Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Osmancan Sarıyurt
Çeviren 8 Ocak 2016 2 dk.

Kemoterapi ilaçlarının tümörlere ulaştırılmasında her ay farklı bir araştırma gün yüzüne çıkıyor. Sadece bu hafta içerisinde, bilim insanları invazif olmayan bir yöntemle kan-beyin bariyerini geçerek ilaçları beyne ulaştırabilecek bir “ultrasonik tornavida” geliştirdiklerini duyurmuşlarken, şimdi de Nature Communications dergisinde yayınlanan başka bir makalede bilim insanlarının algleri genetik olarak modifiye ederek onları hedefe kilitlenebilen bir ilaç dağıtım sistemine dönüştürdükleri belirtildi.

Nanoparçacıkların bu alandaki kullanımı son on sene içerisinde seviye atlamış durumda. Grafen adı verilen çok amaçlı mucize bir malzemeden yapılan ve biyo-çözünebilir ancak kalın karbondan oluşan bu parçacıklar, anti-kanser ilaçlarını içerlerine hapsederek kanın içerisinde hedef tümöre sevk edebiliyorlar. Bazıları ise tetiklendiği zaman ısınarak ilaçların, hedefteki kanser hücrelerinin içinde çözünmesine bile olanak tanıyor.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Mücahid Köse
İnceleyen1 2 gün önce
BBC News; İsrail'in ABD, İngiltere ve diğer batılı devletlerin desteğiyle Filistin halkına yönelik gerçekleştirdiği soykırımın "üzerini örtmeye" çalışan, bunu yapamadığında ise gerçeği eğip bükerek veya çarpıtarak yanlı bir dille servis eden, kısacası tarafsız, objektif ve güvenilir olma gibi temel gazetecilik ilkelerinden ve buna bağlılık iddiasından uzak yayınlarda bulunan bir medya kuruluşudur. BBC News, faşist İsrail'in Filistin'de ve ötesinde işlediği savaş suçları ve insanlık suçlarına dair sözde "yaptığı" ve yapmadığı yayınlar; Filistinliler ve dünyanın dört bir yanından Filistin halkı ile dayanışanlara karşı her geçen gün artan lekeleme, karartma ve sansür girişimleri ile işlenen suçlara alenen ortaktır ve bir soykırım işbirlikçisidir.
Youtube Kanalı
2.1/10
(8 Kişi)
Puan Ver
@BBCNews
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslı Ece Koçak
Yazar 29 Ağustos 2020 3 dk.

1977 yılında, jeolog Jack Corliss’in liderliğini yaptığı Pasifik Okyanusu tabanındaki Galapagos Çöküntüsü'nü (İng: "Galapagos Rift") inceleme gezisinde, dev tüp solucanı olarak isimlendirilen Riftia pachyptila canlısı keşfedildi. Ancak bu canlının resmi olarak tanımlanması ve literatüre eklenmesi 1981 yılında Merredith Jones tarafından yapıldı.

Dev tüp solucanın tüpünün en üst kısmında “plume” adı verilen, "solunum tüyü" olarak da bilinen parlak kırmızı ve geniş yüzey alanına sahip, tüye benzer bir organ bulunur. Plume organının kırmızı renkte olmasının nedeni, çok fazla hemoglobin, yani kan içermesidir. Ayrıca, oksijen (O2), karbondioksit (CO2) ve hidrojen sülfür (H2S) gibi bileşiklerin deniz suyu ile filtreleyerek değişimini sağlar.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berat Mutluhan Seferoğlu
Yazar 24 Ağustos 2019 1 sa.

Çağdaş felsefede ön planda olan iki felsefe geleneği olduğunu görüyoruz. Bu gelenekler analitik felsefe ve kıta felsefesi olarak adlandırılıyor. Bu yazıda iki gelenek hakkında bilgi vermek, bu gelenekleri karşılaştırmak ve analitik felsefe/kıta felsefesi ayrımına dair bazı noktaları açıklığa kavuşturmak istiyorum.

