Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler

9 dakika
459,769
Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler Wikipedia
Irk Bitig, 9. yüzyılda Orhun alfabesi ile kağıda yazılmış falcılıkla ilgili bir eserdir.
Podcast
Can Demirci
Seslendiren 7 Kasım 2023 12:19
63
Tüm Reklamları Kapat

Alfabenin keşfinden sonra insanlık tarihinin yazılı kanıtları da oluşmaya başlamıştır. İlk alfabeler şüphesiz ki diğer alfabelerin öncüsü olmuştur. Dünya üzerinde çok farklı dillerin kullanıldığını ve toplumların kültürel, siyasal, dinsel ve gelişimsel farklılıklarını da düşünürsek farklı alfabelerin doğmasına hiç şaşırmamamız gerekir. Bu yazımızda Türklerin kullandığı alfabelerin zaman içinde nasıl ve neden değiştiğini incelemeye çalışacağız.

İlk Alfabe Nasıl Doğdu?

Alfabenin doğmasından önce resimli sembollerle gösterilen ve hiyeroglif olarak olarak adlandırılan ilk yazma sistemleri doğmuştur. Şu ana kadar bulunan ilk örneklerine ise MÖ 3200-3000 yıllarında Mısır'da bulunan mezarlarda rastlanır. Hiyeroglif yazma sistemi MS 4. yüzyıla kadar kullanılmıştır ve soldan sağa doğru yazılmıştır. Bu görseller taş kalemlerle yumuşak kile yapılmıştır. 

MÖ 3200 civarlarında Mısır'da hüküm süren Menes'in mezarındaki abanoz plaka.
MÖ 3200 civarlarında Mısır'da hüküm süren Menes'in mezarındaki abanoz plaka.
Wikipedia

MÖ 1750-1850 yılları arasında bir grup Sami dili konuşan insan, Mısır hiyeroglifini kendi dillerini temsil edecek şekilde uyarlamışlardır. Bu Proto-Sinait sistem, ilk alfabetik yazı sistemi olarak kabul edilir. Ünlü seslerin ihmal edildiği bu alfabede ünsüz sesler için semboller vardır. Bu alfabe Lübnan, Suriye ve İsrail’in bir bölümünü işgal eden Fenike deniz tüccarları tarafından yayılmıştır. Daha sonra MÖ 1200'lü yıllarda Fenike alfabesi oluşturulmuştur. 22 sembolden oluşan bu alfabe, öğrenmesi ve çizmesi kolay bir alfabedir.

Tüm Reklamları Kapat

Fenike Alfabesi, sessiz harflerden oluşur.
Fenike Alfabesi, sessiz harflerden oluşur.
Wikipedia

Türkler'in Kullandığı Alfabeler

1. Göktürk (Orhun) Alfabesi

Türk diline ait bilinen en eski yazı örnekleri, Moğolistan'daki Orhun nehri vadisinde 19. yüzyılda bulunmuş yazıtlardır. Keşfedilen Orhun yazıtlarından bazıları Bilge Tonyukuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarıdır. Bu yazı örnekleri MS 8. yüzyılın başlarından kalma en eski Türk alfabesi olup Göktürk ya da Orhun alfabesi olarak bilinir ve taşlar üzerine yazılmıştır. Göktürk alfabesi 38 harflidir, 4 ünlü ve 34 ünsüz harften oluşur ve sağdan sola doğru yazılır. Göktürk alfabesini bazı değişikliklere uğratarak Bulgarlar, Hazarlar, Peçenekler ve Sekeller de kullanmıştır.

Orhun Alfabesi
Orhun Alfabesi
Vikipedi

Orhun yazıtlarının dili çok fazla milli duygular barındırır ve çok heyecanlı yazılmıştır. Bilge Kağan yazıtından bir bölüm:

Türk Oğuz Beyleri, işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer denizi delinmedikçe ilini töreni kim bozabilir?

Ey Türk ulusu! Kendine dön. Seni yükseltmiş Bilge Kağanı'na, özgür ve bağımsız ülkene karşı hata ettin, kötü duruma düşürdün.

