Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 6 gün önce
Tek kelimeyle mükemmel . Totaliter bir devletin anlatıldığı güzel izlemeye değer bir filmdir.
9.7/10
(119 Kişi)
Puan Ver
Hatırla, hatırla... 5 Kasım'ı hatırla...
Yönetmen: James McTeigue
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Utku Derin
Utku Derin
355K UP
Aktaran 5 gün önce 2 dk.

Öğrencileri yapay zekanın yön verdiği bir dünyaya hazırlamak, üniversiteden çok önce başlıyor. South Florida Üniversitesi (USF), Tampa Bay bölgesi ve ülke genelindeki sınıflara yapay zekayı entegre etmek için okul öncesinden 12. sınıfa kadar olan eğitimcilerle işbirliği yaparak gelecek nesillerin temel becerileri erken yaşta geliştirmelerini sağlıyor.

USF Eğitim Fakültesi’nden Profesör Zafer Ünal, öğretmenler için 1.000’den fazla ücretsiz yapay zekâ aracı içeren çevrimiçi bir platform olan TeacherServer’ı geliştirdi. 2024’te hayata geçirilen platformun kullanıcı sayısı kısa sürede patladı. Bugün yaklaşık 1,25 milyon öğretmen, ders planlama, sınav hazırlama, sunum oluşturma gibi işlerde bu araçlardan faydalanıyor. Ünal şöyle diyor:

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Yazar 5 gün önce 9 dk.

Sinirli Erkek Sendromu (İng: "Irritable Male Syndrome" , IMS) erkeklerde hormon seviyelerindeki dalgalanmalarla ilişkili olarak ortaya çıkan sinirlilik, depresif ruh hali, anksiyete ve genel huzursuzluk belirtileri ile karakterize edilen bir durumdur. Sendromun temelinde testosteron seviyelerindeki ani değişimler ve bu değişimlerin sinir sistemi üzerindeki etkileri yatmaktadır.

Testosteron seviyelerindeki dalgalanmaların erkek bireylerin psikolojik stres tepkileri üzerinde etkili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.[34] Bu durum, testosteronla ilişkili semptomların yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikososyal faktörlerle de bağlantılı olabileceğine işaret etmektedir. Jed Diamond, IMS'nin yalnızca biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda psikososyal etkenlere de bağlı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:[25]

21
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Mart 2013 3 dk.

Görseli iyice inceleyin. Evrimsel Biyoloji'yi anlama konusundaki en faydalı fotoğraflardan biri bu olabilir. Ancak öncelikle, bir ön fikir edinmek açısından şuradaki bilgiye göz atabilirsiniz.

Evrimsel süreç, zincir halinde işlememektedir. Tam tersine, bize de ismimizi veren Evrim Ağacı mantığıyla işlemektedir. Yani tek bir popülasyon, olduğu gibi bir diğer türe, sonra o popülasyon da bir başka türe dönüşmez, evrim böyle yürümez. Tam tersine, tek bir popülasyonun farklı gruplarının farklı sebeplerle izole olması nedeniyle, farklı adaptasyonlar geçirmeleri türleşmeye ve evrime neden olur. Yani bir tür, birden fazla türü doğurur. 

108
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Türkiye'yi cehennem ettiğiniz insanlar, Türkiye'yi size cehennem edeceklerdir!
Kaynak: Bu diyar baştan başa 4
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baykal Köse
Yazar 25 Ocak 2017 43 dk.

Antik Yunan’daki çok önemli bilimsel düşünce temelleri uzun bir süre unutulmaya yüz tutmuştur. Bu miras daha sonra Müslümanlar tarafından tekrar keşfedilmiştir ve Müslümanlar bu mirası belki de tamamen unutulmaktan kurtarmışlardır. Antik Yunan medeniyeti ile karşılaşan Müslüman medeniyeti özellikle 8. ve 13.yy.’larda çok önemli bilimsel çalışmalar yapmıştır. Tarihte, 8. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar (kimi kaynaklara göre 15. yüzyıla kadar) olan dönem, İslam coğrafyasının Altın Çağı olarak bilinir. Bu zaman diliminde İslam alimleri üzerinde, Antik Yunan çalışmalarının tesirini fazlasıyla görmek mümkündür. Sorgulayıcı ve araştırmacı bakış açısı ile birlikte devralınan miras, Müslüman medeniyetinin yükselmesine olanak sağlamıştır.

