Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Ögetay Kayalı
Üye
21

Bazı rüyaları neden tekrar tekrar görürüz? Belirli rüya kalıpları var mı?

Örneğin birçok kişi, stresli ve kaygılı olduğu zamanlarda dişlerinin döküldüğü rüyalar görür. Neden tırnakların döküldüğü, elin koptuğu, sakat kalındığı gibi rüyalar çok sık olmazken, diş dökülmesi gibi bazı rüyalar herkes tarafından sürekli olarak görülür?
9,472 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı.

Rüyalarda görülen imgelerin belirli anlamlara geldiği ya da tekrar ettiği üzerine bilimsel bir tespit yok bildiğim kadarı ile hatta ekte verdiğim makalede (Rüyaların İçeriği/Temaları kısmı) belirtildiği gibi içerikler kişilere özgü oluyor. Pek genel, temel insani duyguları temsil eden imgeler yok değil. Cinsel içerikli rüyalar, herhangi bir bağımlılığın verdiği rahatsızlık üzerine görülen rüyalar, hayatımızda var olup -ya da olamayıp- sorun yaşadığımız herhangi bir kişi ile ilgili rüyalar oluyor. Yani insanın cinsel içerikli bir rüyada cinsel organ ve sevişme görmesi, sigarayı bırakmaya çalışırken sigara görmesi, sert bir rejim yapıyorsa yiyecek görmesi, çok susamışsa su görmesi gibi durumlar ya da sevdiği birini kaybeden birinin o kişiyi görmesi gayet anlaşılır ve genel olarak paralellik sunar yapıda oluyor ama daha ayrıntıya inildiğinde rüyaları oluşturan imgeler kişiseldir deniyor. Bunun üzerine söylenenler hep hipotez düzeyinde ve bilimsel bir yapıya oturmuş değil.

Rüyalar ve imgeler üzerine göz attığım bir iki kitabı bitiremediğim, gayet faydasız ve boş bulduğum için onlardan örnek vermesem iyi olur ama daha özele inildiğinde rüyalarda görülen imgelerin anlamları bir çeşit fal'a indirgenmiş ve nesiller boyu insanların gördüklerini birbirlerine anlatmaları ile belirli bir sistematiğe oturmuş gibi görünüyor. Kuş-haber, bulut-umut, balık-fırsat, baca ve duman-aile gibi, kültüre ait imgeler bir şekilde belirli anlamlara gelir olmuş, kahve falı gibi. Kaçınılmaz olarak benzer coğrafyalarda yaşayan insanlar, benzer deneyimlerden geçmiş, çevrelerinde bulunan benzer imgelerle beslenmiş ve sosyal ilişkiler ve kültürel ortaklıklar nedeni ile yakın deneyimlere imza atmış oldukları için rüyalarında da bir yakınlık ortaya çıkması beklenebilecek bir şey. Yani çölde yaşayan insanların güzel bir rüyada orman, yeşillik, ırmaklar vs. görmesi anlaşılır bir şey olur. Benim otomobil meraklısı bir arkadaşım rüyasında Bugatti Chiron alıyor ama banka kredisi ile. :) Çünkü parası yetmiyor. Türk insanı işte. Adamın gözü 50 milyon liralık otomobilde, tam bir hayalperest ama bir yandan da gerçekçi, kredi çekmek zorunda yani. :) Bir İsveç vatandaşı muhtemelen direk gidip parayı verip Chiron'u aldığını görürdü. Spesifik olarak verdiğiniz örnekteki diş dökülmesini başka bir yerde görmedim ya da duymadım ama genel insani olguların genel ve o olgularla paralel imgelerle bağlantılı olması dışında rüyalara ait imgelerin kişisel ve kişiliğimizi oluşturan temel sosyal, kültürel, coğrafi etkilerle biçimlendiğini düşünmek çok da yanlış değil gibi görünüyor.

Tüm Reklamları Kapat

547 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Esra Güven. (2015). Rüyaların Dili. Türk Psikoloji Yazıları, sf: 13. | Arşiv Bağlantısı
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ea Discord Soci Science Grubu
Yönetim Ekibi

Bu içerik Soci Science Grubu tarafından "Cevdet Acarsoyla Psikolojiye Dair Merak Ettikleriniz" başlığı altında düzenlenen etkinlikte Cevdet Acarsoy tarafından cevaplanmıştır.

Bu durumun evrimsel bir avantajı olduğu kesin ki bu kadar çok gelmiş. Köpeklerde bile rüya görüldüğüne rastlarız. Psikologlar bu durumu şöyle kullanıyor. "Bu rüya size ne hissettirdi? Korktunuz mu? Hayal kırıklığına mı uğradınız?" vs. Buna göre stres seviyenizi ölçüp tedaviye yön veriyor. Bu konu ile alakalı bir başka hipotez ise bu durumun eskiden kalma reflekslerimiz olduğu.

