Bir görüşün ne olduğundan çok, nasıl temellendirildiği önemlidir.
Kötülüğün aslında somut olarak var olmadığı, iyiliğin eksikliğine bizim kötülük tanımını uygun gördüğümüz görüşünün de teorik nedensel arka planı bir soru işareti. Büyük ihtimalle, karanlığın; ışığın olmaması üzerinden bir modelleme - alıntı yapılmak istenmiş ancak, teorik anlamda çok geçerli olduğunu söylemek mümkün değil gibi. Sevgi dolu bir ortamda büyüyen birey de kötülük yapabilir. Kimse tamamen iyi, ya da tamamen kötü değildir. İyilik olarak düşündüğümüz bir tavrımız, uzun vadede kötülüğe dönüşebilir. İyi niyetle de kötülük yapılabilir elde olmadan ifade etmek istediğim.
Bunlar düz mantık olarak verilen önermenin geçersizliğini analiz etme idi. Bir de işin farklı bir yanı var... O da aslında iyi ve kötü kavramlarının da olmayıp, onları bizim pragmatik zekamızın tanımları olması durumu. Çünkü doğal işleyiş, iyi ya da kötü üzerinden değil, OLMASI GEREKEN üzerinden işlemekte. Türlerin birbirini besin olarak kullanması da, boğulmakta olan başka türe (ya da türdaşına) yardım ediliyor olması gibi bizim iyi ya da kötüye kodlamak için elimizden geleni yaptığımız durumlar, GEREKLİLİK üzerinden gerçekleşir.
Gelişmiş beyin yapısı, olaylara anlam yükleyerek etiketlemeyi, yaşamda kalmada bir kolaylık olarak kullanıyor gibi görünüyor. Aslında olması gerekene teslim olmama, yapacağı faaliyeti seçebiliyor olmak, faaliyetleri negatif ve pozitif olarak ayırmaya neden oluyor. Bir yandan farkındalığın - bilinçli farkındalığın yapılan faaliyetlerde iradeyi kullanma yanı söz konusu iken, diğer yandan bu o kadar karmaşık bir işleyiş ki, yapacak olduğumuz şeye karar vermede kolaylaştırıcı bir etki olarak anlam yüklemeyi tercih ediyoruz.
Aynı anda hem iyiliği hem kötülüğü yapacak iradeyi taşıyor olmak, kötülüğün -iyiliğin olmaması- önermesini yanlışlıyor.
Kaynaklar
- Peter Van Inwagen. An Essay On Free Will. (22 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 22 Şubat 2021. Alındığı Yer: philpapers.org | Arşiv Bağlantısı