Bu dönemde Müslüman bilimciler, canlılığın ortaya çıkışı ve gelişimi ile ilgili kendilerinde mevcut olan görüşlerden farklı olan açıklamalarla da tanışmıştır. Doğaya karşı bu yeni pencereden bakmışlar ve bu fikri kendi bakış açılarıyla hem geliştirmiş hem de daha sonra Avrupa medeniyetine bırakmışlardır. Bunu yaparken Antik Yunan’daki çalışmaları kendi dillerine çevirmiş ve bu çalışmalar üzerine kendi yorumlarını yapmışlardır.

183
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hayrettin Enes Karalı
Lise Öğrencisi 3 Kasım 2022 Sen de Cevap Ver

Zorunlu olduğun dersleri aldıktan sonra diğer senelerin sınavlarını gerekli izin ve kurum kararıyla verebiliyorsun böylece liseyi hızlıca bitirebiliyorsun,sonra da zaten üniversite not ortalamanı sanırım 90 üzeri tutabilirsen her yıl sınavları erken olup erken mezun olabilirsin tabi bu normal bireyler için,9 yaşında üniversiteye başlamak o bilgieri direkt öğrensen bile bu kadar az sürmez ama olay böyle işliyor,Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de öğretmeni sayesinde 1 sınıf atladığı söylenir.

İlköğretim kurumları yönetmeliği madde 32:

İlköğretim kurumlarında sınıf yükseltme

Tüm Reklamları Kapat

MADDE 32 – (1) İlkokul 1, 2 ve 3 üncü sınıf öğrencilerinden bilgi ve beceri bakımından sınıf düzeyinin üstünde olanlar velisinin yazılı talebi, sınıf öğretmeninin önerisi ile eğitim ve öğretim yılının ilk ayı içinde sınıf yükseltme sınavına alınırlar. Başarılı olanlar bir üst sınıfa yükseltilir.

a) Bu sınav okul müdürünün başkanlığında sınıf öğretmeni ve bir üst sınıfın öğretmenlerinden oluşan komisyon tarafından yapılır. Okulda bu komisyonu oluşturacak sayıda öğretmen bulunmaması durumunda, sınavın yapılacağı yer ile sınav komisyonu, okulun bağlı bulunduğu il/ilçe millî eğitim müdürlüğünce belirlenir.

b) Sınav sonucu tutanakla tespit edilir. Bu tutanak, okul yönetimince dosyasında saklanır. Başarılı olanların durumu e-Okul sistemine işlenir.

c) Sınıf yükseltme sınavına değişik sınıflarda olmak üzere bir defadan fazla da girilebilir. Ancak sınıf yükseltme aynı öğrenci için bir kez yapılır.

Tüm Reklamları Kapat

(2) İlkokul çağında olup akranları ile birlikte okula devam edemeyen ve okuma yazma bilmeyen öğrenciler, birinci sınıf öğrenimlerini başarıyla tamamlamaları hâlinde, eylül ayında yapılacak bir sınavla yaşına uygun bir ilkokul sınıfına yerleştirilir.

(3) Sağlık durumu nedeniyle okula devam etmesinin uygun olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporu alanlar ile istemeleri hâlinde imam-hatip ortaokulu veya ortaokula kayıt yaptıran veya devam eden ve hafızlık eğitimine başladığını belgelendirenlerden o eğitim ve öğretim yılı için devam zorunluluğu aranmaz. Sağlık raporu alanlar raporları süresince, hafızlık eğitimi alanlar bu eğitimleri süresince eğitim ve öğretim yılı başından itibaren en fazla bir eğitim ve öğretim yılı okula devam etmeyebilirler. Bu sürenin bitiminde okula devamları sağlanır. Bu öğrenciler okula döndüklerinde, devam edemedikleri eğitim ve öğretim yılına ait derslerden okul müdürünün sorumluluğu ve koordinesinde alan öğretmenlerinden oluşturulacak komisyonca sınava[1][2]

teşekkürler:)

Kaynaklar

  1. Hayrettin Enes KARALI. (). Sınıf Atlatma Ve Erken Mezun Olma.
  2. egitimhane. Sınıf Atlatma. Alındığı Tarih: 3 Kasım 2022. Alındığı Yer: www.egitimhane | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Karakaş
Ozan Karakaş
30K UP
Yazar 25 Mart 2016 2 dk.

28 Gün Sonra isimli filmi izleyenler hatırlayacaktır (izlemeyenlerse endişelenmesin, bu yazımız "spoiler" sayılmaz): Film, üzerlerinde “rage” (öfke) virüsüyle deneyler yapılan şempanzelerin bir grup hayvan hakları aktivisti tarafından “özgür bırakılmasıyla” başlar, virüs birdenbire tüm şehri sarar ve olaylar gelişir...

