Herhangi bir takson arasında "en gelişmiş" yada "en üstün" diye bir nitelendirme yapmak cahil olmanın da ötesinde bir davranıştır çünkü evrim üstünlük yaratan bir süreç değildir, uyum yaratan bir süreçtir. "En gelişmiş" gibi bir nitelendirme kullanılması gerekirse de bu tür bir sıfatın en uygun kullanımı yaşadığı nişin zamansal ve mekansal olarak sabit olmasından ötürü çok uzun bir süreç ardından çevresine en optimum şekilde adapte olmuş olan bir takson için olabilir. Homo sapiens olarak bir çok körelmiş işleve sahip olurken ve doğal seçilim sürecini beşeri müdahelelerle durdurmuş olmamız böyle bir sıfata yaraşır olmaktan çok ırak olduğumuzu gösterir. Bunu takiben öne sürdüğü iddianın da bilimsel bir bulgudan değil, daha çok irrasyonel feminist bir duygudan ilham olduğunu düşünüyorum. Tabi ki de kadın ve erkekler arasında uzun bir evrimsel süreçte gelişen eşeysel dimorfizm sonucunda sayısız fark var. Cinsiyet farklarının çoğu da erkek ile dişiler arasındaki devasa gametik potansiyal eşitsizliğinden doğar. İnsan türünde erkekler saniyede 1500 sperm hücresi üretebilirken kadınlar tüm hayatları boyunca 300'e yakın yumurta hücresi üretebildiğinden ve kadınların da tüm cinsel etkileşimler sonucunda hamilelik ve doğum gibi önemli maliyetlerle karşı karşıya olmasından dolayı daha "seçici" olan eşey olmasından kaynaklanır. Bazı özellikler bakımından kadınlar bir grup olarak ele alındığında doğal olarak erkeklere karşı kantitatif yada kalitatif bir üstünlük gösterir. Mesela kadınların daha toleranslı ve prososyal olduğu(Schwartz & Rubel-Lifschitz, 2009; Lippa, 2010), negatif duyguları daha sıklıkla ve yoğunlukla deneyimledikleri (Schmitt et al., 2008; Caballo et al., 2014) ve sistematizasyon ile mantığa karşın ilişkiler ile insanlara daha ilgili olduğu (Lippa, 2010) bilimsel camiada varlıkları su götürmeyen psikolojik farklılıklardır. Fakat bu avantajlar sıfır toplamlı bir oyun olduğundan kadınların üstünlük göstermediği özellikler de var tabi ki de. Mesela erkeklerin ortalama IQ'su kadınlara kıyasla 4 ila 6 puan daha yüksek 16 yaşından itibaren test edilen örneklemlerde (Lynn 2002, 2004; Weiss et al. 2003; Rushton 2006; Halpern 2012), beyinlerinin serebral yarımküreler içindeki nöral yolaklar daha verimli şekilde bağlantılı olduğundan beyin aktiviteleri daha efektif (Ingalhalikar et al., 2014), gelmiş geçmiş nerdeyse tüm toplumlarda erkeklerin liderlik özellikleri daha baskın ve erkek liderler anaerkil olarak tanımlanan toplumlarda bile daha dominant (Goldberg 1993).
Bu tür farklılıklar kolaylıkla üstün alçak gibi bilim dışı tabirlerle açıklanamaz ve açıklanmamalı da. Erkek ile kadınlar ne birbirlerinden üstün yada alçaktır, ne birbirlerine zıttır, ne de birbirlerine eşittirler. Erkek ile kadın eşeysel dimorfizm sonucunda oluşmuştur ve birbirlerini tamamlayıcı olarak şekillenmişlerdir.
Kaynaklar
- Richard Lynn & Paul Irwing. (2004). Sex Differences On The Progressive Matrices: A Meta-Analysis. Intelligence. | Arşiv Bağlantısı
- Steven Goldberg. (1993). Why Men Rule: A Theory Of Male Dominance.