Başlamadan önce bir uyarı yapmam gerekiyor: Ben, analitik felsefe ve kıta felsefesi ekolleri arasından analitik felsefeye yakınım. Dolayısıyla söz konusu ekoller arasında yaptığım karşılaştırmanın ve yaptığım çıkarımların taraflı görünebileceğinin farkındayım. Bu ayrım, kişilerin felsefeye nasıl baktığıyla öyle yakından ilişkili ki, kamplardan herhangi birine yakınsanız, analitik felsefe ve kıta felsefesi karşılaştırmasını taraflardan birini ‘kayırmadan’ yapmanız pek mümkün değil. Bu nedenle konu hakkındaki taraflılığımla ilgili olarak okuyucuyu uyarma ihtiyacı hissediyorum.

166
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Halime Samsa
Halime Samsa
34K UP
Yazar 19 Ekim 2020 16 dk.

Bir önceki yazımızda, insanların kendi kendilerine zarar verme davranışlarını incelemiş, bunu önlemek için neler yapabileceğimize bakmıştık. Bu yazıda ise intihar kavramına odaklanacağız. Çünkü insanın ruhsallığı yaşam dürtüsüne yaklaştıkça kurucu, uzaklaştıkça ise yıkıcı bir hal alabilir. Hangisine daha yakın olacağımızı ise erken çocukluk döneminde kurduğumuz ilişkiler, mizacımız, genetik yatkınlarımız ve travmatik deneyimlere verdiğimiz ruhsal tepkilerin tümü belirler. Akılda tutulmalıdır ki, yaşam ve ölüm dürtüsü sadece bir ucunda durabileceğimiz, katı ve değişmez ruh halleri değildir. Hayatımız bu iki dürtü arasında salınarak geçer. Ancak, intihar (özkıyım) kişinin benliğine yönelmiş olan ölüm dürtüsünün serbest kalarak, maskelerinden arınarak bütün şiddetiyle karşımızda durduğu zorlu bir ruh halidir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yapmış olduğu açıklamalara göre, her yıl intihar nedeniyle 800 bin insan hayatını kaybediyor. Dünyada her 40 saniyede bir kişi hayatına son veriyor ve her 20 intihar teşebbüsünden biri ölümle sonuçlanıyor.

262
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Şubat 2014 11 dk.

Görselde, birbirinden oldukça uzak 4 memeli hayvan türünün uzuvları görülmektedir: bir insan, bir kedi, bir balina ve bir yarasa. Bu canlılar, dışarıdan bakıldıklarında birbirinden tamamen farklı gözükseler de, içlerine baktığınız zaman aynı atadan geldiklerini haykıran yüz binlerce veri bulmak mümkündür. Bunların en net olanlarından biri de, kemiklerinde yapacağınız bir analizden gelecektir.

Bu apayrı 4 memelinin (ve diğer memelilerin de) bütün uzuv kemikleri birbiriyle eştir. Bilimde biz aynı atadan gelen ve farklı torun türlere dağılan bu yapı ve organlara homolog (eş) organlar adını veriyoruz. Bu kadar farklı yapılarda olmalarının tek sebebiyse, evrimsel süreç içerisinde aynı kemiklerin farklı ortamlara adapte olan uzuvlarla birlikte evrim geçirmiş olmalarıdır. Görselde, sırasıyla humerus, radius, ulna, karpallar, metakarpallar ve falanjlar görülmektedir. Tüm memeli türlerinde bu kemikler birbirinin aynı yapıdadır; sadece şekilsel farklılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı görünen canlıların evrimsel süreçte ortak bir atadan geldiği anlaşılabilir. Bunu bir diğer şekilde sınama yöntemi, memeli olmayan canlılara bakmaktır.

247
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 saat önce 32 dk.

