Varoluşu yorumlamada tasarımcı argümanını kabul eden ve redden kişiler de bulunmakta doğal olarak. Hiçbir sosyal yapı ya da zeka düzeyi açısından istatistiksel olarak bariz bir fark bulunmuyor daha çok sayıda kabul eden - redden açısından. Çünkü konu ikna olma, içsel olarak bir kanaate sahip olmayla ilgili öznel bir çıkarım. Bilimsel anlamda tasarımcının varlığı ya da yokluğu ile ilgili bir argüman sunulamayacağı, bilim zemininde tasarımcı vardır-yoktur denilemeyeceği için, kişi kendi kanaatine sahip olabilir.
Yani bir tasarımcının olmak zorunda olduğu ifadesi yine kişisel bir çıkarımdır. Bunu genelleyemeyiz. Aynı bir tasarımcının olamayacağı düşüncesi gibi. O da özneldir genellenemez.
Kişiler genellikle kabul etmek istediği sonuca göre manipüle ediyor elde ettiği bulguları. İnsan olarak bizler objektif değiliz ve olmayacağız gibi de görünüyor. Bu yüzden bir tasarımcının varlığına ikna olmak istiyorsa kişi, bütün argümanları ona göre yorumlar - anlam yükler. Tasarımcının olmadığına ikna olmak istiyorsa da, AYNI VERİLERE aksi anlamı yükler. Sonuç bellidir oysa.
Bu yüzden kendi kabul önkabul yargı önyargılarımızı çok iyi denetlemek, değerlendirmek, objektifliğini sorgulamak zorundayız. Taraflaşma ve yargı nedenleriyle hatalı sonuca varıyor olma ihtimalimiz daima var ve olacak. Çünkü kesinlik diye bir şey şimdilik yok tasarımcı argümanı açısından.