2016'nın Şubat ayında yayımlanan bir çalışma, öfkenin beyinlerimizde halihazırda mevcut olduğunu (yani virüse filan ihtiyaç duymadığımızı) ve hatta onu bir lambayla oynar gibi açıp kapamamızın imkansız olmadığını ortaya koyuyor.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Mayıs 2014 27 dk.

ABD'nin Alabama eyaleti eğitim müdürlüğü aşağıdaki metni, 1996'nın güz eğitim döneminden itibaren eyalet sınırlarında basılacak bütün biyoloji ders kitaplarının başına "uyarı" olarak dahil edilmesini eğitim kurumlarına 1995 senesinde emretti:

Bu ders kitabında, bazı bilim insanlarının bitkiler, hayvanlar ve insanlar gibi canlıların kökenini açıklamak üzere bilimsel açıklama olarak sunduğu tartışmalı bir teori olan evrim işlenecektir.

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Semih Can Aktepe
Semih Can Aktepe
3,385 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 14 dk.

Son 30 yılda biyolojiye olan felsefi ilginin artması, biyolojik bilimlerin aynı dönemde artan önemini yansıtmaktadır. Günümüzde birçok farklı biyoloji konusunda geniş bir literatür vardır ve bu literatürdeki çalışmaların bütününü tek bir kalemde özetlemek imkânsızdır. Bu yüzden bu yazı biyoloji felsefesinin ne olduğunu açıklamayı amaçlamaktadır. Biyoloji neden felsefe için önemlidir ya da tam tersi, felsefe neden biyoloji için önemlidir?

Biyoloji felsefesinin genel başlığı altında üç farklı felsefi sorgulama vardır. İlk olarak bilim felsefesindeki genel tezler biyoloji bağlamında ele alınır. İkinci olarak biyolojinin kendisindeki kavramsal bulmacalar felsefi analize tabi tutulur. Son olarak geleneksel felsefi sorular tartışılırken biyolojiye başvurulur. İlk iki felsefi çalışma sıklıkla gerçek biyolojinin ayrıntılı bilgi bağlamında yürütülür. Üçüncüde bu daha azdır.

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yakup Karabağ
4 gün önce
Zihin konusunda yapılan bilimsel ve felsefi çalışmalar yetersiz ve henüz başlangıç aşamasında. Penrose'nın dediği gibi "elimizdeki modeller zihnin nasıl oluştuğunu açıklamıyor ve üzerinde daha çok çalışmak lazım."  Son 50 yıldır konuyla ilgili yapılan çalışmalara bakınca fizikalist modellerin moderniteden kaynaklanan boyalarının döküldüğünü  görebiliyorum. 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Ekim 2012 1 dk.

Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz, bir film setinden bir kare değil. Paul Karason isimli bir şahsın gerçek bir fotoğrafı. Yani mavi/mor renk, bir insanın gerçekten de dönüşebileceği bir renk tonu. Bu durumun sorumlusu ise, evlerimizin dekorasyonunda ve takılarımızda sıklıkla kullandığımız gümüş!

Gümüş, insan vücudundan kolaylıkla atılabilen bir element değildir ve sürekli olarak vücutta depolanır. Gümüşe, gümüş tozuna ve hatta gümüş içerikli diğer kimyasal bileşiklere uzun süreli maruz kalmak, vücudunuzdaki gümüş miktarını hızla arttıracaktır. Öncelikle fark edilmeden vücudun farklı bölgelerinde, deri altında, organlarda biriken bu gümüş, tıpkı fotoğraf çekiminde kullanılan gümüşte (veya diğer metallerde) olduğu gibi, ışığa maruz kaldığında karararak renk değiştirir. Bunun sonucunda gümüşe fazla maruz kalmış kişi, mor veya mavi bir renk almaya başlar. İşte bu durum, tıp biliminde "arjiri" olarak bilinmektedir. Yukarıdaki fotoğraftaki Paul Karason'ın vakasını, aşağıdaki İngilizce videodan izleyebilirsiniz:

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Juno’dan Jüpiter’in Bulutlarındaki Yüz