Büyük Bizon Katliamı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'da milyonlarca Amerikan bizonunun sistematik olarak yok edilmesi sürecidir. Bu katliam yalnızca avcılığın kontrolsüz yayılmasından değil aynı zamanda Amerikan hükümetinin ve ordusunun bilinçli politikalarından kaynaklanmıştır. Bu süreç, günümüzde literatürde Büyük Bizon Katliamı (Ing: Great American Buffalo Slaughter) olarak tanımlanmakta ve hem ekolojik tarih hem de sömürgecilik çalışmaları açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Amerikan federal hükümeti ve askeri otoriteler, yerli halkların başlıca geçim ve kültürel yaşam kaynağı olan bizonları hedef alarak direniş gücünü kırmayı ve rezervasyon sistemine geçişi hızlandırmayı amaçlamıştır. Özellikle demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle birlikte, endüstriyel düzeye ulaşan avcılık faaliyetleri bizon nüfusunda çok ciddi bir düşüşe neden olmuş; türün tahmini 30 ila 60 milyon arasında olan birey sayısı 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde 1.000’in altına kadar gerilemiştir. Bu durum Kızılderili kabilelerin ekonomik bağımsızlıklarını yitirmelerine ve zorla yerinden edilmelerine zemin hazırlamıştır.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Fatih Altınkaya
İnceleyen 10 Nisan 2023
Tarihî tüm açıklığını irdelemiş içeriğin de anlattığı kişiler ve olayları kendi kurgusal yöntemleriyle betimleyen gerek üslubu gerek akıcı bir dil kullanması gayet iyi bir aktarıcı olmuştur. "Biraz hızlı anlatıyor ama olsun." :)
Youtube Kanalı
8.8/10
(116 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Aslı Sarı
Aslı Sarı
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Sokrates der ki: “Tanrılardan biri hazla elemi birleştirip karıştırmak istemiş, bunu başaramayınca, bari şunları kuyruklarından birbirine bağlayalım, demiştir.”
Metrodorus, kederin bir çeşit zevkle karışık olduğunu söylermiş, bilmem o da aynı şeyi mi söylemek istiyordu; fakat bana öyle geliyor ki insan kendini hüzne bile bile, isteye isteye, seve seve bırakır. İnsan mahsus da kederli görünebilir; onu demek istemiyorum. Üzgün zamanımızda bile gülümseyen, hoşumuza giden, ince ve tatlı bir şeyler duyar gibi oluruz. Acaba bazı ruhlar için hüzün bir zevk, bir gıda değil midir?
Est quaedam flere voluptas. Ağlamak da bir zevktir. Ovidius
Kaynak: Denemeler
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ocak 2015 4 dk.

Evrimsel biyoloji dahilinde homoloji, atasal bir türün özelliklerinin torun türlerde de bulunması anlamına gelir. Aslında daha teknik tanımı, bunun tersinden yapılır: türlerdeki benzer karakterlerin, ortak atalardan miras alınması durumudur. Fakat atadan toruna doğru düşünmek daha kolaydır. Örneğin yarasalar ile kuşlar kanatlarını ortak bir atadan almamışlardır. Yarasalar ile kuşların ortak atası kabaca 296 milyon yıl önce yaşamıştır ve bu ortak ata, dinozorlardan bile önce yaşamış, kanatları olmayan, uçamayan bir ortak atadır. Dolayısıyla bu iki grubun kanat yapısı homolog değildir. Öte yandan kargalar ile serçelerin ortak atası 44.1 milyon yıl önce yaşamış bir başka atasal kuş türüdür. Onun da kanatları vardır; dolayısıyla torunlarına kendisininkine benzer (ancak tabii ki evrimsel süreçte farklılaşmış) kanatlar bırakmıştır. Dolayısıyla bu iki kanat yapısı, homolog organlardır.

Peki ya parmak sayısı? Neden çok sayıda canlıda 5 parmak bulunur? Neden 4 ya da 6 değil? Aslında ilk olarak şu "çok sayıda canlı" tanımlanmalıdır. Çok sayıda canlıda 5 parmak bulunuyor gibi gelmesi, canlılığa dair halk olarak çok az bilgiye sahip olmamızdır. Aslında 5-parmaklı uzuv yapısı çeneli omurgalı hayvanların sadece belirli bir alt grubunda görülür. Bu alt-grupta amfibiler (kurbalağalar, semenderler, vb.) ile amniyotlar (kuşlar, memeliler ve sürüngenler) bulunur. Bu alt-grupta toplamda 27400 civarında tür bulunmaktadır.. Bu, tüm ökaryotik (gelişmiş hücre yapısına sahip) türlerin %0.3 civarına eşittir. Tüm Hayvanlar Alemi'nin ise %0.4 civarına eşittir. Dolayısıyla "canlılığın çoğu" derken ne kast ettiğimiz iyi anlaşılmalıdır.

