Neden çevrenizden bu kadar etkilendiğiniz sorusu, esas ilgi odağınız olmalı...
Çevreniz ateist ya da müslüman fark etmemeli. İnancınız, tamamen kendi kişisel bakışınızla, hayat görüşünüzle belirlenmeli. Ama şüpheleriniz varsa, emin değil iseniz (ki öyle görünüyorsunuz) farklı inançları, hayat görüşlerini, felsefi bakışları kabaca da olsa okumalı, incelemeli ve sizi tanımlayan yaklaşımı seçmelisiniz.
Size basit bir yöntem sunayım:
En güçlü, tutarlı gördüğünüz kişiler, eserler, yapıtlar, felsefi görüşler hangi gruptan çıkıyor? Bilim insanlarından mı, din adamlarından mı? Genel olarak hangi yaklaşım biçimleri size daha anlamlı, tutarlı, anlaşılır ve açıklayıcı geliyor? Çevrenizden değil, kanaat önderlerinden, konuların ve mecraların öncülerinden, yazarlardan, araştırmacılardan beslenmeniz çok daha doğru olur.
Biz burada size, inanın, inanmayın, ateist olun, dindar olun gibi yönlendirmelerde bulunamayız, bu doğru olmaz, eğer bunu yapan biri ile karşılaşırsanız onun söylemlerini dikkate almayın. Verebileceğimiz en doğru ve yerinde öneri, kendi kişiliğinizi, hayat görüşünüzü tanımlayan felsefeyi seçmeniz.
Ancak, gördüğüm kadarı ile inançlı bir insansınız. Sadece şuna dikkatinizi çekerim: İnandığınız dini gerçekten tanıdığınıza emin misiniz? Sizi bekleyen en büyük yükümlülük bence, hangi felsefi görüşü, dini ya da inanç biçimini seçerseniz seçin onu gerçekten bilerek, tanıyarak, kendi iradenizle seçmenizdir. Yönlendirmelerle değil. Yetişkin ve özgür bir birey olmanın belki de ilk gerekliliği budur zaten. Milyarlarca insan, bu konuda tamamen yalanlarla, yönlendirmelerle seçim yapıyor hatta bu yapılana seçim bile denemez.
Siz en azından seçim yapmak gerektiğini fark etmiş durumdasınız. Bu iyi bir şey. Şimdi de doğru seçeneği kabul etme zamanı.