İnsanoğlunun, ulaştığı medeniyet seviyesine rağmen (belki de ulaşamadığı medeniyet seviyesi nedeni ile) henüz çözemediği temel sorunlardan birinin bu soru olduğunu düşünüyorum.
Hemen örnek: 18 yaşına girmemiş bir genç, resmi olarak ailesinin onayı olmadan hiç bir resmi başvuru yapamaz. Dünyanın en yetenekli müzisyeni/oyuncusu/dansçısı bile olsa kendi isteği ile konservatuvara giremez. Gidip ebeveynlerinin istediği okula girmek zorunda kalır.
Bir ebeveyn, çocuğu 18 yaşına girene kadar ona istediği baskıyı uygulayabilir. Çocuk istediği şeyleri okuyamaz, istediği müzikleri dinleyemez, istediği filmleri izleyemez. Bu alenen sansürdür. Tüm dünyanın ortak ahlaki değerler ile ret ettiği şeyler olsa neyse. Aile dindarsa çocuk ateizmi anlatan bir kitap okuyamaz örneğin. Karşı cinsten flört edeceği bir arkadaş edinemez. (Cinsel yakınlık harici elbette) Ya da aile kapitalist ise komünizmle ilgili bir yayın okuması istenmez. Aile komünist ise de kapitalizmi öven bir film izlemesi hoş görülmez.
Bir ailenin, çocuğuna istediği eğitimi, ahlakı, bilgiyi, fikri aşılaması tamamen serbesttir ve çocuğun kontrolü dışındadır. Bir aile çocuğu bilime, sanata düşman olarak yetiştirebilir ve hiç kimse buna engel olamaz. Çocuğunuza "sanatçılar ahlaksızdır" ya da "biliminsanları ateisttir" diyebilirsiniz. Kimse size bu yüzden dava açmaz.
Ve en garip çatışma noktası "saygı" meselesidir. Aile ve ebeveynler, her zaman saygı duyulması, terbiye ile yaklaşılması gereken olgulardır. Ama çocuğa saygılı olmak gerekmez. Çocuğun başarısı ailenindir. Ama ailenin başarısızlığı çocuğundur. Bir aile, uyumsuz bir çocuğu psikoloğa götürebilir. Ama çocuk, manyak olan bir ebeveyni psikoloğa götüremez. Alkolik bir ebeveyni şikayet edemez.
Bir ebeveyn, çocuğunun hakkı olan para ile kötü bir yatırım yapıp aileyi fakirliğe sürükleyebilir. Hakkıdır. Bu yargılanmaz.
Bir çocuk, ailesinin fakirliği nedeni ile ilkokul çağında çalışmak üzere sanayiye gönderilebilir. Kimse o ebeveynleri mahkemeye çağırmaz.
Çok daha fazla örnek verilebilir. Üremek evrimsel olduğu kadar ahlaki bir girişimdir. Her birey evrimsel olarak üremek ister ama kendi hayatiyetinde yetersiz olan bir bireyin yükümlü olacağı başka hayatlar yaratması hiç de ahlaki değildir. Türkçesi: Bakamayacağın çocukları yapmak! Eğer insanoğlu olarak bir gün bunu fark edebilirsek her şey çok daha güzel olur. Ama bizler bunu göremeyeceğiz tabi. Ve bu konuda şimdilik yapacak hiç bir şey yok.