Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Yellowstone Süpervolkanı Ne Zaman Patlayacak? Bir Sonraki Yellowstone Süperpatlaması Dünya'nın Sonunu Getirebilir mi?

7 dakika
7,802
Yellowstone Süpervolkanı Ne Zaman Patlayacak? Bir Sonraki Yellowstone Süperpatlaması Dünya'nın Sonunu Getirebilir mi?
Görsel DALL-E 3 ile oluşturulmuştur.
Tüm Reklamları Kapat

Yellowstone Ulusal Parkı'nın altındaki süpervolkan bir kez daha patlarsa, ABD'nin binlerce kilometre ötesine kül püskürterek binalara zarar verebilir, ekinleri boğabilir ve enerji santrallerini kapatabilir. Bu, büyük bir felaket olur.

Ancak bu, hepimizin korkudan çıldırması gerektiği anlamına gelmiyor. Neyse ki böyle bir patlamanın gerçekleşme ihtimali oldukça düşük. Normal bir volkandan binlerce kat daha güçlü olan Yellowstone süpervolkanı, tarihte sadece üç kez gerçekten muazzam patlamalar yaşamıştır: İlki 2,1 milyon yıl önce, ikincisi 1,3 milyon yıl önce ve sonuncusu da 664.000 yıl önce meydana gelmiştir.

Ve bazen basında duyduklarınıza rağmen, yakın zamanda başka bir "süper patlama" yaşayacağımıza dair hiçbir belirti bulunmuyor. Hatta Yellowstone'un bir daha asla bu kadar büyük bir patlama yaşamaması bile mümkün!

Tüm Reklamları Kapat

Yine de Yellowstone süpervolkanı sonsuz bir kıyamet hayranlığı kaynağı olmaya devam ediyor - ve bunun nedenini anlamak zor değil. Eylül 2014'te bir grup bilim insanı Geochemistry, Geophysics, Geosystems dergisinde Yellowstone süper patlamasının gerçekte neye benzeyebileceğini araştıran bir makale yayınladı.

Diğer şeylerin yanı sıra, yanardağın; Wyoming, Montana, Idaho ve Colorado gibi eyaletleri 1 metrelik zararlı volkanik küle (yani parçalanmış kaya ve cam karışımına) gömme ve Ortabatı'yı örtme kapasitesine sahip olduğunu buldular. Bu kadar kül bitkileri ve hayvanları öldürebilir, çatıları ezebilir ve her türlü elektrikli ekipmanı kısa devre yaptırabilir.

Bir ay sürecek bir Yellowstone süper püskürmesinden kaynaklanan külün olası dağılımına bir örnek.
Bir ay sürecek bir Yellowstone süper püskürmesinden kaynaklanan külün olası dağılımına bir örnek.
USGS

Halbuki çalışmanın ortak yazarlarından ABD Jeoloji Araştırmaları'ndan Jacob Lowenstern, makalenin herhangi bir "gelecek tahmini" olmadığını vurguluyor:

Yellowstone tekrar patlasa bile, muhtemelen en kötü senaryo gerçekleşmeyecektir. Çok çok daha yaygın olan şey, küçük patlamalardır - bu, basında genellikle göz ardı edilen bir noktadır - ki bu küçük patlamalar bile çok nadirdir!

Lowenstern, Menlo Park, Kaliforniya'daki Yellowstone Volkan Gözlemevi'nin "Sorumlu Bilim İnsanı"dır. Bu makalede, onun araştırmaları üzerinden, Yellowstone süper volkanı hakkında gerçekte neler bildiğimizi, patlamaların neye benzeyebileceğini ve felaket ihtimalinin neden düşük olduğunu öğreneceğiz.

Tüm Reklamları Kapat

Yellowstone Süpervolkanı Nedir?

Yellowstone Ulusal Parkı'nın altında, sekiz kilometre derinliğinde bir sıcak magma rezervuarı bulunmaktadır ve bu rezervuar, yüzlerce kilometre aşağıdan gelen devasa bir erimiş kaya kütlesi tarafından beslenmektedir. Parkın meşhur gayzerlerinin ve kaplıcalarının çoğundan işte bu ısı sorumludur. Magma hazneye yükselip soğudukça, yukarıdaki zemin periyodik olarak yükselir ve alçalır.