Daha detaylı cevap için eklediğimiz kaynağı inceleyebilirsiniz.[1]

Tüm Reklamları Kapat

113 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Cevdet Acarsoy. Cevdet Acarsoy Ile Psikolojiye Dair Merak Ettikleriniz. Alındığı Tarih: 21 Mayıs 2023. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Bilim ve felsefe okuru

Konuyu iki kısma ayırarak ele almak gerekebilir.

Birincisi her bilincin öznel deneyimlerine göre bilinçaltının yapısının değişmesine dayalı olarak her insanın rüya deneyimleri o kişiye özel bir çok öğe içerebilir. Genelde bilinçaltını çok etkilemiş olan öznel deneyimler ön plana çıkabilir. Yine kişinin öznel takıntıları, korkuları, kaygıları, endişeleri, beklentileri, geçmişte yaşadığı olumsuz olaylar, yaptığı olumsuz kurgular hangi konulara dairse bunlar da bilinçaltına etkileri ölçüsünde bilinçaltı tarafından rüya kurgularına dönüştürülür. Yine örneğin o gün Çok yoğun bir işle veya uğraşla gün içinde meşgülseniz o gün ona dair bir rüya görmeniz de çok olası. Örneğin karıncalarla veya böceklerle ilgili yoğun bir belgesel izlediğiniz gün bunlara dair rüya görmeniz olası. Bu gibi öznel deneyimler kişinin rüyalarında tamamen o kişinin zihnine özel olabilir.

İkinci kısım ise biraz daha ilginç görülebilir ama yine de açıklanabilir yönleri olabilir. Burada öznellik biraz daha kaybolmaya ve genel insan doğasına dayalı durumlar görülmeye başlanıyor olabilir. Yani bir çok kişide ortak hisler aynı sembollere dönüşüyor olabilir. Bu durum insan doğasının genel karakteristiğine dayalı olarak bilincin ve bilinçaltının ortak işleyişine bağlı bir durum olarak ortaya çıkıyor olabilir. Özünde her bilincin bilinçaltının deneyimi, algılama biçimi farklı olabilir. bunlar yoluyla her zihnin parmak izi misali kendi ağ yapısının farklı olduğu tahmin edilebilir ve ki bu beyindeki çok karmaşık nöral ağ yapısına dair incelemelerin de gösterdiği bir olgudur. Ancak milyonlarca veya milyarlarca insanın özellikle bedensel ağrı acı gibi algı deneyimlerinin benzer deneyimler olmasi nedeniyle zihin ağ yapılarındaki benzerliklerden kaynaklı olarak aynı veya benzer deneyimlerde his ortaklığı nedeniyle bu durumlar yaşanıyor olabilir. Örnekle bu durumu biraz somutlaştıralım yağmurda ıslanmak deneyimini düşünelim. Yağmurlu bir film sahnesi veya yağmurlu bir güne pencereden bakmak bakarken ıslanan insanları görmek, veya bizzat yağmurda ıslanmak hepsi özünde beyinlerimiz tarafından (bedenlerimizdeki his yönüyle) su ve ıslanma paydasında ortak bir ifadeye dönüşür ve Özellikle ayna nöronlar sayesinde görülen duyulan şeylerde bir çok insanda beyinlerin his/beden tetiklemesi yani örneğin yağmur veya suya dayalı ıslanma hissinin ortak beden ifadesine ve etkisine dönüştürmesi mümkündür. Yani örneğin yağmurlu bir film sahnesi ayna nöronlar sayesinde bize belli ölçüde yaşatılır. Böyle bir sahnede kendimizin ıslandığıni veya içeriğe göre suyla temas ettimiz algısını belli ölçüde yaşarız. Bu da demektir ki düşünsel herşey bir beden hissi/algısı ifadesine dönüşebilir veya dönüştürülebilir. Bu şekilde Bilinçaltının o andaki kontrolsüzlüğündeki derin güç ve hayal ve gerçek arasında ayrım yapmamasına dayalı olarak bilinçaltına fazla etki eden bir his veya algılama deneyimini beyinlerimiz bize farklı kurgularda rüyalar olarak yaşatır. Bu açıdan bir deneyim veya algılama biçimi bir çok insanda özel olarak beyin yapısının benzerliğine veya genel olarak beyinlerimizdeki işleyişin ortak ozelliklerine de dayalı olarak ortak bir his/beden algı deneyimine dönüşebilir ve yine bu açıdan ortak öğeler içeren bir rüya deneyimini de ortaya çıkarıyor olabilir. Örneğin bir çok insan hayatında dış ağrısı çekmiştir. Yine bir çok insan bu dayanılmaz ağrıdan dişini çektirerek, ondan kurtularak kurtulmuş olabilir. Bu nedenle mesela böyle bir deneyimdeki rahatsızlıktan kurtulma algısı/deneyimi o kişinin bilinçaltında 'rahatsızlıktan kurtulma veya büyük bir rahatlama hissi' yönünden bir bilinçaltı sembolüne ve ifadesine dönüşüyor olabilir. Böylece o kişi için herhangi bir başka stres veya kaygı unsuru rüyasında deneyimlenirken bunun yarattığı gerginlikten kurtulma hissi daha önceki bilinçaltında yer edinmiş bilinçaltındaki diş çektirmedeki rahatlama hissi sembolüyle rüyasında ifade ve kurgu bulabilir. Üstelik beyin/bilinçaltı bunu çok çok farklı şekillerde rüyalara yansıta da bilir. Yani mesela rüyada gün içinde yaşanmış herhangi bir gerginlik veya kaygı durumuna da bilinçaltı aynı semboli rüyada ifade ederek de tepki veriyor olabilir. Tabi burada gerçekten yaşanmış bir deneyimin yaşanmamış olana göre bilinçaltında daha fazla yer edeceğini ve ifade bulacağını da gözetmek gerek. Bu açıdan dış çektirme diğer bahsettiğiniz durumlara göre daha fazla insanın yaşadığı bir deneyim olarak daha fazla ifade buluyor olabilir. Tabi bazı kişiler gerçekten deneyimlemese de mesela tırnağının düştüğünü veya saçlarının döküldüğünü bir şekilde düşünmüş (hayal etmiş) olarak bu gibi deneyimleri de öznel olarak yaşayabilirler. Tabi burada düşünsellikte etkili olan şey hiç yaşanmamış şeyi en yakın yaşanan algı/his ile düşünmektir. Örneğin saçı kopan birini düşünmek genelde kişi kendi bunu yaşamasa da örneğin saçının çekildiğinde duyduğu acı algısı üzerinden hayale dönüştürülür. Ki zaten kişi yaşamadığı bir deneyimi rüyada yaşayamaz. Örneğin kişi rüyasında ölümü deneyimleyemeZ. Çünkü bunu hiç yaşamamıştır. Bu nedenle ekteki kaynakta geçtiği gibi rüyada ölme halinde insanlar genelde o an sıçrayarak vs uyanırlar. [1]

