Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
2

Zorunlu varlık nedir? Tanrı zorunlu varlık mıdır? Nasıl?

10,141 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
E. İlkay Kanak
Müslüman

pinoza descartes ve Leibniz yanında wolf hegel gibi filozoflar da da yeri bulunan oldukça geniş ve güçlü bir varlık tasnifi olarak devamlılık sağlar zorunlu , mümkün ayrımı günümüz de de o şekil de meraklılar alexander prussun bu konuda ki yazılarını ve onun inwagen,Kant ve schopenaur karşısında ki eleştirilere cevaplarını inceleyebilir. Bu tasnifin tanrı varlığına delil olma yönü ise kendi içerisinde ilişkili olduğu yeter sebep ilkesinin işlevine bağlı olarak değişir.

Her şeyden önce şöyle anlaşılması gerekir :

Tüm Reklamları Kapat

Varlıklar ikiye ayrılır. Varlığı kendisi olmasının gereği (zatı-kendi özü- gereği yani) ve kendisi olması gereği değil başka sebepten dolayı olanlar. Tasavvur edilebilecek üçüncü bir şık yoktur. Varlığı kendi zatı gereği olan şeye zorunlu varlık diyoruz olmayana ise mümkün varlık. Zatı gereği var olan hakkında ne düşünülemez? Zatının yok olduğu düşünülemez. Çünkü bu zat varlığı gerektirir onun üstüne yok olduğu mümkün bir senaryo kurgulanamaz. Ama zatı varlığı değil başka bir var edicinin zatının varlığını sağladığı şeyin yokluğunu düşünmek mümkün. Mesela Ahmet isminde bir insanın olmadığı bir evren düşünülebilir. Dolayısıyla bir çelişki doğurmaz. Yokluğu düşünülmeyen zorunlu varlık yokluğu düşünülebilir olan mümkün varlık sözününde anlamı ve tahlili kısaca budur. Burada mümkün varlığın varlığının zorunlu varlığı gerektirmesi şeklinde ilerlenir. Yani bütün varlıkların varlığa ve yokluğa eşit derece de uzak oldukları (çünkü ikisi içinde iki ihtimal net düşünülebilir) söylenir ve bütün varlıkların bunlardan ibaret olmasının imkansızlığı sonrası zaten mümkün varlığın eşit uzaklıkta olduğu ihtimallerden(varlık ve yokluk) birisi olarak açığa çıkması için bir tercih edici nedene ihtiyaç duydukları söylenir.

Zorunlu varlık olan şeyin zatını var olmak için bir sebep oncelemedigi için evveli olmayan yani öncesi olmayan dolayı geriye yönelik düşünülen her anda varlığı olan bir varlık olması gerekir ki bu durum da ezeli olur. Dolayısıyla başlangıcı ve sonu yoktur. Değişmez veya sınırlı değildir bu durumda sonsuza ulaşamaz ve sınırlı dolayısıyla yokluğunun dusunulebildigi bir an açığa çıkmış olur. Evren içinde mesela niye zorunlu varlık değil denilirse şekil ,uzam , değişim , zaman ve mekan sahibi olması gibi yüzlerce sebep öne sürülebilir

Tüm Reklamları Kapat

Zorunlu varlık varlığı zatı gereği olan olduğu için onun var edilmesi mümkün değil. Bu zorunlu varlık tanrı dedikten sonra bunu kim var etti diye sormak onun tanımını atlayıp soru sormaktir ki buna kategorilendirme hatası diyoruz. Mesela birisi karpuzu gösterip bu bir gündür dese ve bu hangi gündür diye bize sorsa onun tanımı gereği bir gün kategorisinde olmadığını söyleriz. Aynı şekilde tanımı gereği varlığı başka değil kendisi olması gereği zorunlu başlangıçsiz dolayısıyla ezeli bir şey içinde kim yarattı madem o her şeyi yarattı diye soru sorulmaz..var olmak onun zatının gerektirisidir. Zatı nitelikler de mesela böyledir. Su ıslaktir. Onu kim ıslattı o diğer şeyleri islatabiliyor? Cevap : kimse. Çünkü bu kendisinin olması gereği olarak açığa çıkar. Peki tanrının böyle başlangıçsiz olması mümkünse evren niye olmasın? Çünkü evren zorunlu varlık tanımına uymaz. Aslında imkan delili için değil kelam kozmolojik delil için bu soru doğrudur. Aslında bu imkan delili için denmesi gereken alem niye kendisinin yeter sebebi veya zorunlu varlık olamaz olmalıydı ki bunun sebeplerini onu sınırlayan onun parçalari için yokluk düşünulebilmesi ardişik bir neden örgüsü içermesi olsun yüzlerce sebep ekseninde zorunlu varlık tanımına aykırı özellik içermesi ile ispat edebilirsiniz.