167
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Üzeyir Yazıcı
20 saat önce
"Nasıl olup da hem fizik üstüne çalışıp hem şiir yazabiliyorsun anlamıyorum" dedi bir gün yürüyüş yaparken. "Bilimde, daha önce kimsenin bilmediği bir şeyi, herkesin anlayabileceği kelimelerle söylemek istersin. Şiirde ise herkesin zaten bildiği bir şeyi kimsenin anlayamayacağı kelimelerle söylemen gerekir."

Dirac ile Oppenheimer arasında geçen bir diyalog. Graham Farmelo'nun Paul Dirac kitabından. 

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Poyraz Savaş
Türü Ekleyen 1 gün önce
Picodynastornithes, Coraciiformes (gökkuzgunlar ve yalıçapkınları) ve Piciformes (ağaçkakanlar ve tukanlar) takımlarını içeren bir kladdır.
1
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 9:06
Şişe burunlu yunuslar, yüksek zekaları nedeniyle karmaşık numaraları öğrenebilen ilginç deniz memelileridir. Bu kıvrak canlılar doğada saatte 30 kilometreye...
13
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Bariz olanı analiz etme merakı için sıradışı bir zihne sahip olmak gerekir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Tüm Reklamları Kapat
Mehmet Selçuk Ataç
Elektrik Elektronik Mühendisiyim. 10 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Poyraz Özpoyraz tarafından sorulmuştur.

Deneyimim hayvanların ne kadar akıllı olup olmadıkları konusundaki merakım ve bu merakımı gidermek için kendi yaptığım denemelerdeki gözlemlerimdir.

[1][1]Dolayısı ile kaynak: Şahsım

Doğada ve günlük yaşamda karşılaştığım birçok hayvanın kesinlikle düşünebildiği, tecrübeleri doğrultusunda geleceği kendilerince tahminleyebildikleri konusunda bir şüphem yok. Sadece bu becerinin düzeyinin hayvandan hayvana değişebildiğini düşünüyorum. Birkaç örnek vermek gerekirse:

Tüm Reklamları Kapat

Sizi bir elektrik direği veya ağacın üzerinde izleyen bir kargaya denk geldiğinizde şu denemeyi yapın. Kargaya bakmadan yerden bir taş alın, karga bunu umursamayacaktır. Ama kargaya bakarken aynı denemeyi yapın, siz daha taşı yerden alıp ona atmadan dahi bulunduğu yerden havalanıp tedbiren kaçtığına şahit olma olasılığınız çok yüksek. Bu durumu yorumlarsak, niyetinizin kötü olduğunu veya olabileceğini, yerden taş veya başka bir cisim almakta olduğunuzu, muhtemelen onu hedef seçtiğinizi ve o cismi kendisine atabileceğinizi bilerek bunun bir sonraki aşamasında kendisi için söz konusu olan riski öngörerek karşı aksiyon alıyor. Bunu farklı yer ve zamanlarda birçok karga ile denedim. Kendisini menzil içerisinde değerlendiriyor ve onu hedef alacağınızı düşünüyorsa kaçıyorlar...

Bu sadece bir örnek bu gibi örnekler çoğaltılabilir:

  • Bir köpeğin sahibi ya da sevdiği kişi sabah işe gitmesin diye ayakkabılarını ısırıp engel olmaya çalışması (ayakkabı evi terk etmek için bir araç)
  • Bir kedinin misina ile bağlı tavuk parçaları atıldığında üçkağıdı anlayıp bununla ilgilenmemesi

Bunlar bizzat tecrübe ettiğim ve aklıma gelen bazı örnekler.