Tüm Reklamları Kapat

Ulusun adı sanı yok olmasın diye, Türk ulusu için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Kardeşim Kül Tigin ve iki Şad ile ölesiye, bitesiye çalıştım...

Tonyukuk yazıtının sanal ortama geçirilmiş hali. Yazıt, başkomutanlık ve vezirlik yapmış olan Tonyukuk tarafından 731 yılında dikilmiştir. Orhun yazıtlarının ilkidir.
Tonyukuk yazıtının sanal ortama geçirilmiş hali. Yazıt, başkomutanlık ve vezirlik yapmış olan Tonyukuk tarafından 731 yılında dikilmiştir. Orhun yazıtlarının ilkidir.
Wikipedia

Daha sonra, Yenisey veya Sibirya Runik alfabesi olarak bilinen ve Orhun alfabesine benzeyen yazıtlar, Yenisey ve Sibirya'nın diğer bölgelerinde de bulunmuştur. Bu yazıtlar, her ne kadar çizmek zor olsa da taş veya ahşap gibi sert yüzeylere yapılmıştır. Runik alfabesinin ilk Yunan alfabesinden türetildiği düşünülür çünkü harfler birbirine benzemektedir. Alternatif olarak İtalya'daki Etruscan veya diğer diller için kullanılan eski alfabelerden birinden türetilmiş olduğu da düşünülmektedir. Bilinen en eski Runik yazıtlar MS 1. yüzyıldan kalmadır ama yazıtların çoğunluğu 11. yüzyıldan kalmadır. Balkanlar'dan Britanya’ya kadar Runik yazıtlara rastlanmıştır.

Orhun alfabesinin, Soğut (ya da Soğd) diyaloglarının el yazısı olmayan bir versiyonundan türetildiği ya da ilham aldığı düşünülmektedir. MS 9. yüzyılda Orhun ve Yenisey alfabesi artık yerini Uygur alfabesine bırakmıştır. Bu alfabe Soğut (ya da Soğd) diyaloglarının yazılı versiyonundan türetilmiştir.

Soğut alfabesi (Soğd alfabesi) ise Arami yazısının mahalli bir türünden ve muhtemelen Pehlevi yazısından geliştirilmiş bir alfabedir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

2. Eski Türk Alfabesi

Uygurca, Çin'in kuzey batısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, 2016 itibariyle yaklaşık 25 milyon kişinin konuştuğu resmi dildir. Kazakistan ve Özbekistan'da da Uygurca konuşan topluluklar vardır.

Uygur alfabesi ilk olarak Sogdian'dan (Soğd) türetilmiş bir alfabedir ama Türk dilinin ses ihtiyaçlarını karşılamak için Sogdian'ın (Soğd) yeni bir versiyonu olarak türetilmiştir. Göktürk Kağanlığı’nın (552–744) yıkılmasından sonra kurulan Uygur Kağanlığı’nın (744–840) bazı hanlıkları Mani, bazıları da Budizm dinini seçmişti. Dolayısıyla eserlerinde de bu dinlerin esaslarını anlatırlar. İlk metin örneklerine 8. yüzyılda rastlanır. Uygurlar kâğıt ve matbaayı kullanan ilk Türk kavmidir; kültürlerinin renkliliği ile edebiyat, sanat ve hukuk alanlarında çok sayıda eser üretmişlerdir. Eski Uygur alfabesi, Uygur Devleti’nin yıkılmasından sonra da kullanılmıştır. Eski Uygur alfabesi 18 harften oluşur ve sağdan sola doğru yazılır. 

Eski Uygur Alfabesi
Eski Uygur Alfabesi
Wikimedia commons

3. Arap Alfabesi

Türklerin İslamiyeti kabulünden, yani 10. yüzyıldan sonra Türk-İslam devletlerinde Arap alfabesi kullanılmaya başlanmıştır ve zaman içinde bazı değişikliklere uğrayarak 1 Kasım 1928’deki Harf Devrimi’ne kadar kullanılmıştır.

