Çevresel şartların değişimi, epigenetik yoluyla türün o şartlara uyumunu artırmak için genetik yapının değişmesine neden olur. Ancak burada TÜRün uyumundan bahsediyoruz. Yani epigenetik bireylerin görebileceği değişimler değildir. Uzun vadede oluşmuş fiziksel değişimlerin etkisi, türü genetik olarak değişime sokmaktadır. Hatta aynı türe ait iki bireyi farklı fiziksel şartlarda üretse idik ve yeterli miktarda beklemiş olsaydık, iki bireyin farklılaşmasını görebilirdik.
Ancak bu değişim türü baz aldığı için, henüz mağaradaki genetik yapımız halen ciddi anlamda değişmedi. Sirkadiyen ritm, insan türünde halen mağara şartlarına göre işlemekte. Halen sirkadiyen ritm dışına çıkmak bizde sorunlara neden oluyor. Oysa tırnak içinde "modern" yaşamın güneş ile ilgisi alakası kalmadı. Halen genetik olarak doğanın içinde yaşaması gereken bir tür üz. Bunu laf ola, bence böyledir, böyle olmalıdır büyük ihtimalle anlamında ifade etmiyorum. Altı oldukça dolu.
Gelecekte olası değişikliklerle ilgili teoriler var. Kas gücü kullanımı azalması, gözlerin irileşmesi gibi öngörüler söz konusu. Dünya üzerinde oluşacak değişiklikler, insan türü kendini yok etmeden görülmeye başlanır mı bilinmez, ancak eğer başka bir gezegende yaşam başlatmak mümkün olursa, uyumlanma hızı bir nebze artabilir. Dünya insanlarıyla aynı kökene sahip, ancak farklı şartlara uyulanmış kuzenlerimiz oluşabilir uzun vadede.