Varlığı başka bir sebepten ötürü olan mümkün varlık ise ezeli olmak zorunda değildir.

İmdi burada şu bilinemli ezeli ve başlangıcı olmayan zorunlu varlık değişime uğramaz artmaz alamaz ama evren böyle degildir. Evrenin mümkün varlık olduğu ispat edildikten sonra bir yeter sebep açıklaması olarak zorunlu varlığa gidilir. ( Yani bu zat var olmak için başka bir sebebe muhtaç ve bu muhtacligi dolduran şeyin açıklanması gerekir) mümkün varlıklar silsilesi veya toplamı yine mümkün varlık olucak veya sonsuz nedensellik zinciri olup açıklama vermeyecek veya sonsuz tek bir mümkün gibi bilfiil sonsuz gerektirir hilbert oteli gibi saçma durumlar elde bırakacak olabilir dolayısıyla mümkün varlıklar varsa (en az bir tane) zorunlu varlık kesinlikle var olmalıdır.

Yüzeysel bilgiler ötesinde tam delili sizlere şöyle basitçe vereyim :

Değişim sonradan açığa çıkmanın ve Allah'ın varlığının delilidir.

1-) Her değişen artar veya azalır. Artan veya azalan sonsuza ulaşamaz. Dolayısıyla değişen sonsuz olamaz.

Her değişen sınırlıdır çünkü her değişim de yeni bir hal açığa çıkar sonsuz olana ise bir şey eklemek mümkün değildir. Her sınırlı olan ise sonradan açığa çıkmıştır. Varlığı sonsuz değildir.

Ayrıca değişim de öncelik sonralık vardır. Ezeli olan ise öncesiz olan demektir. Dolayısıyla değişen ezeli olamaz

Tüm Reklamları Kapat

2-) Değişim de sonraki hal bir önceki halin yokluğudur. Kendisine yokluk ilişen mümkün varlıktır. Dolayısıyla vacibul vucud zorunlu bir var ediciye dayanır.

Bunu şöyle anlatabiliriz " Bir şeyin varlığı ya kendi zatı (özü) gereğidir ya da başka bir sebepte ötürü zatı vardır. Varlığı başka bir sebepten olanın var olmadığı da düşünülebilir. Çünkü ona varlık veren sebep vermeyebilirdi veya o sebep var olmayabilirdi. Bu durumda zatı hakkında yokluk düşünülebilir olana mümkün varlık diyoruz. Varlığı zatı gereği olanın varlığı ise ezelidir. Bu zat hakkında yok olması düşünülemez. Çünkü yok olduğu da yine zata dair bir düşünce olacaktır ancak zatı varlık gerektirenin zatıni yok olması olarak düşünmek çelişkilidir. Yani var olduğu düşünülen her mümkün anda olan geriye yönelik sonsuz an tasavvur edilebilir olduğu için varlığı sonsuz olandır. Dolayısıyla varlığı kendi zatı gereği olan kadim ve yokluğu düşünülmez zorunlu varlıktır. Varlığı kendi zatı değil başka sebepten dolayı olan yokluğu düşünülebilir mümkün varlıktır. Bütün mümkün varlıklar kadim bir varlığa dayanır. Çünkü sadece mümkün varlıklar olsa hepsi birbirinin varlığına muhtaç var olmak için sonsuz bir zincir açığa çıkar. Bu da teselsül (sonsuz nedensellik zinciri) olur bu da imkansızdır. Sonsuz aşılamaz bu zincirde ki herhangi bir mümkün varlık ile bizim aramiz yine sonsuz olmalı ancak onun etken olması varlık için bu zamana ulaşmış olamaz çünkü aşması gereken zincir sonsuz dolayısıyla hiçbir şey açıklanmamış olur. Dolayısıyla bütün var olanlar mümkün varlık değildir ve zorunlu varlık vardır."

Tembih: Allah gibi alemde kendi zatı gereği vardır. Dolayısıyla alem zorunlu varlıktır. Dolayısıyla harici bir açıklamay ihtiyaç yoktur denemez. Çünkü alemin mümkün varlık olduğu değişmesi ile sabit oldu. Değişen şey zorunlu varlık olamaz. Değişen şeyin sınırlı olduğu açığa çıktı her sınırlı ezeli kadim ve sonsuz olmadığı için hakkına yokluk düşünülebilir mümkün varlıktır.Biz Allah değişimden münezzeh diyoruz. Dolayısıyla Allah gibi alem neden ezeli olamaz sorusunun cevabı alemin mümkün varlık olduğu ispat edilmiştir olucaktır.

"Allah Teâlâ ezelde var idi, cihetler olmadığı için hiçbir cihette değildi. Eğer cihetleri ihdas ettikten sonra onların içerisinde olmuş

Tüm Reklamları Kapat

olsaydı, üzerinde bulunduğu durum değişir ve intikal etmiş olurdu. Değişim ve intikal ise yaratılmışların alametlerindendir. Allah Teâla

tüm bunlardan uzaktı(İmam Baberti Tahavi Şerhi )"[1]

251 görüntülenme
12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Skeptik

Zorunlu varlık kavramının tanımına yönelik bir kaynağı kaynaklar kısmına ekliyorum. İster bunu kullanırsınız, ister başka bir filozoftan alırsınız. Fark etmez. Tanrı'nın "zorunlu" olduğu iddiasında bazı mantık safsataları ve sorunlar var. Tanrı'nın zorunlu olabilmesi için bu akıl yürütmeden sadece Tanrı çıkmalı.

Örneğin üçgenin üç kenarlı olması zorunludur. Çünkü üçgen diye bir şeyi oluşturan ve tanımlayan biz olduğumuzdan bu önermenin değili ("Üçgenin üç kenarı yoktur.", "Üçgeninin dört kenarı vardır." gibi önermeler) kesinlikle yanlıştır, çelişiktir. Üçgenin üç kenarı olmasının başka nedenlerini veya 5 kenarlı olmadığının ispatını isteyebilirsiniz. Bunun da cevabı çok basittir. "Tanımı gereği, biz öyle istediğimiz için, öyle karar verdiğimiz için." İnsan, kendisinin uydurduğu şeyleri bile başka bir şeylere bağlamaya çalışması gerçekten çok ilginç bir vaka.

Tüm Reklamları Kapat

Peki bunu Tanrı'ya uyarlayabilir miyiz? Eğer Tanrı sizin uydurduğunuz bir şey değilse, baştan tanımlamaz ya da baştan inanmazsınız hayır. Temel felsefe ve mantık bilgisi çerçevesinde, herhangi bir çarpıtma olmadan, "Tanrı vardır." önermesinin değili olan "Tanrı var değildir, yoktur." önermesi neden çelişik ve yanlış olsun ki? Bunun çelişik olduğu iddiasında üçgen ile Tanrı arasında hatalı denklik safsatasına düşülmüş, diğer inanç pozisyonları görmezden gelinip cımbızlama safsatası uygulanmış ve yüklü soru safsatası gibi mantıksal safsatalar da oluşmuş.

Farklı inanç pozisyonlarını takınıp Tanrılı açıklamaların eş karşıtını kullanıyorsanız "Tanrı yoktur." önermesi hatalı olmayabilir. Evrenin başka nedenlere bağlı olduğundan ezeli ve ebedi, yaratılışmış olduğunu düşünseniz bile Tanrılı açıklamanın Tanrısız eşini kullanırsanız Tanrısız bir şekilde "Maddesel form ezeli ve ebedi." sonucuna da varabilirsiniz. Hatta bu ezeli ve ebedi maddesel form, bizim evrenimizin atası olduğu için beklediğiniz gibi davranmayabilir. Yani "Tanrı yoktur." önermesini çelişik ve yanlış yapacak bir şey yoktur.

Tüm Reklamları Kapat

Peki Tanrı dediğiniz şeyi baştan zorunlu olarak tanımlarsanız ne olur? Eğer ki ister maddesel form olsun, ister sonsuz döngü olsun, ister teistik bir Tanrı olsun, ister hiçlik olsun, ister her şey olsun. Bunları "Tanrı" sayıyorsanız ve akıl yürütmeden sadece Tanrı'nın çıktığını düşünüyorsanız, zaten çıkarsama sürecinde Tanrı'yı baştan varsaydınız demektir. Bu da çok şaşılacak bir şey değil. "Bence Tanrı var, demek ki var." demek ne kadar mantıklıysa bu da o kadar mantıklı. Aslında bu da yüklü soru ve döngüsel mantık hatası karışımı bir hata.

Eleştirileri veya savunuları sayfalarca uzatabilirsiniz ama daha temel mantıksal konularda bile sıkıntı varken gereksiz bir uzatma olur. Başka filozofların düşüncelerine geçmeden önce temel akıl yürütme ve mantıksal safsatalar konularına ağırlık vermek çok daha iyi olacaktır.

1,579 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Ö. Yıldırım. Zorunlu Varlık Nedir, Zorunsuz Varlık Nedir?. (20 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 20 Ocak 2021. Alındığı Yer: felsefe.gen.tr | Arşiv Bağlantısı
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Genç Mühendis
Genç Mühendis
248K UP
Düşünür

merhabalar Mansour Bonsour

bu zorunlu- zorunsuz varlık tanımlarını ibn-i sina yapmıştır, kendisi metafiziğe kafa yormuş ve birkaç felsefi düşünce ortaya atmıştır. ibn-i sina’ya göre zorunlu varlık, yokluğunu düşünmenin imkânsız olduğu varlıktır ve özü itibariyle zorunlu ile başkasına nisbetle zorunlu şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Özü itibariyle zorunlu varlık (vâcibü’l-vücûd bi-zâtihî), var olmak için herhangi bir sebebe muhtaç olmayan varlığı ifade etmektedir. ibn-i sina tanrının zorunlu varlık olduğunu savunmuştur, tanrısız hiç bir şey olamayacağını ileri sürer.

Tüm Reklamları Kapat

(bundan sonraki yazacaklarım kaynaktan bağımsız kendi düşüncelerimdir.)

maddenin yaratılmasının zorunluluğu argumanını açıkcası kendi içinde çelişkili buluyorum. o zaman tanrıyı kim yarattı sorusu aklıma geliyor neden tanrı yaratılmamıştır? cevap olarak yaratıcının yaratıcısı olmaz o ebediyen vardır deniliyor ama çelişki şura ki, madde de ebediyen var olabilir o zaman, neden bir varlık yaratılamıyor da madde yaratılmak zorunda kılınıyor? zorunlu varlık argumanı çelişkilidir. aksine tanrının insanlar tarafından yaratıldığına inanıyorum.

kendi düşüncemi söyliyim, insanların belli bir yaştan sonra olgunlaşmayı ve kendini geliştirmeyi bıraktığını düşünüyorum, ve bu kendini geliştirme yaşı geçmiş dönemlerde daha küçüktü, çünkü bilgi ve bilgiye ulaşmak daha zordu. taa ortaçağ zamanlarına gidersek eğer, ordaki insanların bir çocuktan çok da olgun ve akıllı olduklarını düşünmüyorum açıkcası. bu yüzden çevresindeki olayları anlamak için çocukça hikayelere başvurduklarına inanıyorum. şimşek çakınca bunun Zeus olduğuna, fırtınalarda Poseidon'un öfkelendiğini, olimpos dağının yukarısında tanrıların evi olduğuna inanılıyordu. çocuksu bir inanç ne sorgulama istiyor ne kanıt. gel zaman, git zaman bu hikayeler efsaneleşti ve bazı dinler için güzel malzeme oldu. yeni çıkan dinlerin hepsi antik hikayelerin bir farklı modelidir.

