Tasarımcı argümanı tek başına felsefi olarak ayrı değerledirilir, savunma biçimleri ayrı. Çünkü "savunucu" tavrı belirlemiş zihinler sağlıklı düşünemez. Taraflaşmanın getirdiği fanatizm ile sunarlar düşüncelerini. Böyle anlayışların, obsesyon geliştirmeleri, aslında savundukları konuyu derinlemesine anlamalarına engel olur. Tasarımcı argümanı kendi içinde tutarlı anlamlı olabilir, ancak tükenmez kalem gibi altı boş, kendini yanlışlayan sunum biçimleri gerçekten komik ve karikatür.
Konuyu analiz etmek de mümkün ancak, düz mantıkla bile baksak, bir tükenmez kalem bile tek başına olamıyorsa, tasarımcı nasıl olabilir? e gelir konu. Kendi argümanıyla kendini yanlışlamış olur.
Oysa durum hiç de bu kadar düz mantık, çocuk oyuncağı değil. Tasarımcı argümanı böylesi çürük ve yüzeysel bir felsefi zemine dayanmıyor. Tasarımcıyı kim yarattı nın da gayet tutarlı analizleri var.
Bir konuyu prezente eden, sunan, misyon edinerek yaymaya çalışan odaklar genellikle kutuplaşmış - taraflaşmış olurlar. Kendileri derinlemesine anlama çabasına girmek yerine afişe etmeyi, çığırtkanlığı tercih ederler. Bu nedenle önemli konuları KİŞİLERden değil KAYNAKlardan öğrenmeye çalışmak oldukça önemli.