Bu soruyu hangi referanslarla soruyoruz... Bizim ŞEY dediğimiz var oluş hali sanki mutlakmış, gerçekliği kesinmiş gibi tanımlıyoruz bunun farkında mıyız. Bizim hiçbir şey tanımımız, belki de başka ŞEY lerin tanımıdır. Bunu bilmiyoruz. Hem fiziksel gerçekliği kanıtlayamıyor, hem de kendi gerçeklik algımızı referans alabiliyoruz.
Bizim varlık algımız 3+1 boyut ile sınırlı. Bunu anlamak zorundayız. Kendi boyutumuz dışındaki ŞEYlerin bizim için tanımsız olduğunu, BİZE GÖRE OLMAYAN ŞEYlerin, tamamen olmadığını söylemenin mümkün olamayacağını anlamak zorundayız. Hatta bize göre sadece bir üst boyuttaki olası bir varlık, bizden daha gerçek olacaktır büyük ihtimalle. (kürenin 2 boyutlu yüzeydeki daireye göre varlık düzeyi gibi)
Boyutlar arası farklılık halen bizim VARLIK ALGIMIZ temel alınarak elde edilen yaklaşım. Bizim HİÇLİK tanımımız ile bakarsak, işler daha da değişir. Her ne kadar bizim hiçlik tanımımız VARLIK referanslı olsa da, mutlak yokluğu tanımlayamıyor olsak da, bizim hiçlik olarak tanımladığımız alan, aslında bizim referanslarımız dışında farklı bir varlık alanı olabilir. Onlar da bizi HİÇLİK - yokluk olarak tanımlıyor olabilir. Bu anlamda bu soruyu sormak aslında bir nevi yel değirmenlerine karşı savaşmak gibi.