Tarih boyunca nadiren de olsa bu magma odası patlamıştır. Yellowstone'daki bu patlamaların büyük çoğunluğu daha küçük lav akıntıları şeklinde gerçekleşmiş olup, sonuncusu yaklaşık 70.000 yıl önce Pitchstone Platosu'nda meydana gelmiştir.

Ancak Yellowstone'un bu kadar dikkat çekmesinin nedeni, felaket niteliğindeki "süper püskürmelerin" uzak bir ihtimal de olsa var olmasıdır. Süper patlama, Volkan Patlama İndeksi'ne göre 8 veya daha büyük olan ve en az 1.000 kilometre küp malzeme püskürten patlamalardır. Bu da Teksas'ı (veya Türkiye'yi) yaklaşık bir metre kül altına gömmeye yetecek kadar püskürme demektir!

Bu süper patlamalar, alışık olduğumuz en büyük püskürmelerden bile binlerce kat daha güçlüdür. Aşağıda, USGS'nin Yellowstone süper patlamalarını 1980'deki St. Helens Dağı patlamasıyla karşılaştırdığı bir grafik görebilirsiniz. Aradaki fark şaşırtıcıdır:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Yellowstone, tarihinde üç kez gerçekten büyük patlamalar yaşamıştır: 2,1 milyon yıl önce, 1,3 milyon yıl önce ve 664.000 yıl önce. Bunlardan sonuncusu, Yellowstone Lava Creek'te, aşağıdan o kadar çok malzeme püskürttü ki, bugün Yellowstone Kalderası olarak gördüğümüz yerde 55 kilometreye 80 kilometrelik bir çöküntü bıraktı.

Yellowstone'daki 3 kalderanın ve yeniden dirilen 2 kubbenin yeri.
Yellowstone'daki 3 kalderanın ve yeniden dirilen 2 kubbenin yeri.
National Park Service

Yellowstone'un var olan tek süper volkan olmadığını belirtmek gerekir: Jeologlar, Dünya tarihinde en az 47 süper patlamaya dair kanıt bulmuşlardır. En sonuncusu yaklaşık 26.000 yıl önce Yeni Zelanda'nın Taupo Gölü'nde meydana gelmiştir.

Daha dramatik olanı ise 74.000 yıl önce tektonik plakaların kayması sonucu meydana gelen devasa Toba patlamasıdır. Bu, 6 ila 10 yıllık dramatik bir küresel kışı tetiklemiştir ve (bazılarına göre) yeni yeni yükselen insan türünü neredeyse yok etti.

Ortalama olarak, Dünya her 100.000 yılda bir kabaca bir süper patlama görmüştür, ancak bu, tabii ki taşa yazılmış bir kanun değildir.

Yellowstone Tekrar Patlarsa Neler Yaşanır?

Büyük ya da küçük herhangi bir Yellowstone patlaması olasılığının çok düşük olduğunu tekrarlayalım. Ama varsayımsal olarak konuşacak olursak: Yellowstone'daki en olası patlama senaryosu, lav akıntıları üreten daha küçük bir olay ve muhtemelen tipik bir volkanik patlama olacaktır. Bu da büyük olasılıkla magma yüzeye çıkarken parkın belirli bir bölgesinde meydana gelen bir dizi depremle tetiklenecektir.

Çok daha büyük bir süper-patlama olması durumunda, uyarı işaretleri çok daha büyük olacaktır. Lowenstern, şöyle anlatıyor:

Tüm Reklamları Kapat

Muhtemelen ilk olarak tüm parkta yoğun bir sismik faaliyet göreceğiz.

Bu depremlerin bir patlamadan önce magmanın üzerindeki kayaları parçalaması haftalar ya da aylar alabilir.

Peki ya normal bir volkanik patlamadan 1.000 kat daha güçlü olan ve en az 1000 kilometreküp malzeme püskürten ve haftalar ya da aylar süren bir süper patlama olursa? Lav akıntıları, park içinde nispeten küçük bir yarıçap içinde kalacaktır - yaklaşık 60 kilometre kadar. Aslına bakarsanız saçılan malzemenin sadece üçte biri atmosfere karışacaktır.

Asıl hasar, kilometrelerce havaya fırlatılan ve ülkenin dört bir yanına dağılan volkanik külden kaynaklanacaktır. Lowenstern ve meslektaşları, makalelerinde hem tarihsel kül birikintilerini hem de gelişmiş modellemeleri inceleyerek bir patlamanın her yöne doğru genişleyen bir şemsiye bulutu yaratacağı sonucuna vardılar - ki bu, aslında şaşırtıcı bir bulguydu.

