2022 Yılının Önde Gelen Eğitim Araştırmaları: Pandeminin Ardından, Eğitimciler Yönünü Tekrar Nitelikli Öğrenmeye Çevirdi!
Pandeminin ve uzaktan eğitime dair sorunların gölgesinde geçen iki yılın ardından, 2022 yılında çalışmaların yeniden sınıf içindeki uygulamalara ve öğrenme verimliliğini arttırmaya dönük tekniklere döndüğünü görüyoruz. Bu makalede, öğretmenlik stilinden, sınıf içi tasarımlara kadar eğitim yönetiminin farklı alanlarını inceleyen araştırmalardan 6 tanesini sizler için özetliyoruz.
"Sert" Öğretmenlik, Akademik Başarıyı Garantilemiyor!
Öğretmenlik stiliniz, mesleki başarınızla ilgili algının oluşmasında ne kadar önemlidir? Çoğu zaman davranışları daha empatik olan, nezaket ve açıklıkla davranan öğretmenlerin "yumuşak" olduğu ve bu tutumun onların öğrencilerin gözünde "istismar edilebilir" olarak algılanmalarına neden olduğu inancı yaygındır. Ancak yeni bir çalışma, çocukları önemsediğini gösteren öğretmenlerin, öğrencilerine daha yüksek hedefler koyma ve yüksek sorumluluk almalarını sağlama konusunda daha başarılı olduğunu gösteriyor.[5]
ABD'de 285 farklı okulda öğretmenlerin mesleki uygulamalarını ve iletişim stratejilerini inceleyen bir araştırma, en etkili öğretmenlerin öğrencilerini yakından tanımaya özen gösteren, onların güvenin kazanan, mesleklerini keyif alarak yapan ve yarattıkları bu duygusal sermayeyi ustalıkla akademik sermayeye dönüştüren kişiler olduğunu gösteriyor.
Öğretmenin iyi ilişki kurduğu çocuğa yüksek beklenti ifade etmesi öğrencinin kendisine duyduğu güveni arttırıyor. Ayrıca uzmanlar şöyle yazıyor:
Öğrenciler, öğretmenlerinin kendilerini önemsediğini hissettiklerinde, daha çok çalışıyor, daha zorlu akademik hedefler belirliyor, öğretmenlerinin beklentilerinin de üstüne çıkıyorlar.
Ders Çalışma Tekniklerinin de Öğretmenlerce Öğretilmesi Önemli
36 farklı çalışmanın meta analizinden ortaya çıkan bir sonuca göre öğrenciler ders çalışırken çoğunlukla önemli olan bilgilerin değil, kendilerine ilginç gelen bilgilerin notunu alıyor; bu nedenle de yanlış ya da eksik öğreniyorlar.[6] Bu eksiklik, çoğunlukla öğrencilerin okuma alışkanlıklarının yeterince gelişmemiş olmasından, okuduklarını doğru anlamamasından kaynaklanıyor. İşin içine istatistikler, haritalar gibi teknik bilgiler girdiğinde ise kavrama düzeyi daha da düşüyor.
Bu sorunu çözmenin yolu ise öğretmenlerin nasıl not alınacağı ve ders çalışılacağı konusunda tekrar tekrar bilgi vermesinden geçiyor. Oysa öğretmenler, genellikle öğrencilerin nasıl ders çalışacaklarını bildiğini varsayıyor ve bu konuda bir yönlendirme yapmıyorlar.
Kendi dersinin nasıl çalışılması gerektiği; bir metnin nasıl okunacağı, ana fikir ve destekleyici fikirlerin nasıl deşifre edileceği ya da görsel tabloların nasıl kullanılacağı konusunda bilgi veren öğretmenler her zaman öğrencilerinin daha başarılı olmasını sağlıyor.