Burada şu önemle vurgulanmalıdır: Arapça harflere dayalı, yüzlerce yıl boyunca kullanılan Osmanlıca isimli dil, aslında ayrı bir dil değildir; Türkçe olarak bilinen dilin, Arap ve Fars alfabesinin harfleriyle yazılması sonucu doğmuştur. Elbette her dil gibi, örneğin 15. yüzyılda kullanılan Türkçe ile 21. yüzyılda kullanılan Türkçe arasında farklar vardır. Çünkü diller, statik değil, dinamik olgulardır. Tıpkı canlılık gibi evrimleşirler, gelişirler, değişirler. Dahası, diğer dillerle akrabalık ilişkileri de vardır; çünkü her toplum kendi dilini yoktan yaratmamış, bulunulan coğrafya ve kültürel evrim süreci çerçevesinde edinmiştir. Dilleri koyan bir yasa koyucu yoktur; diller, kendiliğinden ve doğal süreçlerle evrimleşen yapılardır.

Tarih bilimcilerine göre, Türkler ile Müslüman Araplar arasındaki ilk ittifak, 751 yılında gerçekleşen Talas Savaşı'nda Türkler ile Müslümanların Çinliler'e karşı savaşmalarıdır. Bu ittifak ile Türkler'in İslamiyet’e, dolayısıyla da Arap harflerine yakınlaştığı düşünülür.

Arap alfabesi MS 2-4. yüzyıllar arasında Nebati yazısı kullanılarak geliştirilmiştir. Arap alfabesinin en eski yazı örnekleri MS 6. yüzyıldan kalmadır. Arap alfabesi 28 harften oluşan, sağdan sola ve yatay yazılan bir alfabedir. Arap alfabesinde büyük küçük harf ayrımı ve noktalama işaretleri yoktur. Ayrıca Arap alfabesi sadece üç tane sesli harfe sahiptir. Arap alfabesindeki harflerin 22 tanesi Sami alfabesinden alınmıştır ve geriye kalan 6 harf ise Arapçaya özgü olan seslerdir.

Tüm Reklamları Kapat

Osmanlıların kullandığı Arapça alfabe.
Osmanlıların kullandığı Arapça alfabe.
Hicabi Erdem

Türklerin kullandıkları Arap alfabesinde 31 ile 36 arası harf vardır. Arap alfabesi Türkçe’deki seslerin çoğunu karşılayamadığı için bazı sesler Farsça’dan alınmıştır: p, ç ve j harfleri. Ayrıca Arap alfabesindeki ünlü sesler Türkçedeki ünlü seslerin hepsini karşılayamamıştır. 

Arap alfabesinin Türkçeyi  tam olarak ifade edemediğini gösteren örneklerden biri.
Arap alfabesinin Türkçeyi tam olarak ifade edemediğini gösteren örneklerden biri.
Türk Edebiyatı

4. Latin-Asıllı Türk Alfabesi

1 Kasım 1928 tarihinde ''Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun''un kabulüyle Arap harflerinden oluşan Arap alfabesi kaldırıldı ve yerine Latin alfabesi yürürlüğe kondu. Bu alfabeye, Latin alfabesini birebir kullanmıyor olmasından ötürü kimi zaman Latin-asıllı Türk Alfabesi, Türkçe Latin Alfabesi ya da kısaca Türk Alfabesi de dense de, harflerin büyük çoğunluğunu Latin harfleri oluşturduğu için bunu da Latin alfabesi olarak görmek gerekmektedir. Aşağıda, Klasik Latin Alfabesi görülebilir:

Klasik Latin Alfabesi
Klasik Latin Alfabesi

Ancak unutmamak gerekiyor ki, birçok ülke Latin alfabesini esas alarak, üzerine kendine has sesleri de ekleyerek (veya gereksiz olanları çıkararak) kendi alfabelerini üretmiştir. Buna bir örnek olarak Estonya Alfabesi verilebilir:

Tüm Reklamları Kapat

Estonya Alfabesi
Estonya Alfabesi
Let's Learn Estonian

İşte benzer şekilde, Türkiye de kendine has bir alfabeyi nihayetinde Latin-alfabesini esas alarak inşa edebilmeyi başarmıştır.