Tüm Reklamları Kapat

Süper bir püskürme, kuzey Rockies'i bir metre külün içine gömebilir ve Wyoming, Idaho, Colorado, Montana ve Utah'ın büyük bir bölümünü tahrip edebilir. Bu arada, Orta Batı birkaç santim kül alırken, her iki kıyı da daha küçük miktarlar görecektir. Kesin dağılım yılın zamanına ve hava koşullarına bağlı olacaktır.

Bu senaryolardan herhangi biri yaşanırsa, bu korkunç bir olay olurdu. Bu kadar volkanik kül insanları, bitkileri ve hayvanları öldürebilir ve binaları yıkabilir. Birkaç santim kül bile (ki ABD'nin büyük bir kısmı bu kadar kül alabilir) çiftlikleri yok edebilir, yolları tıkayabilir, ciddi solunum sorunlarına yol açabilir, kanalizasyon hatlarını tıkayabilir ve hatta trafoları kısa devre yaptırabilir. Kuzey Amerika'nın büyük bölümünde hava ulaşımının durması gerekecektir.

Bu kadar büyük bir volkanik patlamanın küresel iklim üzerinde de önemli etkileri olacaktır. Volkanlar, güneş ışığını atmosfere geri yansıtan sülfür aerosolleri yayarak iklimi soğutabilir. Bu partiküller atmosferde kısa ömürlüdür, bu nedenle etki geçicidir, ancak yine de dramatik olabilir.

Pinatubo 1991 yılında patladığında, gezegeni birkaç yıl boyunca yaklaşık 1°C soğutmuştur. 1815'teki Tambora patlaması gezegeni dünyanın dört bir yanındaki ekinlere zarar verecek kadar soğutmuştu - muhtemelen bazı bölgelerde kıtlıklara yol açtı. Ve bunlar bir süper volkanın teoride yapabilecekleriyle kıyaslandığında nispeten küçük patlamalardı.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)

Bedreddin: Hayatı ve Düşünceleri

Murat Küçük

“Adil bir dünyanın özlemini duyuyordum. O dünyada hepimize yer olmalıydı. Oysa iktidar savaşlarıyla birbirini boğazlayan orduların ayakları altındaydı insanlık. Yoksulların çaresizliğini düşündükçe bir şeyler yapmamız gerektiğini hissediyordum.”

Söz konusu Şeyh Bedreddin olunca yanıtları belki de her daim muğlak sorularla baş başa kalırız. Bir medrese âlimiyken neden tasavvuf yolunda menzil almıştır? Fikirlerinin Anadolu ve Balkanlar’da bu kadar etkili olabilmesinin nedeni nedir? Dinlerin eşitliğine dair düşüncelerinde Hıristiyan-Helen köklerinin etkisi var mıdır? İsyancılara atfedilen özel mülkiyet karşıtı fikirlerin ilham kaynağı gerçekten Şeyh Bedreddin midir? Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’le yolları nasıl kesişmiştir? İsyanı planlamış mıdır yoksa rüzgârın yönüne doğru mu yürümüştür sadece?

Murat Küçük zihninde bu sorularla altı yüzyıl önceye gidip söyleşiye davet ediyor Bedreddin’i. Daha yakından tanımak istiyor bu akılcı fıkıh âlimi, gönül gözü açık sufi ve isyankarların yoldaşı şeyhi… Tarihin karanlıklarında kalmış olayları hayali bir Bedreddin’le aydınlatma emeliyle akıl ve kalple dolu bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

Okuyucuya Not: Hayali söyleşiler, dünyayı değiştiren, onu anlamamızı sağlayan önemli isimlerle tanışmak veya onları yeniden keşfetmek isteyenlere keyifli bir okuma sağlamak amacıyla hazırlandı. Bu söyleşiler hayal ürünü olsa da biyografik gerçeklere dayanıyor.

Gezi Ruhu ve Politik Teori

Murat Özbank

2013 yılının Haziran ayında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nı dolduran çok dilli, çok dinli, çok ideolijili, çok kimlikli insan çoğulluğu arasında bir “ruh” dolaştı: özgürlük ve demokrasi ruhu. Bu ruh, Türkiye’de siyasal hayatı ve siyasal tahayyülü derinden etkileyebilecek gelişmelerin ve arayışların yolunu açtı. Peki nasıl doğmuş, nasıl büyümüştü bu ruh? Dile gelecek olsa hangi kavramlarla konuşur, nasıl bir kuramsal zemine yaslanırdı?