Kavram Haritaları Umduğumuzdan Faydalı Olabilir
Kavram haritalarının ya da sınıf duvarlarına astığımız tabloların gerçekten faydalı bir öğrenme aracı mı yoksa son moda ve bir o kadar da işlevsiz görseller mi olduğunu hiç merak ettiniz mi? Yeni bir çalışma, sınıflarda giderek daha fazla kullanılan bu görsel araçların öğrenmeye olan katkısını ölçüyor.[7]
Kavramları oklarla, açıklamalarla ve diğer ilişki belirten işaretlerle bağlayan çizimler, öğrencilerin büyük resmi daha iyi anlamalarını sağlıyor. Ayrıca kavramların arasındaki eşitlik ve hiyerarşiyi de görmelerini sağlayabiliyor.
Kavram haritasının çok daha etkili olmasını sağlayan bir yaklaşım ise bu tabloların sadece öğretmenler tarafından değil aynı zamanda öğrenciler tarafından da çizilmesi sağlamak olabilir. Örneğin dersini anlatırken kendi çizimini yapan öğretmenin, öğrencilerden evde kendi çizimlerini yapmalarını ya da sırayla sınıfta kullanılacak kavram haritaları yapmalarını istemesi etkili bir yöntem olabilir. Çünkü, araştırmalar aynı zamanda üst düzey düşünme testlerinde, kavram haritası çizimleri yapan öğrencilerin, basit listeler yapan öğrencilere göre daha yüksek performans gösterdiği açıklıyor.
Araştırmacılar, öğretmenlerin renkli kalemlerle çizdiği detaylı bir hücrenin ya da iyi düzenlenmiş bir tarih şeridinin öğrencilerin bilgileri hatırlamasına ve kavramlar arasındaki bağı anlamasına büyük oranda yardımcı olabildiğini ancak “ bu bilgilerin henüz genelleme yapmak için yeterli olmadığını” da söylüyorlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Etkili Öğrenmenin Sırrı Doğru Molalar Vermekten mi Geçiyor?
Hepimiz öğrenmede başarının düzenli tekrarlarla sağlandığını düşünürüz. Basketbolda iyi olmanın sırrı, top sürme ya da potaya atma eylemini defalarca tekrar etmektir. Piyano çalabilmenin ardında da aynı teknik vardır: Haftalar, aylar süren düzenli tekrarlar.
Bu gerçekten yola çıkan bazı öğretmenler çok az mola vererek, teneffüslerde de ders anlatmaya devam ederek daha fazla öğrenme sağlamayı amaçlarlar.
Son zamanlarda gerçekleştirilen bazı araştırmalar, dersler arasındaki sürenin en az tekrar eyleminin kendisi kadar önemli olduğunu gösteriyor.[8] 2021'de yapılan ve okuma yazma öğrenenlerin sinir ağlarındaki değişimi inceleyen bir araştırma ise, molalar sırasında öğrencilerin beyinlerinde bilgiyi işleme ve hafıza merkezi arasında gerçekleşen döngüsel çevrimlerin öğrenmenin önemli bir boyutu olduğunu gösteriyor.[9] Uzmanlara göre, beyne verilen molalar "yeni bir beceri öğrenmek için pratik yapmak" kadar önemli bir işlev üstleniyor.
2022'de bu bulgulara farklı bir boyut daha eklendi: Araştırmacılar, mola vermek kadar mola sırasında yapılan etkinliğin de önemli olduğunu gösterdiler.[10] Örneğin verilen molada sınıfta kalarak bir başka konuda okuma yapan, ya da resim çizen çocuklardansa bahçede koşmak, top oynamak mı daha etkiliydi? Araştırma, açık havaya çıkan çocukların sınıflarına öğrenmeye daha hazır olarak döndüğünü gösteriyor. Ayrıca, parkta bahçede yürüyüş yapmak gibi açık havada ancak daha sakin etkinlikler yapanların dikkat ve çalışma belleği testlerinde daha iyi performans gösterdiği sonucuna varıyor.
