Tüm canlılar, nesillerini ve türlerinin devamını sürdürecek şekilde evrimleşmişlerdir. Yaşam evrelerinde her zaman üreme yeterliliği diye bir olgu, aşama, yeterlilik söz konusudur. Doğada hemen her birey doğar, beslenir, büyür, yeterlilik halinde de ürer. İnsan da bu evrimsel yükümlülüğe sahip bir canlı elbette. İçgüdüsel olarak üremeye meyilliyiz. Bu eğilim de cinsel haz ile desteklenmiş ve ödüllendirilmiştir. Estetik algımız da bunun etkisindedir, bedensel gelişimimiz de bu hassasiyete güdümlüdür, sosyal gelişimimiz, ahlaki kabullerimizin bir kısmı, hayati yeterlilik çabamız hep cinsel hayatımız ile ilgili olgular. Sorunuzu biraz daha açsaydınız daha spesifik ve ayrıntılı cevap verebilirdik ama genel bir bakışla cinselliğin olmadığı bir yaşam düşünmek zordur ve çok özel durumlarda ortaya çıkabilir. Atıyorum bir kişi, hayatı boyunca hayati tehlike altında yaşamak ya da çok sıradışı çevre koşulları altında hayatiyetini sürdürmek zorunda kalırsa cinselliğe enerji, zaman, çaba harcamaya fırsat bulamayabilir. Ama bu da mecburen ortaya çıkan bir durumdur ve o kişinin üremek istemeyeceği anlamına gelmez aslında. Özetle, üremek ve cinsellik hayatın en temel olgularından biridir ve evrimsel bir dürtüdür. Bunu bir ihtiyaç olarak görmek de mümkündür.