Gezi Ruhu ve Politik Teori bu sorulara yanıt arayan, öznellikle nesnelliği, bir siyaset gözlemcisinin kavramsal bakışıyla bir katılımcının heyecan, umut ve öfkesini harmanlayan, hem politik hem de teorik bir kitap. Bir yandan 2013 Haziran’ının o ateşli günleri üzerine yeniden düşünmek için bir fırsat veriyor, bir yandan da Weber, Arendt, Schumpeter ve Habermas’ın siyasete dair teorileri ve kavramlarıyla tanıştırıyor bizi. Hem politikaya ve politik teoriye merak duyanlar için bir başlangıç sunuyor, hem de Gezi olaylarının demokratik siyasetin bugünü ve geleceği açısından anlamı üzerine düşünmek isteyenlere özgün, berrak ve samimi bir üslupla rehberlik ediyor.

Gezi Ruhu ve Politik Teori olayların gerçekliğini doğrudan sunan bir fotoğraf değil, çıplak gözle görülenlerin gerisindeki ruhu, “Gezi Ruhu”nu yansıtan bir portre çalışması. Tam da o ruhun içerdiği öznelerarası niteliğe uygun şekilde…

WEBER’DEN ARENDT’E GEZİ’DE POLİTİK GÜÇ VE ŞİDDET

ERDOĞAN’DAN SCHUMPETER’E GEZİ’DE DEMOKRASİ VE POLİTİK MEŞRUİYET

GEZİ’DEN HABERMAS’A DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI

İşgal Et-İtaatsizlik Üzerine Üç Tez

W. J. T. Mitchell, Bernard E. Harcourt, Michael Taussig

Occupy hareketinin bir başka örneği de 2013 yılında Gezi Parkı Direnişi’yle Türkiye’de yaşandı. Direnişle birlikte Türkiye’de birçok ezberin bozulduğuna şüphe yok. Peki, Tahrir Meydanı’yla Zuccotti Park’ın “işgal”inin ardından tüm dünyayı etkisi altına alan bu hareketin temeli neye dayanıyor, talebi ne?

İşgal Et, Orta Doğu’dan New York, Chicago, Londra, Berlin, Frankfurt, Quebec ve Hong Kong gibi şehirlere uzanan “kamusal alanı işgal etme” eylemlerinin dinamiklerini üç farklı açıdan ele alıyor.

Taussig’in, eylemcilerin işgal ettiği Zuccotti Park üzerine kendi gözlemlerini etnografyayla harmanlayarak yazdığı açılış makalesinin ardından Bernard E. Harcourt “sivil itaatsizlik” ile “siyasi itaatsizlik” arasındaki önemli farkı inceliyor. Occupy Wall Street eylemcilerinin “siyasi itaatsiz”ler olarak, yani siyasi söylemleri ve stratejileri reddederek yeni, radikal bir protesto biçimini nasıl hayata geçirdiklerini gözler önüne seriyor. Son olarak medya eleştirmeni ve kuramcısı W. J. T. Mitchell, Occupy imgelerinin kitle iletişim araçları ve sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya yayılmasını mercek altına alıp devrim anıtı olarak “boş alan”ın nasıl kullanıldığını irdeliyor.

“Belirli talepleri olmadığı için Occupy hareketinin ilkel ve dağınık olduğunu düşünüyorlar. Sanki eşitlik bir talep, üstelik bireyi de gerçekliği de yeniden tanımlayan hem ahlaki hem ekonomik bir talep değilmiş gibi.”

-Michael Taussig

“İktidarla uzlaşmayı, geleneksel siyasete uymayı, kurallara göre oynamayı en baştan reddeden Occupy yeni bir siyasi angajman, yeni bir siyaset biçimi yarattı. Geleneksel siyasetin kelime haznesine meydan okuyan, kullandığımız grameri muğlaklaştıran, siyasetin dilini bütün oyunbazlığıyla çarpıtan yeni bir angajman biçimiydi bu.”

-Bernard E. Harcourt

“Belki de ‘boş alan’ yalnızca devrimin değil… gelecek yeni bir demokrasi, yeni bir küresel düzen ihtimalinin de tek gerçek anıtıdır.”

