Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Blog Yazılarım
Bitkiler
Kahve
Su
Cansız
Biyolojik Antropoloji
Gün
Nobel
Diş Hastalıkları
Bilgi
Görüş
Mucize
Neandertaller
Radyo
Kilometre
Doğum
Genel Görelilik Teorisi
Arı
Göç
Nasa
Kilo
Tür
Doğa Yasaları
Bilim İnsanı
Çocuk
Hominid
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Blog Yazısı
Giray Dinç
Giray Dinç
127K UP
Blog Yazarı 6 saat önce 2 dk.

"Köpekbalıkları insan olsaydı" diye sordu Bay Keuner'a[1] ev sahibinin küçük kızı, "küçük balıklara daha mı iyi davranırlardı?"

"Elbette," dedi. "Köpekbalıkları insan olsaydı, okyanusta küçük balıklar için, içinde hem bitkisel hem de hayvansal her türlü yiyecek bulunan devasa kutular inşa ederlerdi. Kutuların her zaman tatlı su bulundurduğundan emin olur ve genel olarak her türlü hijyenik düzenlemeyi yaparlardı. Örneğin, küçük bir balık yüzgecini yaralarsa, ölmemesi ve vaktinden önce köpekbalıkları tarafından kaybedilmemesi için hemen bandajlanırdı. Küçük balıklar melankoliye kapılmasın diye zaman zaman büyük su festivalleri düzenlenirdi; çünkü neşeli balıklar melankoliye kapılmış balıklardan daha lezzetlidir.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Kural İhlali 1 moderatör tarafından eklendi
Bu yazı sahtebilim ögeleri içermektedir.
1
Blog Yazısı
Esra Kondu
Esra Kondu
51K UP
Blog Yazarı 9 saat önce 1 dk.

Bazı kitaplar vardır, okuduğunuzda bitti sanırsınız ama asıl etki sayfalar kapandıktan sonra başlar . Rezonans Kanunu tam olarak böyle bir kitap oldu benim için. Bitirdim, derin bir nefes aldım… ve sonra her şey farklı görünmeye başladı.Bu Kitap Kalbime KonuştuRezonans Kanunu, her şeyin bir titreşimi olduğu fikrinden yola çıkıyor. Ve en güçlü frekanslardan biri ne mi? Elbette ki aşk. Ama burada bahsedilen aşk, bir başkasına duyulan değil; önce kendine duyulan aşk.Kitabı okurken fark ettim ki, uzun zamandır kendi iç sesimi duymuyormuşum. O “yeterli değilim” hissi, o sürekli onay arayışı… Hepsinin frekansı çok düşükmüş. Kitap bana, “senin neyi çektiğin değil, neyi titrettiğin önemli” dedi. Ve bu cümle zihnime çakıldı.Bu kitap klişelerden çok uzak. İçinde yazarın samimi bir dili, yaşanmışlıkları ve gerçekten içe dönen bir ses var. Rezonans Kanunu'nu anlatırken, bilimle ruhu öyle güzel buluşturuyor ki… Kendinizi boşlukta değil, güvende hissediyorsunuz.Kitabın bir yerinde şöyle bir cümle vardı, unutmuyorum:“Ne istediğini net bir şekilde bilmeyen biri, doğru frekansa ulaşamaz.” Ben de bu kısmı hayatıma uygulamaya çalışıyorum. Hedeflerimi, isteklerimi küçük notlara yazıyorum. Sadece akademik değil, duygusal olarak da ne istediğimi yazmak kafamı netleştirdi.Kitaptan sonra kendime daha çok dikkat etmeye başladım. Neyi dinliyorum, neye maruz kalıyorum, kimlerle çevriliyim? Çünkü artık biliyorum ki her şey enerji. Her düşünce, her kelime, her ilişki bir frekans.ve en önemlisi: Sevgi bir seçim değil, bir hal. O hale gelebilmek için önce titreşimini yükseltmelisin.📌 Benim gibi kendini yeniden duymak isteyen herkese bu kitabı tavsiye ediyorum. Okuduysan senin de en çok etkilendiğin cümleyi yorumlara bırak, belki başka bir kalbe dokunur. 💫 Ve unutma: Sen ne titreştirirsen, hayat sana onu yankılar.

#kitapyorumum #aşkımrezonanskanunu #kişiselgelişim #frekans #ruhsaluyanış #bloggerdünyası

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ayça Gür
Ayça Gür
166K UP
Blog Yazarı 12 saat önce 1 dk.

Felsefesinde, Platon, Aristoteles ve Plotinus'un görüşlerinin bir sentezini yapmıştır. Felsefenin yönteminin kanıtlama, kanıtlamanın hedefinin maddeye biçim kazandıran özleri bilmek, felsefenin amacının ise Tanrı'ya erişmek olduğunu öne süren Kindi'ye göre, felsefi bilginin ilk basamağı akıl yürütmedir. İnsanın akıl yürütme yoluyla adım adım basitten bileşiğe ve en yetkin olana doğru yükseldiğini öne süren filozof, varlığa akılcı bir açıdan yaklaştığı için, Tanrı'nın özüne ait sıfatları inkâr etmiştir. Tanrı'nın sıfatlarının ancak olumsuz bir biçimde bilinebileceğini savunan Kindi’ye göre, Tanrı mutlak Bir'dir. Mutlak varlık olması nedeniyle, Mutlak Bir'in şekli, niteliği, niceliği, maddesi yoktur ve O göreli bir varlık değildir. Kindî, Batlamyus’un "Güneş Sistemi" teorisini desteklemiştir. Bu teori; Dünyanın değişik sistemlerin merkezi olduğu ve bilinen gezegenler; Ay, Merkür, Mars, Venüs, Güneş, Jüpiter’in bu yörüngede döndüğünü söyler. Kindî bu teori hakkında; Rasyonel varlıklar bir yörünge içerisinde döner, dönüşü ise Allah'a itaati ve ona boyun eğmesi şeklinde olur. Ancak ne var ki bu sözü, semai varlıkların etkisinin maddi dünyaya tesiri ile bir gizem haline gelmiştir. 

Kindi, ruhsal varlıklar tarafından gerçek dünyaya tesirinin nasıl olduğu konusunda belirsizliğe düşmüştür. Kindi, Aristoteles’den esinlendiği bir teoride, bu cisimlerin hareketleri ayın alt bölümünde sürtünmeye neden olduğu ve ilk aşamada toprak, ateş, su ve havayı oluşturdu düşünülen bu teoride, bu birleşmenin maddi dünyada her şeyi ürettiğini tasarlamaktadır. 

12
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close