Merhaba,
Öncelikle "bilinç" denilen şeyin kesin bir tanımı olması gereklidir diye düşünüyorum. Sizin ve benim bilinç dediğimiz şeyler aynı olmayabilir, kabullerimiz aynı olmayabilir. Bir "elma" dan bahsediyor olsaydık, ortak dili konuşabilirdik.
Merhaba,
Öncelikle "bilinç" denilen şeyin kesin bir tanımı olması gereklidir diye düşünüyorum. Sizin ve benim bilinç dediğimiz şeyler aynı olmayabilir, kabullerimiz aynı olmayabilir. Bir "elma" dan bahsediyor olsaydık, ortak dili konuşabilirdik.
Geçmişe sadece kütleli parçacıkları değil, bilgiyi bile göndermek hâlâ spekülatif bir düşünce gibi duruyor, ayrıca fotonlar da kütlesiz ancak onları henüz geçmişe gönderemiyoruz. Bu konuda normal zamanda yolculuk paradoksları ve sorunları yine kendini gösteriyor. Ayrıca sadece bilincimizi (ki tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz) göndermek muhtemelen istediğimiz gibi bir yolculuğa çıkmamızı sağlamaz, hafızamız (ki hafızamızı biraz daha somut olarak inceleyebiliyoruz sanırım) burada kalıyor çünkü. (Bunun dışında belki bilincimiz "tek başına" her hangi bir şeye karşılık gelmiyor olabilir / bir şeylerin ortak sonucu olabilir). Steins;Gate'de sanırım zamanda yolculuk için atom altı ölçekte, dönen karadelikler kullanılıyordu ve madde(muz xd) da gönderilebiliyordu, muhtemelen visual novelinde daha iyi açıklıyordur.
Bu soruyu iki noktada incelemek gerekiyor.
Birincisi bilinç kavramı. Bilinç nedir? sorusunun net bir cevabı yok. Bilinç, kütleli veya kütlesiz, bir nesne midir? Yoksa beynimizin karamaşık yapısından kaynaklanan soyut bir kavram mıdır? (Burdan kastım mesela devlet gibi bir şey. Devlet diye fiziksel bir nesne yok ama insanların organizasyonlarından doğan soyut bir olgudur.) Ve yahut bilinç diye bir şey yok bu tamamen bizim yanılsamamız mıdır? Bu soruların cevabı olmamakla birlikte bu konuda pek bir fikrimiz bile yok sadece felsefi düzeyde tartışmalar mevcut. Henüz bilinç kavramının elle tutulur bir tanımı bile mevcut değilken bu konu hakkında yorum yapmak en fazla spekülasyon olur.
İkincisi ise bilincin ne olduğundan bağımsız bir şekilde, soruda aslında yanlış olan bir önkabul var o da:"Teoride zamanda geri gitmenin yolu ışığın hızını geçmektir." cümlesi. Bu özellikle popüler bilimde çok yaygın olan ve gerçeklikle alakası olmayan bir argüman. Özel göreliliğe göre hiçbir şey ışık hızından hızlı hareket edemez. Kütlesiz parçacıklar (Bugünkü bilgimiz dahilinde kütlesiz olan sadece foton ve gluon var.) ışık hızında hareket eder. Kütleli parçacıklar ise asla ışık hızına ulaşamaz çünkü ne kadar hızlı olurlarsa olsunlar ışık hızına ulaşmaları için sonsuz enerji gerekir. Yani hiçbir şart altında hiçbir şey ışık hızını geçemez. (Burda kasıt ışığın boşluktaki hızıdır. Madde içinde ışık daha yavaş ilerler ve madde için bazı özel durumlarda çok hızlı giden bazı parçacıklar ışıktan hızlı ilerleyebilir fakat yine de mevzu-u bahis hızlar ışığın boşluktaki hızından küçüktür.) Hatta buna her türlü bilgi de dahildir. Nedensellik ilkesi bilginin ışık hızından hızlı iletilmesinin imkansız olduğunu söyler. Işık hızının geçilmesi durumunda (ki bahsettiğim gibi imkansız) geçmişe gitme gibi bir durum söz konusu değildir. Bu tamamen konuya hakim olmayan kişilerin farklı hızlarda zamanın farklı hızda akmasına dayanarak kurdukları bir bilim-kurgu fantazisinden ibarettir. Özel göreliliğe göre bir referans çerçevesinden bakıldığında daha hızlı hareket eden çerçevelerde zamanın daha yavaş aktığını gözlemleriz (öbür yandan o çerçevedekiler de bizi hızla hareket ediyormuş gibi göreceğinden onlara göre de bizde zaman yavaş akmakta olacaktır; yani her şey göreceli :D ) Fakat hiçbir eylemsiz çerçeve başka bir çerçeveyi ışık hızında hareket ediyor olarak gözlemleyemez. Ama sanki bu mümkünmüş gibi hesaba dışdeğerbiçilirse (extrapolation) sanki ışık hızında zaman duruyormuş gibi bir algı oluşur ama bu zaten tanım gereği imkansızdır. Konuya yeterince hakim olmayan kişiler ise bunu ışık hızını geçersek zamanda yolculuk edebilir gibi algılaması sonucu bu şehir efsanesi kulaktan kulağa yayılmıştır.
bunun için öncelikle bilincimizi bir madde olarak kabul etmemiz gerekmez miydi. ayrıca zamanda geriye gitmenin yolunun da ışığın hızını geçmek olduğunu da düşünmüyorum zaman bir bütündür eğer zamandan bağımsız bir boyuttan zamana bakabilirsen ancak ileri ve geri gidebilirsin ama o boyuta geçtiğinde de zaten zamana ya da diğer boyuta artık etki edemezsin sadece bilmekle kalırsın. bunlar bana göre olan kısmı bilimsel değildir.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.