İşin bir sürü kısmında bahseden olmuş ama ekonomi kısmından da bahsetmek lazım. Amerikada veya ingilizce edebiyat türünde bilimkurguyu destekleyici bir sürü küçük yayın evi var.Hikayelere kelime başına 0.08 cent ödüyorlar, ki bu standart.Amerikalı Bilimkurgu Yazarları Derneği tarafından belirlenen asgari ücret bu. Özel olarak editörler okuyor , değerlendiriyor ve gerektiğinden de reddediyor. Biz de hala biz bilimkurgu basmıyoruz diye övünmeyi seçen yayın evleri var.
Reddedilme kısmı bakın çok önemli. Bazı sitelerde eleştiri üzerine yoğunlaşıyor. Yeni çıkan Türk bilimkurgu kitapları var ama iyi eleştirileri yok. Her kitaba güzel yazım dili, harkulade hikaye, derin karakterler, wow siz bunları nereden buluyorsunuz diye eleştiri yazılan bir ortamda yeni bir kitabı alıp okuma riski mayın tarlasında düz bir hat üzerinde yürümeye benziyor. Amatör yazarlar tabi ki iyi şeyler yazabiliyorlar fakat bir okuyucu olarak Türkiye’de editörlere ve editörlerin seçim işlemlerine güvenemiyorsun. Bu dergilerin 5$ aylık üye ücretleri var giriyorsun ödüyorsun kaliteli içeriğe ulaşacağını sana bir şekilde garanti ediyorlar. Editör çalıştırabiliyor olman lazım, hikayeyi geri gönderip şurayı düzelt diyecek , bu sefer olmamış diyecek adam lazım.Belki patreonla işte bir internet dergisi tam zamanlı bir editöre,bu işte para kazanarak yaşayan birini para vermesi lazım. Bu adamın da pişmesi lazım öyle bir ay geldim gittim ile olmayacaktır. Sonra senin o adama “sıçarım senin gibi editöre” deyip kızıp B dergisini oluşturman ve daha iyisini yapmak için hırslanman laızm. Sonra biri C dergisini kuracak .
Edebiyat bir sanat ürünü, yazarlık tam zamanlı bir iştir. Tiyatro, müzik, resim, dans gibi sanat dallarındaki gibi birinin bundan yaşayabiliyor olması lazım. En azından yan iş olarak biraz para kazandırıyor olması lazım. Şu anda ( yazar ve çizerlere emeklerine çok teşekkür ediyorum) sadece bir tutku oluyor. Diyemiyorsun ki ben artık %50 çalışıp mühendislik danışmanlığı %50 bilimkurgu yazarı olucam. Şu an için konuşmak gerekirkse(2021) Senin Yaşar Kemal’lerin ne yazık ki bir beyaz yakalı pozisyonunda zamanının çoğunı “ay yine Kripto para dalgasını kaçırdım” diye endişelenerek geçiriyor (çünkü onu da yapamıyorlar bu güzel insanlar ama yapmaları gerektiğini düşünüyorlar :)).
Dilimiz ingilizce değil ,dünyaya çoğu millet gibi(evet yunan bilimkurgucular da ulaşamıyorlar şok şok şok) ulaşamıyoruz. En son ne zaman bir Japon bilimkurgusu okudunuz? Anime olmasa neyi bilebilirsiniz? Bir "üç cisim" problemini okumuşsunuzdur Çin bilimkurgusundan ama adamlar kaç milyar insan.İspanyolca bile dünyanın en çok konuşulan dili ondan bile elimizde bir bilimkurgu yok.
Ülkede bilim var mı ki kurgusu olsun demek çok budalaca. Ülkemiz bilim ve teknolojiye ve hatta bilimkurguya( türk sineması ve kaçak filmler yardımıyla) büyük ölçüde maruz kalan bir coğrafya. En iyi satan şeylerimizden biri de bilimkurgu parodisi(GORA, Japon işi, Turist Ömer uzay yolunda). Artık internet çağında yaşıyoruz ve ingilizce yetkinliğimiz de bir sürü bireyde yüksek boyutta. Bilime de kurgusuna da ulaşabiliyoruz. Ayrıca bazı şeyleri yazmak için bu alanda doktora sahibi olmak gerekmiyor hayal etmek gerekiyor. “Mars Günlükleri” süper tutarlı mı yani? Denizler altında yirmibin fersahı yazabilmek için Jules Verne dalış eğitimi mi almış? Bilim emeklerken olmayan denizaltıları hayal etmiş. Kendi “birşey yapılmaz bu coğrafyada” mantığı bize bu konuda çok zarar veriyor.
Bilimkurgu yazılmıyor değil, yeterince damıtılıyp rafine edilemiyor, kitlelere ulaşamıyor.Klasik bir eser çıkarılabilirse belki makus talihi de döner.
Kaynaklar
- SWFA.org. Amerika Bilim Kurgu Yazarları Derneği Asgari Ödeme. (10 Mart 2021). Alındığı Tarih: 10 Mart 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı