Su Alerjisi

Genel Bilgiler: Patoloji ve Mekanizma

Aşırı nadir görülen bir hastalık olan su alerjisi olan kişiler, H₂O moleküllerinden ziyade, suda doğal olarak bulunan iyonlara karşı alerjiye sahip oluyorlar. Bu kişiler yüzmeye gidemiyorlar, banyo yapamıyorlar, hatta stresli bir iş günü sonrasında kısa bir duşa bile giremiyorlar. Terlemek bile hastaların kaşınmasına yol açıyor.

Hastalık ilk olarak Shelley ve Rawnsley tarafından 1964 yılında tespit edildi. Alerji, suya temas ile ortaya çıkıyor. Her türlü su sıcaklığı bunu tetikleyebiliyor, hatta vücut, su içerisindeki flor ve klor gibi kimyasallarla tepkimeye girebiliyor, bu kimyasallara tepki gösteriyor.

Henüz hastalığın mekanizması tam olarak çözülebilmiş değil; ancak en yaygın olarak kabul edilen derinin en dış tabakası olan stratum corneum veya deri içerisindeki yağsı tabaka olan sebumdaki bir kimyasalın suyla tepkimeye girecek şekilde değişmesi açıklamasıdır. Czarnetzki ve arkadaşlarının araştırmasına göre bu tepkime sonucunda oluşan kimyasallar deri tarafından emilerek histamin üretimini arttırıyor ve savunma hücrelerinde (perifoliküler mast hücrelerinde) bozulmaya neden oluyor.

Sonrasında Sibbald ve arkadaşları tarafından bu mekanizmayı aydınlatmak için hastalarda dış deri tabakası (stratum corneum) çıkarılmış ve geri kalan deri suya temas edilmiştir. Ancak yapılan incelemeler bu yöntemin hastalığı veya belirtilerini ortadan kaldırmadığı, aksine kötüleştirdiği görülmüştür. 

Belirti ve Semptomlar

Hastalık genelde deride noktalar ve kabarmalar ile kendini gösteriyor. Duşa girildiğinde gözlerde kuruma ve acı oluşuyor. Yapılan incelemeler, su sıcaklığı ne kadar yüksekse tepkinin o kadar şiddetli olduğunu gösteriyor. Su içerken bile nefes sıkışması ve boğaz şişmesi görülebiliyor. Üstelik acı 100-120 dakika boyunca sürebiliyor; çoğu durumdaysa 30-60 dakika sonra geçiyor.

Terleme bile vücudun tepki göstermesine neden oluyor. Hatta gözyaşları bile bu tepkiye neden olabiliyor. Ek semptomlar arasında şunlar bulunuyor:

• Lezyonlar
• Enflamasyon
• Ağız etrafında kızarıklık
• Yutkunma sorunları
• Nefes darlığı

Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri

Bilindiği kadarıyla özellikle gençlerde oluşan, yaş ilerledikçe görülme sıklığı sıfıra yaklaşan bir hastalık.

Teşhis Yöntemleri

Hastanın suya verdiği tepkinin gözlenmesi yoluyla teşhis edilebiliyor. Hekimler, vücudun belli bir bölgesine (genellikle bel üstündeki bir bölgeye) 35^oC sıcaklıkta su uygulayarak semptomları gözleyebilirler. Genellikle semptomlar 15 dakika içinde başlar. Hekiminiz, bu semptomların seyrini takip ederek hastalığı teşhis edebilir.

Tedaviler veya İdare Yöntemleri

Şu anda hastalığın bir tedavisi yok, sadece vücudu sürekli temiz tutarak acının şiddeti azaltılabiliyor. Acılar genelde yaşamı engelleyecek kadar şiddetli olmuyor; ancak yine de belirgin bir rahatsızlık yaratıyor. Alerji-benzeri semptomları azaltmak için antihistaminler uygulanabilir. Eğer alerjilerin şiddeti çok yüksekse, EpiPen kullanılması gerekebilir. EpiPen, kan basıncını (tansiyonu) yükselterek şişme ve kızarıkları geçirebilir. Ayrıca sıkışmış olan bronşları (akciğer açıklıklarını) gevşeterek nefes almanızı kolaylaştırır.

Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)

Hastalığa o kadar nadir rastlanıyor ki şu ana kadar 100 civarı kişide bu hastalık rapor edilmiştir.

Önlem Yöntemleri

Alerjilere yakalanmamak için yapılabilecek pek bir şey bulunmuyor. Alerjilerle ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.