-W. J. T. Mitchell

Marcel Duchamp ve İşin Reddi

Maurizio Lazzarato

Zamanı ve dünyayı yaşamanın bambaşka bir yolu olarak tembel eylem!

“Duchamp kapitalist toplumdaki vazife, rol ve ölçülere teslim olmayarak hem sanatsal hem de ücretli işi inatla reddetmiş, üstelik sanatın ve sanatçının tanımlarına meydan okumakla da yetinmemiştir.” Onun radikal eylemsizliği kapitalist toplumun üç sacayağına birden meydan okumasından ileri gelir: Mübadele, mülkiyet ve emek.

Maurizio Lazzarato, Marcel Duchamp’ın yerleşik iktidar ilişkilerini askıya almanın, politik kırılmayı mümkün kılan koşulları yaratmanın ve yeni bir öznelliğin inşasının başlangıç noktası olarak tanımladığı “işin reddi” ve “tembel eylem” kavramlarını, hem sosyoekonomik bir eleştiri hem de felsefi bir kategori olarak ele aldığı kitabında, henüz çözülememiş bir ihtilafa işaret ederek Duchamp üzerinden yeni bir kapı aralıyor: “Amaçlanan çalışmama özgürlüğü müdür yoksa çalışarak özgürlüğe kavuşmak mıdır?”

“İşin reddi” ve “tembel eylem” bir olanağa işaret eder ve “Olanak bir zerreciktir,” der Duchamp. Artık aynı şekilde görüp aynı şekilde duymadığımız bu olanağa erişmekse başka bir yaşam biçimine bağlıdır, “zerreciğin tembel sakinleri” gibi.

Marx Okumak

Slavoj Žižek , Frank Ruda ve Agon Hamza

Bu kitapta sunulan felsefi okuma, Marx ile Platon, Descartes ve Hegel arasında üretken olabilecek kısa devreler sunmak üzere şekilleniyor: Kapitalist mağarada Platoncu Marx, öznellik düşmanlarına öznelliği savunan Kartezyen Marx, emek temelinde özilişkisel bir olumsuzluk gören Hegelci Marx bir araya geliyor.

Günümüzün önemli Marksist düşünürlerinden Žižek, Ruda ve Hamza, cesur bir felsefi hamleyle Marx’ı yeni bir özgürleşme siyasetine zemin sunabilecek tarzda yeniden yorumluyorlar. Sonuçta, parçacık fiziğinden güncel siyasi eğilimlere uzanan bir turla kapitalizmin içinde bulunduğu krize farklı bir yaklaşım getiren muhayyel, yaratıcı ve deneysel bir okuma çıkıyor karşımıza.

“Çok yerinde bir zamanlamayla kaleme alınmış bu eserde yazarlar, alışılagelmiş şekilde Hegel eleştirisi üzerinden Marx’ı anlama yaklaşımını tersine çeviriyor, işe Marx’tan başlayıp sonra Hegel’e dönüyorlar. Önümüze yepyeni bir entelektüel ufuk açıyorlar.”

Kojin Karatani

“Marx Okumak bizi günümüzde Marx’ın kazandığı yeni önemi anlamaya çağırdığı kadar, felsefe ile Marx’ı buluşturmanın gücünü de ortaya koyuyor. Her sayfası felsefi bir Marksizmi nasıl tasavvur edilebileceğini ortaya koyan ilham verici fikirlerle dolu.”

Todd McGowan, Vermont Üniversitesi

Mümkün Ütopya: Yaşanabilir Bir Toplum İçin Stratejiler

Michael Albert

“Zihinler değişiyor. Rejimler çöküyor. Yeni yapılar doğuyor. Çalkantılı zamanlar, çalkantılı değişimler yaşanıyor. Yine de zaferin kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz. Peşine düşülen hedeflere erişmek için insanlar acı ve öfkeden sıyrılıp harekete geçmeli, bölünmüşlükten beraberliğe ve mücadeleden zafere yürümeli. Anlık zaferlerin ötesinde yeni toplumsal ilişkiler biriktiren ve çeşitlendiren kazanım yörüngelerine ihtiyacımız var.”