Tüm Reklamları Kapat

Burada Esasen birşeyin başka birşeyle ifade bulması beynin genel işleyişine de son derece uygundur. Çünkü beyinlerimiz bellek ve düşünme açısından çağrışımlı bir işleyiş kurmayı sağlayan eşleştirme veya birşeyi başka şeyle kodlayabilme özelliğine sahiptir. Bunun bir örneğini mesela belli bir koku ile anıların eslesmis olması halinde bir çok kişi zaten deneyimlemiştir. Son olarak bütün bunları bilinçaltı, beynin işleyişi ve rüyalar konusundaki edindiğim bilgileri ve bazı kendi deneyimlerimi bir araya getirip tahmini ve olası olarak yorumladığımı ifade etmek isterim.

Ayrıca sembol demişken bazı kültürlerdeki sembole dönüşen şeyler (örneğin hayvanlar) söz konusu olabilir. Yine dillerde kültürlerin etkisiyle deyimlere dönüşmüş unsurlar da insan zihninde imge/anlam/semboller oluşmasına sebep olabilir. Örneğin bir çok kültürde yılan iyi bir simge bu anlamda değildir. Mesela ülkemizde yılanın sinsi düşman vs gibi zihinlerde çağrışımlar uyandıran sembol bir anlamı vardır. Bu gibi semboliklik dilimizdeki deyimlere de yansımıştır. Bu semboller yukarıda ifade ettiğim zihinlerimizin isleyisindeki özellik nedeniyle kişinin rüyasında bilinçaltı yoluyla temsil ettiği anlama dönüşerek veya bu anlamla iç içe geçerek rüyalarda kurgu buluyor olabilir. Yukarıda belirttiğim gibi zihnin ve özellikle de bilinçaltının sembolik anlatımları seçebilmesi yoluyla bütün bunlar olası. Çünkü bilinçaltı açısından herzaman semboller/çağrışımlar temsil ettikleri şeyle ifade bulabilir. Mesela rüya sırasında beden ifadeleri ruh/psikoliji ifadelerine psikoloji/ruh ifadeleri de beden ifadelerine dönüşmeye veya çevrilmeye her zaman açıktır. Bunun da en önemli sebebi bahsettiğim gibi zihinlerimizdeki eslesmeli/kodlamalı isleyistir. Örneğin beden ifadesinin/algısının başka bir kurguya dönüşmesine daha somut örnek vermek gerekirse rüya gören birisinin ayağını gıdıklasanız o kişi rüyasında bu beden ifadesini/algısını başka bir kurgu olarak görebilir. Örneğin ayağının gıdıklanması o kişinin rüyasında o sırada ayakkabısının içine bir fare girdiği veya ayağında bir fare/böcek gezindigi vs gibi olarak kurgulanabilir. Veya İnception filmindeki gibi birisinin yüzüne rüya sırasında su serpseniz o kişi bunu rüyasında yağmur başladığı olarak görebilir. Tüm bunlar bilinçaltının rüyalar yolu ile neler yapabileceğinin göstergesi olan somut örneklerdir.

187 görüntülenme

Kaynaklar

  1. www.horlamatedavisi.com. Rem Uykusu Nedir? Evreleri Nelerdir? | Dr. Tuğrul Saygı. Alındığı Yer: www.horlamatedavisi.com | Arşiv Bağlantısı
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close