Jüpiter’in bulutlarında ne görüyorsunuz? En geniş ölçekte, Gezegen değişen ışık bölgeleri ve kırmızımsı-kahverengi kuşaklarla çevrelenmektedir. Çoğunluğu hidrojen ve helyumdan oluşan yükselen bölge gazı, genellikle yüksek basınçlı bölgelerin etrafında döner. Bu duruma zıt şekilde, düşen kuşak gazı ise çoğunlukla düşük basınç bölgelerinde dönmektedir. Tıpkı Dünya’daki siklonlar ve kasırgalar gibi. Kuşak fırtınaları, büyük ve uzun ömürlü beyaz oval yapılar ya da uzun ve kırmızı lekeler şeklinde oluşabilir. NASA’nın robotik Juno uzay aracı, 2017 yılında, dev gezegene gerçekleştirdiği 6. geçişteki 2 aylık döngüsel yörünge hareketi, perivoje 6 sırasında bulut yapılarının çoğu yakalandı. Ancak paylaşılan görüntüde dikkatinizi çeken şey kesinlikle bu bulutların kendisi değil, onların dizilişidir. Jovey McJupiterFace lakaplı göze çarpan yüz, komşu fırtına bulutları dönene kadar belki de birkaç hafta görülebilmekteydi. Juno şimdi Jüpiter’in etrafındaki 33. turunu tamamladı ve daha dün Güneş sistemimizin en büyük uydusu olan Ganymede’nin yakınından geçti.

8 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA/JPL-Caltech/SwRI/MSSS/Jason Major
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Sizden Gelenler
Iyi ki varsiniz ,hayatimizda olmaya devam edin 🥰
Tüm Reklamları Kapat
Deha Kaykı
Deha Kaykı
196K UP
Yazar 16 Eylül 2023 25 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlerin bireylerine (genellikle genetik olarak) benzer canlı organizmaların yeniden oluşturulma sürecini ifade eder. Özellikle kuşlar gibi ekosistemlerde kritik roller üstlenen türlerin neslinin geri döndürülmesi, ekolojik dengeyi sağlama ve doğal yaşamın sürdürülebilirliğini artırma potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmalar, nesli tükenmiş kuş türlerinin genetik materyaliyle modern teknolojinin imkanlarının etkili bir şekilde birleştirilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Bu yaklaşım, daha önce denenmemiş alanlara da adım atmayı ifade eder; çünkü kullanılan yöntemler, geleneksel sınırların dışında tamamen yeni ve yenilikçi yaklaşımları içermektedir. Bu yazımızda, özellikle kuşlar perspektifinden türdiriltimi konusunu ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

Türdiriltimi gerçekleştirilirken yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back breeding"), genom düzenlemesi gibi teknikler kullanılır. Ancak bu noktada başka alternatif bir yolda, klonlama tekniğini tercih etmektir. 1990'lı yıllarda koyun Dolly'i üretmek için somatik hücre nükleer transferi (SCNT) isimli yöntem geliştirilmiş ve türdiriltimi çalışmaları yeni bir soluk kazanmıştır. Yakın süreçte, Kuzey Amerika türü olan karaayaklı gelinciklerin (Mustela nigripes) Elizabeth Ann isimli bireyinde başarılı bir klonlama çalışması yapılmıştır. Klonlanan gelincik, yaklaşık 30 yıl önce ölmüş, Willa isimli bireyin bir klonuydu. Willa öldüğü zaman bilim insanlarınca vücudu dondurulmuş ve bu sayede DNA bilgisi korunabilmişti. Bu ve bunun gibi örneklerden de anlayabileceğimiz gibi klonlama tekniği memeliler üzerinde uygulandığında başarılı sonuçlar vermektedir.[1]

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Hep öğrenmeye çalışan biri. 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Canlılık ve cansızlık arasındaki sınır düşündüğümüz kadar net değil. Moleküler düzeyde baktığımızda, canlı sistemler de cansız atom ve moleküllerden oluşur. Bu moleküller ancak bir araya gelirlerse canlılık faaliyeti gösterirler. Bunun en bariz örneği virüslerdir. Virüslerin kendi başlarına metabolizmaları yoktur, çoğalamazlar. Ama bir hücreye girdiklerinde canlıymış gibi davranırlar. Bu yüzden virüsler, biyolojide "canlı ile cansız arasında" bir yerde kabul edilir. Bir nevi ara form. Virüsler dışında prionlar ve probiyotik sistemler (ön-hücreler) örnek olarak verilebilir. Bu gibi yapıların cansızlıktan canlılığa geçişte olması gayet mümkündür. Bilimsel adıyla buna abiogenez süreci deniyor.

Canlılık aslında uzun bir kimyasal evrim sürecinde kademeli olarak ortaya çıktı. Zamanla moleküller organize oldu, bazıları çoğalabilir hale geldi ve doğa seçilimi devreye girdi. Sonuç olarak bu sorunun cevabı bence güncel bilgilerle: hayır zorunda değil. Özellikle geçiş sürecinde bu ikisinin arasındaki çizgi bulanıktır. [1]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. T. Totani. (2020). Emergence Of Life In An Inflationary Universe. Scientific Reports, sf: 1-7. doi: 10.1038/s41598-020-58060-0. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close