Sınıfları Tasarlarken Modaya mı Bilime mi Uyalım?
Özellikle ilköğretim sınıflarında sınıf duvarlarını farklı malzemelerle zenginleştirerek kullanma son dönemlerin önemli eğilimlerinden. Sınıf duvarlarımızda eskiden olduğu gibi basit ve sade görseller mi kullanmalıyız ya da sosyal medyada ya da pinterestte gördüğümüz ilgi çekici tabloları mı denemeliyiz? Yoksa öğrencilerimizin dikkatini dağıtmamak için duvarları boş bırakıp sade ve öğrenme odaklı bir sınıf mı tercih etmeliyiz?
2022 yılında yapılan bir çalışma eğitimde minimalizmi savunuyor.[2] Araştırmacılar, anaokulu öğrencileriyle yaptıkları bir çalışmada görsel olarak düzenlenmiş sınıfların, fazlaca "süslenmiş" sınıflara göre daha iyi odaklanabilen öğrenciler yetiştirdiği sonucuna varıyor. Renklerin ve şekillerin fazla abartılmadan kullanıldığı, tabloların kısa ve net bilgiler sunduğu sınıflarda küçük çocuklar belirgin şekilde daha yüksek oranda dikkat ve konsantrasyon sergiliyorlar.
Ancak bu dengeyi sağlamak öyle kolay olmayabilir. 2014 yılında yapılan bir başka çalışma ise örneğin bilim insanlarının, kadın bilimcilerin ve çeşitli tarihsel figürlerin sergilenmesinin öğrencilerde aidiyet duygusunu geliştirdiğini gösteriyor.[11] 153 okulda, 3766 öğrencinin gözlemlendiği bir 2022 çalışması ise, en iyi akademik sonuçların görsel dengenin sağlandığı, görsellerin ne çok az ne de çok fazla olduğu sınıflarda olduğunu gösteriyor.[12]
Araştırma, uygulanan dekorasyonun o sınıftaki akademik nitelik konusunda ipuçları vereceğini hatta gidişatı değiştirebileceğini de gösteriyor. Araştırmacılar bir sınıftaki tasarımı değerlendirirken sadelik ve dengeye dikkat etmeyi tercih ediyorlar. Akademik bilgilerin sade ve anlaşılır bir dille ifade edilmesi, abartılı süslemelerden kaçınılması, duvarlarda boşluk ve görsel oranının korunması tutarlı bir görsel iletişim sağlamanın temel kriterlerini oluşturuyor.
Oyun Temelli Öğrenme Hala En Güçlü Eğitim Araç
Çocukların ‘yetişkinleştirilmesi’ kavramının yaratıcısı, yazar ve erken çocukluk eğitimcisi Erika Christakis’e göre çocuklar minyatür yetişkinler değil, kendi geleceklerine karar verebilecek özgür genç bireyler. Ancak bizler eğitim sistemini onları kendimize benzetmek ve kendi değerlerimizi, tercihlerimizi benimsetmek için kullanıyoruz.
Okullarda akademik beklentilerimiz giderek yükselirken çocuklar, çocukluklarını nasıl koruyabilirler? 39 çalışma üzerinde yapılan bir meta analiz, uzun süreli gözlemlere dayanıyor yetişkinler tarafından duyarlılıkla yönlendirilen öğrenme bazlı oyunların çocuklar ve eğitimciler arasında bir orta yol yarattığını ve her iki tarafı da isteklerine daha çok yakınlaştırdığını kanıtlıyor.[1]
Bu orta yolu yönetmenin bazı koşulları var. Öncelikle seçilen oyunun öğretmenler tarafından belirlenmiş bir öğrenme hedefi olması gerekiyor. Aynı zamanda iyi bir oyun temelli öğrenme sürecinin içinde merak ve keşif duygusunun olması, oyunun mümkün olabildiğince çocuklar tarafından yönlendirilmesi, çocuklara liderlik yapma fırsatı ve eylemleri-davranışları üzerinde bağımsız hareket etme özgürlüğünü barındırması gerekiyor.