Latin-asıllı Türk alfabesi bildiğiniz üzere 29 harften oluşur. 8 tane ünlü ve 21 tane ünsüz harften oluşan bu alfabe, Türkçenin bütün gerekliliklerini karşılamaktadır. Türk alfabesi Latin harflerini kullanan diğer Batı dillerinin alfabelerinden farklı harfler içerir. Her dilin kendi ihtiyaçlarını karşılayabileceği farklı harfler kullanması en doğrusu olarak görülmektedir.
Latin-asıllı Türk alfabesi bildiğiniz üzere 29 harften oluşur. 8 tane ünlü ve 21 tane ünsüz harften oluşan bu alfabe, Türkçenin bütün gerekliliklerini karşılamaktadır. Türk alfabesi Latin harflerini kullanan diğer Batı dillerinin alfabelerinden farklı harfler içerir. Her dilin kendi ihtiyaçlarını karşılayabileceği farklı harfler kullanması en doğrusu olarak görülmektedir.

Latin alfabesi, Türkçedeki sesleri neredeyse kusursuz bir şekilde karşıladığı için Türkçenin ifadesini fazlasıyla kolaylaştırmaktadır. Bu alfabeye geçilmesi sonrasında, Arapçanın Türkçeyi tam olarak ifade edememesinden kaynaklı sorunların birçoğu son bulmuştur. Ayrıca Türk alfabesinin kullanılmasıyla birlikte imlâ kargaşaları da ortadan kalkmıştır. Belki de en önemlisi, Latin alfabesi sayesinde Türkçenin fonetik bir şekilde yazılması; yani yazıldığı şekilde okunması (veya okunduğu gibi yazılması) mümkün olmuştur. Bu, günümüzde pek az sayıda dilin başarabildiği bir durumdur.

Atatürk, 20 Eylül 1928'de yeni Türk harflerini Kayseri'de tanıtıyor.
Atatürk, 20 Eylül 1928'de yeni Türk harflerini Kayseri'de tanıtıyor.
Pinterest

Yeni alfabeye geçiş, 1900'lerin başında Türkiye'deki okuma-yazma oranları son derece düşük olduğu için hiç de zor olmamıştır. Geçiş sürecinde aileler evlerinde kimi zaman Arapça alfabeyi kullanmayı sürdürmüş olsalar da, resmî işler kısa bir sürede yeni alfabeye dönüştürülmüştür. Bu süreçte diğer dillerden (özellikle de Farsça ve Arapçadan) ödünç alınan çok sayıda sözcüğün yerine Türkçeleri getirilmiştir. Osmanlıcanın halk dilindeki etkisi, özellikle 1960'lardan sonra halk arasında hissedilemeyecek kadar azalmıştır.

5. Kiril Alfabesi

Kiril alfabesi yaygın olarak Slav dillerinin yazımında kullanılan, Yunan alfabesinden geliştirilmiş Rus alfabesidir. İlk Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın başlarında yazılmıştır. Hâlen Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Bosna, Sırbistan ve diğer ülkelerde kullanılmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)

Gece Yarısı Kütüphanesi
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”

Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında… Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?

İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.

İnsanlar
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”

Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da… Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç… Ama o da bir köpek işte…

Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?

Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.

Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor.

Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz?

Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.

Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.

Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.

Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.

Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.

Zamanı Durdurmanın Yolları
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.

Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.

İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.

Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
“Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer.”

Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.

Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.

“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.
S. J. Watson

“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”
Sunday Times

“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt”
Joanna Lumley

Devamını Göster
₺1,586.00
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)

1917’deki Rus devriminden sonra kurulan Sovyetler Birliği’nde yaşayan Türkler’in 1930’lu yıllarda Kiril alfabesini kullanması yasalaştırılarak zorunlu kılınmıştır. Kiril alfabesi sembollerden oluşur ve 38 harf içerir. Alfabede 11 tane sesli harf bulunmaktadır ve aynı zamanda soldan sağa doğru yazılıp okunmaktadır.