“Yeni bir toplum yaratma yolunda aktivist bir ‘toplumsal değişim ekibi’ işe nereden başlayacağını, nihai hedefini ve başlangıç noktasından bitiş noktasına nasıl gideceğini bilmek zorundadır. Bu kitabın konusu işte tam olarak budur.”

Mümkün Ütopya yaşanılabilir bir toplum için yeni seçenekler, davranışlar ve sonuçlar doğuracak yeni uygulamalar üzerine bir çalışma. Michael Albert mevcut gerçekliğe dair kıyamet senaryolarının kurgulandığı günümüzde sabırlı, ağırbaşlı ve cüretkâr olmanın altını çizerek “İnsanların küçümsendiği bir sığınak yerine karşılıklı yardım için bir aracıya dönüşen hareketleri” nasıl yaratabileceğimize kılavuzluk edecek bir teori ortaya koyuyor. Bunu yaparken bizi bir arada tutan hükümet, ekonomi, akrabalık ve kültürün birbirleriyle, değişimle ve tarihle ilişkisini anlamaya ve bildiğimiz toplumsal hiyerarşileri yaratmadan işlevlerini nasıl yerine getirebileceklerini görmeye yardımcı oluyor.

Birbirimiz adına nasıl harekete geçebiliriz?

Harekete geçtiğimizde karşılıklı olarak nasıl fayda sağlarız?

Kendimizi nasıl örgütleriz?

Siyasal bağlantılarımız sebebiyle ne tür faydalar ve sorumluluklar ediniriz?

İnsanlar bir toplumsal harekete katıldıktan ve o hareketin tanımlanmış hedefleriyle aynı çizgiye geldikten sonra neden o hareketi terk ederler?

Mevcut kurumların kalıcılığını önden kabullenerek yalnızca kötü yanlarını iyileştirmekle mi yetineceğiz (yani reformist olacağız) yoksa mevcut kurumları ihtiyaç duyulan işlevlerini yeni yollarla karşılayan yeni kurumlarla mı değiştireceğiz (yani devrimci olacağız)?”

“Mümkün Ütopya adil bir dünya yaratabilecek dinamik bir hareket isteyen aktivistlerin yüzleştiği birçok soruyu yanıtlıyor.”

Bill Fletcher, Jr.

Rota

Politikada Yönümüzü Nasıl Bulacağız?

Bruno Latour

“Yaşayabileceğimiz bir toprağı nasıl bulacağız? […] Nereye gideceğimizi de, nasıl yaşayacağımızı da, kimlerle birlikte yaşayacağımızı da bilmiyoruz. Bir yer bulmak için ne yapmalıyız? Yönümüzü nasıl bulacağız?”

Toprak mefhumunun yapısı değişiyor, tüm aidiyetler dönüşüm sürecinde, herkes evrensel anlamda paylaşılabilir bir dünyanın, içinde yaşanabilir bir toprağın eksikliğiyle karşı karşıya ve yerküre direnmeye başladı; tarihte ilk defa insan toplumları, yer sisteminin insan eylemine verdiği tepkileri kavramak zorunda… Bruno Latour, Rota’da çizdiği bu manzaranın “belli bir tarihsel eğrinin sonu”na işaret ettiğini iddia ediyor ve bunu toplumsal sınıf mücadelesinin, bir jeo-toplumsal yer mücadelesine dönüşümü olarak yorumluyor.

Latour dünyanın karşılaştığı üç büyük sorunu bu dönüşüm temelinde değerlendirerek göç krizinin, iklim durumunun inkârının ve inanılmaz boyutlara ulaşan eşitsizliğin aslında tek bir olay olduğunu iddia ediyor. Artık Küresellik/Yerellik, Sağ/Sol, Batı hayranlığı/karşıtlığı üzerinden politika yapmanın geçersiz kaldığını, onun yerine “Modernleşmenin birbiriyle çelişkili kıldığı, aslında birbirini tamamlayan iki hareketi” gözetmemiz gerektiğini söylüyor: bir yandan toprağa bağlanmak, öte yandan dünyasallaşmak.

Devamını Göster
₺1,000.00
Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)

Yellowstone Süperpatlamasının Yaşanma İhtimali Ne Kadar?

Çok, çok düşük. Hatta Yellowstone'un bir daha asla patlamaması bile mümkün.