977 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Bilmiyorum. Link. (20 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 20 Ocak 2021. Alındığı Yer: istanbul.edu.tr | Arşiv Bağlantısı
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yakup Karabağ
Mühendis…

Zorunlu varlık kavramını en belirgin kullanan, açıklayan ve üzerinde çok ciddi düşünen il defa İbn-i Sina olmuştur. Daha sonra batılı filozofların bir kısmı da bu kavramı (Descartes, Spinoza vb) kullanmışlardır. Zorunlu varlıktan kasıt olmaması imkânsız varlıktır. İbn-i Sina iki grupa ayırmaktadır. Kendinden zorunlu varlık (Tanrı) ve başkasına nispeten zorunlu varlık olarak (evren ve evreni oluşturan madde). Kendinden zorunlu varlıktan kasıt hiç bir şart ve nedene bağlı kalmak zorunda olmadan olmasının mantıksal açıdan zorunlu olmasıdır. Bu konuda bugüne kadar ciddi eleştiriyi Sartre yapmıştır. Sartre’nin eleştirisi de birkaç noktadan, müslüman bilginler tarafından eleştirilmiştir. Zorunlu varlık felsefi bir kavramdır ve felsefi disiplin içinde ele alınarak tartışılabilir, Sartre’nin yaptığı gibi. Bilindiği gibi epistemoloji açısından bir çok önerme türü var, mesela üçkenin üç iç açısının olması gibi bir önerme basit önermedir. Basit önermeden kasıt ifadenin çıkarımının başka bir varsayıma, veya ifadeye ihtiyaç duymamasıdır ve bu ifade aslında matematiksel bir olguya dayanır. Üç iç açısısı olduğu için üçkendir zaten. Tersine bir önerme örneği olarak “üçkenin dört iç açısı olmadığının veya olamayacağının” ispatı istenebilir. İfade kendi başına mantıksal bir ifade ve ispatı mümkün olmayan bir önermedir. İspattan kastım tabi ki felsefi ve mantık bili açısından bir ispatı kastediyorum. Felsefe tarihine baktığımızda zorunlu varlık kabulü çok ciddi olarak tartışılmış ve özellikle İbni-i Sina tutarlı bir mantık zeminine oturtmuştur.. Genelllikle (Sartre vb bir kaç düşünür dışında) yapılan eleştiriler, felsefi ve mantık biliminden de uzak olunduğu ve zaten başından itibaren Tanrı yoktur önyargısıyla yapıldığı için konu anlaşılmamaktadır. İbn-i Sina’ya göre Madde (evren) de ikinci türden zorunlu varlık olup, var olması başka şartlara bağlı olduğu için ezeli ve ebedi olamaz. Ayrıca kavramın anlamı gereği hiç bir şart ve varlığa ihtiyaç duymadığından kendinden zorunlu varlık yaratılmaya da ihtiyaç duymaz. İnsanoğlu doğa ile ilgili bütün anlama çabasını uzam ve zaman kavramlarıyla düşünme alışkanlığına sahiptir. Bu alışkanlıklara sıkı sıkıya bağlı kalan bir insanın zorunlu varlık kavramını anlaması zor, hele bir de felsefeye uzaksa!

178 görüntülenme

Kaynaklar

  1. H. A. Öztekin. Hiç Kimse Görmek Istemeyen Biri Kadar Kör Olamaz - Ibni Sina: Çaglari Asan Bir Deha. ISBN: 9786053118886.
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close