Kaynaklar

  1. Mehmet Selçuk Ataç. (Doğaçlama - Şahsi Tecrübeler, 2025). Şahsi Deneyimlerim.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pizza ve Oskar

Neşeli ve biraz da tombik Pizza bir gün, hayvanat bahçesini ziyaret eden insanları izleyerek konuşmayı öğrenen Oskar adında küçük bir fille tanışır. Oskar hayvanat bahçesinin, Pizza ise sürekli televizyon izleyen ailesinin sıkıcılığından dert yanarken, aniden Oskar’ın anavatanı Afrika’ya gitmek istemesiyle her ikisinin de hayatına renk katacak, eğlence ve macera dolu güzel arkadaşlıkları başlar.

Achim Bröger’in otuz yıldır yayımlanmaya devam eden ve artık bir çocuk klasiği olarak kabul edilen Pizza ve Oskar’ı, karşılaştıkları tüm sorunları birlikte çözmeyi başarabilen iki cesur arkadaşın heyecan dolu serüvenlerine hepinizi davet ediyor!

Üç macera tek kitapta!

Pizza ve Oskar Afrika’yı Arıyor

Pizza ve Oskar Macera Peşinde

Pizza ve Oskar Okul Yolunda

Devamını Göster
₺150.00
Pizza ve Oskar
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Modern Fizikten Parçacık Fiziğine
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

İnsanoğlu tarihi boyunca etrafında gördüğü maddeyi ve gökyüzünde gördüklerini anlamaya, anlamlandırmaya çalıştı. Bu hedefte 20. yüzyılla beraber maddenin temel yapısı ve evrenle ilgili bilgilerimiz büyük oranda arttı. Bu bir haftalık derste, özel görelilik ve kuantum fiziğinin ortaya çıkışından, parçacık fiziğinde yaptığımız keşiflere kadar son yüz yıl içerisindeki gelişmeler anlatılacak, henüz cevabını bulamadığımız sorulara olası cevaplar anlatılacaktır.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
41K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde gözlemlenmiştir.
1
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emircan Direbol
İnceleyen8 3 gün önce
Türkiye'de değer verilmesi gereken nadide kitaplardan biri benim için. Genç bir okur olarak iddia ediyorum okuyacak olanlar içinde listenin yüksek sıralarına yerleşebilir olan bir kitaptır. Şöyle ki Anadolu'da yani Ülkemizde görmezden gelinen oldukça ciddi problemler var. Eğitimden başlayarak her alana her konuya her şeye sıçrayan bir cehalet, liyakatsizlik, verimsiz eğitim, üretken olmayan bir nesil ve nesiller var, var olmaya da devam ediyor. Bu ilahiyat fakültesi okumuş ilim sahibi, üretken, milli bilincini ve en önemlisi "işini ibadet aşkıyla yapan bir öğretmen (Mehmet Yazıcı)" olarak akademisyenlerin hatta eğitimin içinde yer alan kişilerlerin bile göremediği, gözünden kaçırdığı noktaları kendi deneyimleri ve yaşanmışlıklarından yola çıkarak kendi görüşleri ile yerinde tespitler yapmış. Özelikle eğitim sisteminin gelişimi için bu kitap bugün her yerde abartısız okunmalı. Tavsiyemdir. Yeni öğretmen adayları da okumalılar bence. Gününüz üretkenlik ile geçmesi dileğiyle... Not: kitap gözükmüyorsa kitabın ismi "Silinmeyen İzler" yayınevide "Tılsım Yayınevi"
7.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ajans Mat
Üye 7 Mayıs 2024 1 Cevap
5 litre suyu ısıtmamız gerekiyor. Aynı deney ortamında 1 dakika içinde 1 litresini ısıtıp geriye kalan 4 litreyle karıştırmak mı yoksa 5 litreyi aynı anda 1 dakika ısıtmak mı daha verimli olur? Ortam şartları ve ısıtma yapan cihaz eşit derecede ısı veriyor. Her iki durumda da su sıcaklığı 20 derecede
273 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close