Aynı zamanda oyun akışının sadece çok gerekli olduğu durumlarda kesilmesi, öğrencinin uygulamanın bir oyundan çok öğrenme olduğunu çok fazla hissetmemesi ve öğretmenin kontrolü mümkün olabildiğince hissetmemesi önemli koşullardan.
Bir başka ipucu ise bilgiye değil ilişkilere odaklanmak ve merak uyandıracak minik sorular sormak. Öğretmenin konuşmak ve yönlendirmek yerine dinleme pozisyonunda kaldığı, açık uçlu sohbetler de kritik öneme sahip. Saçma sapan sohbetler yapıp kıkırdamak, kendi komik hikayelerini uydurmak gibi öğretmenlere anlamsız gelecek etkinlikler de bu oyunun bir parçası olabilir.
İşte bu koşulların sağlandığı öğrenme ortamlarının beceri kazanımının açıkça vurgulandığı, çocuğa yetki verildiği ya da standart bir ders sunumunun yapıldığı geleneksel uygulamalara göre daha etkili öğrenme sonuçları ortaya çıkardığını gösteriyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Edutopia | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Skene, et al. (2022). Can Guidance During Play Enhance Children’s Learning And Development In Educational Contexts? A Systematic Review And Meta‐Analysis. Wiley, sf: 1162-1180. doi: 10.1111/cdev.13730. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. E. Godwin, et al. (2022). Effect Of Repeated Exposure To The Visual Environment On Young Children's Attention. Wiley. doi: 10.1111/cogs.13093. | Arşiv Bağlantısı
- A. E. Koepp, et al. (2022). Preschoolers’ Executive Functions Following Indoor And Outdoor Free Play. Trends in Neuroscience and Education, sf: 100182. doi: 10.1016/j.tine.2022.100182. | Arşiv Bağlantısı
- S. M. Cole, et al. (2022). The Relationship Between Special Education Placement And High School Outcomes. SAGE Publications, sf: 002246692210979. doi: 10.1177/00224669221097945. | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. Li, et al. (2022). Positive Teacher-Student Relationships May Lead To Better Teaching. Learning and Instruction, sf: 101581. doi: 10.1016/j.learninstruc.2022.101581. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. R. Ponce, et al. (2022). Effects Of Learner-Generated Highlighting And Instructor-Provided Highlighting On Learning From Text: A Meta-Analysis. Educational Psychology Review, sf: 989-1024. doi: 10.1007/s10648-021-09654-1. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. W. Thiede, et al. (2022). Drawing To Improve Metacomprehension Accuracy. Learning and Instruction, sf: 101541. doi: 10.1016/j.learninstruc.2021.101541. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. R. Buch, et al. (2021). Consolidation Of Human Skill Linked To Waking Hippocampo-Neocortical Replay. Cell Reports, sf: 109193. doi: 10.1016/j.celrep.2021.109193. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. R. Buch, et al. (2021). Consolidation Of Human Skill Linked To Waking Hippocampo-Neocortical Replay. Cell Reports, sf: 109193. doi: 10.1016/j.celrep.2021.109193. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. E. Koepp, et al. (2022). Preschoolers’ Executive Functions Following Indoor And Outdoor Free Play. Trends in Neuroscience and Education, sf: 100182. doi: 10.1016/j.tine.2022.100182. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Cheryan, et al. (2014). Designing Classrooms To Maximize Student Achievement. SAGE Publications, sf: 4-12. doi: 10.1177/2372732214548677. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. E. Godwin, et al. (2022). Classroom Design And Children's Attention Allocation: Beyond The Laboratory And Into The Classroom. Wiley, sf: 239-251. doi: 10.1111/mbe.12319. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 15:19:01 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14098
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.