1850'lerde Kiril alfabesi ile yazılmış bir Rumen metni.
1850'lerde Kiril alfabesi ile yazılmış bir Rumen metni.
Wikipedia

Sonuç

Bütün diğer toplumlarda olduğu gibi Türk topluluklarında ve devletlerinde kullanılan diller ve alfabeler değişikliklere uğramıştır. Bazen isteyerek bazense zorunlu kılınarak bazı geçişler sağlanmıştır.

Türkler, bugüne kadar birçok göç yolundan geçip, çok sayıda toplumla karıştığı için, dilleri de coğrafyalarına bağlı olarak evrimleşmiş, değişmiş, gelişmiştir. Yapılan incelemeler, Türkik (Türk-kökenli) dilleri aşağıdaki gibi sınıflandırmaktadır:

Türkik Dil Ailesi
Türkik Dil Ailesi
Turkish Natural Language Processing

Yukarıdaki aile arasında en sık kullanılan dilleri, en sık konuşuldukları ülkeleri, kullandıkları alfabeyi ve toplam konuşan kişi sayısını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

  • Türkiye Türkçesi (Türkiye, Kıbrıs, Yunanistan, Makedonya): Latin Alfabesi, 85 milyon
  • Azerbaycan Türkçesi (Azerbaycan, İran): Latin ve Arap Alfabesi, 29 milyon
  • Özbek Türkçesi (Özbekistan, Afganistan, Tacikistan): Latin, Kiril ve Arap Alfabesi, 27 milyon
  • Uygur Türkçesi (Çin, Kazakistan): Arap Alfabesi, 11 milyon
  • Kazak Türkçesi (Kazakistan): Kiril, Latin ve Arap Alfabesi, 10 milyon
  • Türkmen Türkçesi (Türkmenistan, Azerbaycan, İran): Latin Alfabesi, 9 milyon
  • Kırgız Türkçesi (Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Çin): Kiril ve Latin Alfabesi, 4 milyon

Bu dillerin bir kıyasını aşağıda görebilirsiniz:

Farklı Türkçelerde geçmiş zamanlı sözcükler
Farklı Türkçelerde geçmiş zamanlı sözcükler
Turkish Natural Language Processing

Bu dillerin ve Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabelerin her biri kültüre bir şeyler katmış, bazı şeyleri çıkarmıştır. Ne olursa olsun, bulunulan şartlara en uygun ve en etkili çözümleri üretmek, toplumun ilerlemesi ve gelişmesi açısından tarihe yönelik nostalji duymaktan daha etkilidir. Bu nedenle, günümüzde Türk dilini en iyi ifade eden alfabenin Türk alfabesi olduğunu söylemek mümkündür.

Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
61
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 92
  • Merak Uyandırıcı! 29
  • Muhteşem! 17
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 15
  • Umut Verici! 9
  • Bilim Budur! 8
  • İnanılmaz 8
  • Üzücü! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
  • Korkutucu! 1
  • Güldürdü 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 09/06/2025 08:39:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7798

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
M. Ç. Sever, et al. Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler. (20 Mayıs 2019). Alındığı Tarih: 9 Haziran 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/7798
Sever, M. Ç., Uçar, D. Ş. (2019, May 20). Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler. Evrim Ağacı. Retrieved June 09, 2025. from https://evrimagaci.org/s/7798
M. Ç. Sever, et al. “Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler.” Edited by Damla Şahin Uçar. Evrim Ağacı, 20 May. 2019, https://evrimagaci.org/s/7798.
Sever, Meltem Çetin. Uçar, Damla Şahin. “Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler.” Edited by Damla Şahin Uçar. Evrim Ağacı, May 20, 2019. https://evrimagaci.org/s/7798.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close