Merhaba tekrar,
Ögetay Kayal çok güzel açıklamış modelleme sürecini. Gelen ışığın yolda nelere maruz kaldığı, teleskopun kameralarının gelen ışıkla etkileşimi, galaksiden gelen hangi ışıklara maruz kaldığı modelleniyor ki elimizde ışık kaynaktan çıktığı gibi görülebilsin. Biz de sanki kaynağın yanından bakıyormuşçasına ışıktan gelen bilgileri (hangi maddeler var, enerjisi nasıl vs) spektroskopi yöntemi ile elde edebilelim.
Fakat burda sorulan teknik olarak nasıl anlamlı hale getirip ayırt ediyoruzdan ziyade o ışık demeti evrenin içinde nasıl sönüp gitmeden geliyor sanırım, onun için kafa karışıklığı olmasın diye ek yapmak isterim, evrenin her yerinden yola çıkan her ışık bize ulaşamıyor. Işık gelse de, modellenemeyecek kadar sönük olabilir anlamlı hale getirilemeyebilir, bu durum yukarıda açıklanmış. Fakat uzayda 9 milyar ışık yılı boyunca giden bir ışın demetinin sönmeden bize nasıl gelebildiğine bakacak olursak, ışığın yüksek enerjili gamma olması burada önemli oluyor, zira o kadar uzaktan bize ulaşabilecek çok sayıda ışık türü yok. Söz edilen uzaklıktan tutulan bir el feneri ışığını bırakın modellememizi, bize ulaşması mümkün olmaz çünkü tamamen soğrulurdu. Basitçe en büyük faktör yıldızlararası ortam ve yoğun kozmik tozlar tarafından soğrulmaması, ışığın sağa sola saçılmaması (scatter) gerekiyor bize ulaşması için.
Görünür ışık, mor ötesi, hatta X-ışınının bir kısmı bu tozlar tarafından soğuruluyor veya çok fazla saçılıyor. Eğer çok çok uzaktaysa bu ışık kaynağı geriye bizim modellememiz için bir şey kalmıyor zira tamamen bastırılıyor. Enerjik X-ışınları (hard x-ray) ve gamma ışınları soğurulmadan geçebiliyor bu tozdan. Tamamen zıt şekilde, CMB gibi radyo ışıkları da dalga boyları çok büyük olduğu için soğrulmadan geçebiliyor. Delip geçmekle, hiç temas etmeden geçmek gibi düşünebilirsiniz. Basitçe o kadar uzaktan bize ulaşmasının iki yolu vardı, ya Gama gibi çok yüksek enerjili olacaktı, ya da gazın tozun içinden etkilenmeden geçip giden radyo-mikrodalga olacaktı. Gama ışını patlamalarının arkasından kızılötesi ışımalar da geliyor, o da örneğin ulaşmış bize sanırım bu örnekte, ama düşük enerjili astronomi hiç yapmadım, ondan çok bildiğim bir alan değil, emin değilim.
Demek istediğim biz sadece yüksek enerjilileri görüyoruz değil, Dünya'da bize ulaşan her dalga boyunu eğer yeterli veri varsa modelleyip ayırt edebiliyoruz, fakat eğer bize ulaştıysa ve ayırt etmeye bir şey kaldıysa. Ulaşması da yukarıdaki etmenlere bağlı.
Kaynaklar
- Wikipedia. Sönme. (11 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 11 Aralık 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı