toplumun varlığına bağımlıydılar. Kurumsallaşmış yağma olan kölecilik ve feodalizm (ve bunların modern benzerleri) de sadece sınırlı bir azınlığa fayda sağlayabiliyordu. Aldatmayı, bireysel seviye dışında ele alırsak, bir kesime ayrıcalık tanıyan tüm ideolojik yapılar istismar edilebilir ve ediliyor da. Siyasal yapıya ve kültüre göre buna eşitlikçi ideolojileri bile katabiliriz, çünkü biatçı kültürlerde insanlar rahatlarının bozulmasındansa, aldatmacaya katılmayı tercih ederler - temel zaafımız, strese çok dayanıklı olmamamız. 1984'teki temel argümanlardan biri de insanların uygun koşullarda bile isteye bir aldatmacanın parçası olabilecekleri. Distopik modern toplumların sürdürülebilir olup olmadığı, daha ilkel koşullara doğru çürüyüp dağılmayacakları, tartışılabilir tabii. "Ayarında" bir yağmacılığın (kolonyalizm, kapitalizm), sınıflı toplumların şahsında tarihi bir miktar hızlandırdığı iddia edilebilir. Ancak bunları geçici birer aşama olarak görmek lazım - dünyanın hali de ortada zaten. Kaynaklar sürekli bir yağmayı kaldıramaz.

Tüm Reklamları Kapat

Tabii biraz farklı bir bakış açısıyla bakarsak, kadınların ikinci sınıf muamelesi gördüğü tüm koşulları da bir aldatmacanın parçası sayabiliriz. O durumda nüfusun yaklaşık yarısı (yetişkin erkekler), bir aldatmaca üzerinden kendilerine avantaj sağlamış olur (erkekler arasındaki ast-üst ilişkisi, erkek annesi yaşlı kadınların bazı avantajlar kazanması gibi detayları saymazsak). Ortalamada kadınlardan erkeklere doğru bir kaynak ve ucuz emek aktrımı söz konusudur. Ancak erkeklerin tamamı birer aldatıcı değildir. Ataerkil toplum modelini ailelerin de baskısı/desteği ile sürdürmekle yetinirler - uyumludurlar.

Bir parantez açıp, aldatmanın da evrimde belli bir yeri olduğunu not etmek lazım: hiyerarşik primat gruplarında bazı zayıf erkekler, dalaverelerle dişilere ulaşmayı başarabiliyor. Kaynakların kıt olduğu durumlarda da gene aldatma ve hırsızlık yoluyla hayatta kalma şansını arttıran bireyler, soylarını devam ettirebilir, ama uzun vadede sürdürülebilirlik ağır basar.

Kaynaklar

  1. George Orwell. (1949). 1984.
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close