Şu anda patlamanın yaklaştığına dair hiçbir işaret yok. Yellowstone parkında depremler yaşanmaya ve zemin yükselip alçalmaya devam ediyor; ancak bu olağan dışı bir şey değil. USGS, şöyle anlatıyor:

Yellowstone, son 140 yıldır olduğu gibi davranıyor. Yellowstone'un önümüzdeki yüzyıllar boyunca patlamasız olma ihtimali çok yüksek.

USGS ayrıca, sadece son üç patlamayı ele alırsak, Yellowstone'un herhangi bir yılda patlama olasılığının %0,00014 olduğunu belirtiyor - bu oran, uygarlığı yok eden bir asteroidin çarpma olasılığından daha düşük. Ancak bu bile iyi bir tahmin değil, çünkü Yellowstone'un düzenli bir döngüde patladığı veya başka bir patlama için "geciktiği" kesin değil. Aslına bakarsanız, Yellowstone'da bir daha asla büyük bir patlama olmayabilir. Lowenstern şöyle anlatıyor:

Dünya gelecekte süper patlamalar görecek, ama bunlar Yellowstone'da mı olacak? Bu kesin bir şey değil. Yellowstone zaten uzun bir ömür yaşadı. Dördüncü bir patlama bile görmeyebilir.

Ne de olsa volkanlar, er ya da geç sönerler. Yellowstone'un altındaki magma odası iki karşıt güçten etkileniyor: aşağıdan gelen ısı ve yüzeyden gelen görece soğuk hava. Eğer aşağıdan daha az ısı gelirse, o zaman hazne muhtemelen donabilir ve sonunda katı bir granit kütleye dönüşebilir.

Yellowstone'un altındaki volkanik sıcak noktanın yavaşça kuzeydoğuya doğru göç ettiğini de belirtmek gerekir (ya da daha doğru bir ifadeyle, sıcak noktanın üzerindeki Kuzey Amerika tektonik plakası güneybatıya doğru göç etmektedir). Aşağıda bu göçü görebilirsiniz:

Yeterince uzun bir zaman ölçeğinde, sıcak nokta Yellowstone'un altından tamamen kayacak ve Yellowstone süper yanardağı muhtemelen sönecektir. Elbette kuzeydoğuda başka bir süper volkanın ortaya çıkması mümkündür, ancak sıcak noktanın önce ısınması ve soğuk kabuğu eritmesi gerekecektir. Ve bu süreç, bir milyon yıl ya da daha uzun sürebilir. Lowenstern, sözlerini şöyle bitiriyor:

Bir milyon yıl gibi bir süreyi hayal etmesi bile zor. İnsanlar nispeten yepyeni bir tür. Ancak Dünya çok uzun zamandır var ve bu sistemlerin yaptıkları şeyi yapmaları uzun zaman alıyor.
Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Merak Uyandırıcı! 5
  • Tebrikler! 3
  • Bilim Budur! 1
  • Korkutucu! 1
  • Muhteşem! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Vox | Arşiv Bağlantısı
  • J. B. Lowenstern, et al. (2006). Monitoring Super-Volcanoes: Geophysical And Geochemical Signals At Yellowstone And Other Large Caldera Systems. The Royal Society, sf: 2055-2072. doi: 10.1098/rsta.2006.1813. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/06/2025 21:41:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16361

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
B. Plumer, et al. Yellowstone Süpervolkanı Ne Zaman Patlayacak? Bir Sonraki Yellowstone Süperpatlaması Dünya'nın Sonunu Getirebilir mi?. (27 Aralık 2023). Alındığı Tarih: 3 Haziran 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/16361
Plumer, B., Bakırcı, Ç. M. (2023, December 27). Yellowstone Süpervolkanı Ne Zaman Patlayacak? Bir Sonraki Yellowstone Süperpatlaması Dünya'nın Sonunu Getirebilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved June 03, 2025. from https://evrimagaci.org/s/16361
B. Plumer, et al. “Yellowstone Süpervolkanı Ne Zaman Patlayacak? Bir Sonraki Yellowstone Süperpatlaması Dünya'nın Sonunu Getirebilir mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Çağrı Mert Bakırcı, Evrim Ağacı, 27 Dec. 2023, https://evrimagaci.org/s/16361.
Plumer, Brad. Bakırcı, Çağrı Mert. “Yellowstone Süpervolkanı Ne Zaman Patlayacak? Bir Sonraki Yellowstone Süperpatlaması Dünya'nın Sonunu Getirebilir mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 27, 2023. https://evrimagaci.org/s/16361.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close