Yaşam Ne Kadar Basitleşebilir? Yaşam İçin Gereken En Az Gen Sayısı Nedir?
Yaşamın uzun soluklu geçidinde, biz insanlar genetik olarak şişirilmişizdir. İnsan genomu 20.000 protein kodlayan gene sahiptir. Diğer birçok türde bu sayı çok daha azdır. Bağırsak mikrobu olan Escherichia coli türünde örneğin, sadece 4.100 gen bulunur.
Bilim insanları uzun süredir yaşamın en az kaç gene kadar indirilebileceğini ve hala "yaşamı sürdürebileceğini" merak etmiştirler. Yaşamın genetik bir özü var mıdır? Araştırmalardan anlaşılan o ki, yaşamın özü birkaç işe yarar gene değil, birlikte var olabilmeye dayanıyor.
E. coli bakterisinde bizden az gen vardır ve bunun kısmen sebebi bize göre yapacak çok az şeyinin olmasıdır. Örneğin bir beyin ya da mide üretmesi gerekmemektedir. Fakat E. coli de kendi açısından oldukça çeşitli özelliklere sahip bir canlıdır, örneğin birçok farklı şekeri sindirmesini ve açlık ile aşırı sıcaklar gibi çevresel streslere dayanmasını sağlayan genlere sahiptir.
Geçtiğimiz yıllarda araştırmacılar sistematik olarak E. coli'nin genlerini kapatarak, hangi noktaya kadar yaşayabileceğini görmeye çalıştılar. Birçok geninin hayatta kalabilmek açısından vazgeçilebilir olduğu anlaşıldı. Sadece 302 adet geniyse kesinlikle vazgeçilmez bir önemdeydi.
Bu gerekli genler tıpkı bizim hücrelerimizdeki gibi bazı temel işlevleri sürdürüyorlardı: DNA kopyalamak veya genlerden protein üretmek gibi... Ancak yine de E. coli'ye lazım olan bu 302 genin yaşamın minimal genomu olmadığı anlaşıldı. Bilim insanları farklı canlılardan yola çıkarak çeşitli minimal genom listeleri hazırladılar ve listeler kısmen birbirleriyle çakışıyor olsa da, birebir aynı değillerdi.
Bilim insanları minimal genomu bulmak için doğayı da inceleyebilirler.
1969 senesinde bir grup hastalık yapıcı bakteri olan Mycoplasma'nın inanılmaz küçük genomları olduğunu fark ettiler. Mycoplasma genitalium isimli bir türün sadece 475 geni olduğu tespit edildi. Bizdekinin 15 kat küçüğü!
Yıllar boyunca M. genitalium en küçük genom rekorunu elinde tuttu (tabii bilim insanları virüsleri bu kategoriye sokmamaktadırlar çünkü virüsler kendi başlarına büyüyüp üreyemezler). Ancak yakın zamanlarda, M. genitalium türü en ufak olma tacını yitirdi. Bugün, bu rekoru elinde bulunduran, sadece 120 adet protein kodlayan geniyle Tremblaya princeps isimli bir mikroptur.
Sonunda minimal genomu bulmayı başardık mı? Cevap, bir kez daha, hayır. Ancak bunun sebebi, yaşam ile ilgili ilgi çekici başka bir noktayı gözler önüne sermektedir.
Tremblaya tek bir yerde yaşamaktadır: solgunböceklerin vücutlarında. Ve görünen o ki solgunböcekler de hayatta kalabilmek için Tremblaya'ya bağımlıdırlar.
Böceğin tek yemek kaynağı ağaçlardan içtiği bitkiözleridir. Tek başına bu verimsiz beslenmeyle hayatta kalması olanaksızdır. Tremblaya bu bitki özünü vitamin ve aminoaside çevirir ve solgunböcek de bunu protein yapmak için kullanabilir. Bu biyolojik simya karşılığında solgunböcekler de Tremblaya'ya düzenli bir beslenme ve sığınma kaynağı olurlar.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Aslında Tremblaya'nın bu hizmeti sunduğunu söylemek çok da doğru değildir. Yardıma ihtiyacı vardır. Bilim insanları uzun bir süredir Tremblaya'nın gizemli lekeleri olduğunu bilmekteydi ancak 2001 yılında Utah Eyalet Üniversitesi'nden Carol D. von Dohlen ve arkadaşları bu lekelerin Tremblaya içerisinde yaşayan ikinci bir bakteri türü olduğunu keşfedene kadar gizemleri çözülememişti.
Geçtiğimiz ay Cell dergisinde yayımlanan bir makalede Montana Üniversitesi'nden John McCutcheon ve arkadaşları Tremblaya ve bunun içerisinde yaşayan Moranella'nın genomlarını birbirinden ayırarak her birinin ne işe yaradığını anlamaya çalıştılar. İki tür aminoasitler üretip bunlardan proteinler inşa etme görevini paylaşıyorlardı. Tıpkı solgunböceklerin mikropları olmaksızın yaşayamayacak olması gibi, mikroplar da birbirleri olmaksızın yaşayamıyorlardı.
Dr. McCutcheon'un araştırması barok bir tarihi ortaya çıkardı. Çok eski zamanlarda Tremblaya'nın ataları solgunböceklerin atalarını enfekte etmişti. Mikroplar böceklere yeni metabolik güçler kazandırmış, bitki özü gibi bol bulunan bir besinden faydalanma imkanı vermiştir ki bu bitki özlerine genelde diğer böcekler yaklaşamaz bile. Bu rahat ortamında Tremblaya ise genlerinin çoğundan vazgeçmiştir.
Moranella ise tüm bunlar olduktan sonra önce solgunböcekleri enfekte etmiş, sonrasındaysa Tremblaya'yı işgal etmiştir. Tremblaya'nın bazı işyükünü almış, böylece Tremblaya daha fazla genini kaybetmiştir: ta ki 120 geni kalıncaya kadar.
Tremblaya ve Moranella, sağlıklı solgunböceklerde bulunan tek bakterilerdir. Fakat Dr. McCutcheon ve ekibi, solgunböceklerin DNA'sında yok olmuş bazı mikropların da kalıntılarına rastladılar. Bazı genleri, diğer hayvanlarda bulunan genlere olduğuna kıyasla bazı bakterilere çok daha yakındı.
Bu garip benzerlik, bir zamanlar solgunböceklerin başka tür mikroplarla da yaşadığını ve bu süreçte yanlışlıkla bu bakterilerin bazı genlerinin kendisine bulaştığını ve karıştığını göstermektedir.
Yapılan araştırmalara göre 6 farklı tür, bakterilere gen bağışında bulunmuştur. Dr. McCutcheon ve arkadaşlarına göre böcekler bu genleri bazı mikrop misafirlerini idare edebilmek için kullanmaktadırlar. Örneğin, belki de, bakteri proteinlerini kullanarak onlardan aminoasit elde etmek için...
Dr. McCutcheon'ınki gibi araştırmaların gösterdiği gibi, minimal genom araştırmaları provokatif olsalar da çıkmaz sokaklara varabilmektedir. Yaşam, araştırmacıların Plütonik saflık derecesine kadar genlerini soyabilecekleri bir laboratuvar vakumu içerisinde var olmamaktadır. Yaşam oldukça karmaşık bir yapıdadır ve en küçük genomlara sahip türlerin hayatlarını sürdürebilmelerinin tek nedeni, yaşamın ağına takışmış olmaları gibi gözükmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 7
- 4
- 4
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/11/2024 00:17:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1304
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The New York Times. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.