Bilim, kast ettiğiniz anlamda bir inanç değildir.
İnanç, tanımı gereği, bir kanıta ihtiyaç duymadan duyulan güven ve bağlılıktır. Dini inançlar, bir kanıt gerektirmez. Bize bir kanıt sunmazlar. Buna ihtiyaç da duymazlar. Dinler ve inanç sistemleri insanların, hem kendi varlıklarına, hem kaynaklarına hem de iddia ettiklerine koşulsuz, sorgusuzca güven duymasını beklerler.
Bilim ise tüm Dünya bilimcilerinin ortak bir görüşle kabul ettikleri bilimsel yönteme göre bu inanç sistemlerinin temel beklentilerinden apayrı bir yaklaşıma sahiptirler. Bilimde sorgulamak esastır. Bir iddianın bilimsel nitelikte olabilmesi için gereken ilk koşul, sorgulanabilir, test edilebilir ve çürütülebilir olmasıdır. Birçok bilimsel iddia, kendisini yalanlamanın yollarını dahi içerir. "Eğer böyle bir gözlem yapılırsa bu iddia yanlıştır" denir.
Bu temel ayrım noktası bilim ile inanç sistemlerini birbirinden kalın çizgilerle ayırır. O nedenle bilime bir inanç ya da inanç sistemlerinin kapsamında bir olgu diyemeyiz.
Şöyle bir örnek vereyim: Ben iddia ediyorum. Diyorum ki "aynı anda 3 milyar insan alkış tutarsa yağmur yağar" Bu iddia hiç bir şekilde bilimsel olamaz. Çünkü bu iddiayı gözlemlemek, denemek de onaylamak, test etmek olanaksız gibi bir şeydir. Ama aksi de kanıtlanamaz. Çünkü hiç kimse "3 milyar insan aynı anda alkış tutarsa yağmur yağmaz" diyemez. Bunu iddia edene "neden bunu yaparsak yağmur yağsın ki?" diye sorsak gelecek cevabın içeriği de önemli değildir. "İnsanların alkışlarından dolayı oluşan elektron akışı ve elektriksellik bulutları o bölgeye çeker" falan gibi bilimselmiş gibi görünen bir cevap uydursak da bunu test edemeyiz.
Ama bir yandan da Dinlerin ve inanç sistemlerinin amacı ve varlık nedeni de bu değildir zaten. Yani Dinler, bilimsel olmak zorunda da değildir, böyle bir iddiaları da var mıdır bilinmez. Kutsal kitaplardaki söylemlerin bilimsel bir iddiası yoktur aslında ve hiç bir kutsal kitap, bilimsel bir formül içermez. Bilimin dili matematiktir ama dinin dili matematik değildir. Edebiyattır, şiirdir, öyküdür, metindir. Bu açıdan da farklıdırlar.
O nedenle ikisi apayrı olgulardır ve pek de ilgileri yoktur.
558 görüntülenme