pinoza descartes ve Leibniz yanında wolf hegel gibi filozoflar da da yeri bulunan oldukça geniş ve güçlü bir varlık tasnifi olarak devamlılık sağlar zorunlu , mümkün ayrımı günümüz de de o şekil de meraklılar alexander prussun bu konuda ki yazılarını ve onun inwagen,Kant ve schopenaur karşısında ki eleştirilere cevaplarını inceleyebilir. Bu tasnifin tanrı varlığına delil olma yönü ise kendi içerisinde ilişkili olduğu yeter sebep ilkesinin işlevine bağlı olarak değişir.
Her şeyden önce şöyle anlaşılması gerekir :
Varlıklar ikiye ayrılır. Varlığı kendisi olmasının gereği (zatı-kendi özü- gereği yani) ve kendisi olması gereği değil başka sebepten dolayı olanlar. Tasavvur edilebilecek üçüncü bir şık yoktur. Varlığı kendi zatı gereği olan şeye zorunlu varlık diyoruz olmayana ise mümkün varlık. Zatı gereği var olan hakkında ne düşünülemez? Zatının yok olduğu düşünülemez. Çünkü bu zat varlığı gerektirir onun üstüne yok olduğu mümkün bir senaryo kurgulanamaz. Ama zatı varlığı değil başka bir var edicinin zatının varlığını sağladığı şeyin yokluğunu düşünmek mümkün. Mesela Ahmet isminde bir insanın olmadığı bir evren düşünülebilir. Dolayısıyla bir çelişki doğurmaz. Yokluğu düşünülmeyen zorunlu varlık yokluğu düşünülebilir olan mümkün varlık sözününde anlamı ve tahlili kısaca budur. Burada mümkün varlığın varlığının zorunlu varlığı gerektirmesi şeklinde ilerlenir. Yani bütün varlıkların varlığa ve yokluğa eşit derece de uzak oldukları (çünkü ikisi içinde iki ihtimal net düşünülebilir) söylenir ve bütün varlıkların bunlardan ibaret olmasının imkansızlığı sonrası zaten mümkün varlığın eşit uzaklıkta olduğu ihtimallerden(varlık ve yokluk) birisi olarak açığa çıkması için bir tercih edici nedene ihtiyaç duydukları söylenir.
Zorunlu varlık olan şeyin zatını var olmak için bir sebep oncelemedigi için evveli olmayan yani öncesi olmayan dolayı geriye yönelik düşünülen her anda varlığı olan bir varlık olması gerekir ki bu durum da ezeli olur. Dolayısıyla başlangıcı ve sonu yoktur. Değişmez veya sınırlı değildir bu durumda sonsuza ulaşamaz ve sınırlı dolayısıyla yokluğunun dusunulebildigi bir an açığa çıkmış olur. Evren içinde mesela niye zorunlu varlık değil denilirse şekil ,uzam , değişim , zaman ve mekan sahibi olması gibi yüzlerce sebep öne sürülebilir
Zorunlu varlık varlığı zatı gereği olan olduğu için onun var edilmesi mümkün değil. Bu zorunlu varlık tanrı dedikten sonra bunu kim var etti diye sormak onun tanımını atlayıp soru sormaktir ki buna kategorilendirme hatası diyoruz. Mesela birisi karpuzu gösterip bu bir gündür dese ve bu hangi gündür diye bize sorsa onun tanımı gereği bir gün kategorisinde olmadığını söyleriz. Aynı şekilde tanımı gereği varlığı başka değil kendisi olması gereği zorunlu başlangıçsiz dolayısıyla ezeli bir şey içinde kim yarattı madem o her şeyi yarattı diye soru sorulmaz..var olmak onun zatının gerektirisidir. Zatı nitelikler de mesela böyledir. Su ıslaktir. Onu kim ıslattı o diğer şeyleri islatabiliyor? Cevap : kimse. Çünkü bu kendisinin olması gereği olarak açığa çıkar. Peki tanrının böyle başlangıçsiz olması mümkünse evren niye olmasın? Çünkü evren zorunlu varlık tanımına uymaz. Aslında imkan delili için değil kelam kozmolojik delil için bu soru doğrudur. Aslında bu imkan delili için denmesi gereken alem niye kendisinin yeter sebebi veya zorunlu varlık olamaz olmalıydı ki bunun sebeplerini onu sınırlayan onun parçalari için yokluk düşünulebilmesi ardişik bir neden örgüsü içermesi olsun yüzlerce sebep ekseninde zorunlu varlık tanımına aykırı özellik içermesi ile ispat edebilirsiniz.
Varlığı başka bir sebepten ötürü olan mümkün varlık ise ezeli olmak zorunda değildir.
İmdi burada şu bilinemli ezeli ve başlangıcı olmayan zorunlu varlık değişime uğramaz artmaz alamaz ama evren böyle degildir. Evrenin mümkün varlık olduğu ispat edildikten sonra bir yeter sebep açıklaması olarak zorunlu varlığa gidilir. ( Yani bu zat var olmak için başka bir sebebe muhtaç ve bu muhtacligi dolduran şeyin açıklanması gerekir) mümkün varlıklar silsilesi veya toplamı yine mümkün varlık olucak veya sonsuz nedensellik zinciri olup açıklama vermeyecek veya sonsuz tek bir mümkün gibi bilfiil sonsuz gerektirir hilbert oteli gibi saçma durumlar elde bırakacak olabilir dolayısıyla mümkün varlıklar varsa (en az bir tane) zorunlu varlık kesinlikle var olmalıdır.
Yüzeysel bilgiler ötesinde tam delili sizlere şöyle basitçe vereyim :
Değişim sonradan açığa çıkmanın ve Allah'ın varlığının delilidir.
1-) Her değişen artar veya azalır. Artan veya azalan sonsuza ulaşamaz. Dolayısıyla değişen sonsuz olamaz.
Her değişen sınırlıdır çünkü her değişim de yeni bir hal açığa çıkar sonsuz olana ise bir şey eklemek mümkün değildir. Her sınırlı olan ise sonradan açığa çıkmıştır. Varlığı sonsuz değildir.
Ayrıca değişim de öncelik sonralık vardır. Ezeli olan ise öncesiz olan demektir. Dolayısıyla değişen ezeli olamaz
2-) Değişim de sonraki hal bir önceki halin yokluğudur. Kendisine yokluk ilişen mümkün varlıktır. Dolayısıyla vacibul vucud zorunlu bir var ediciye dayanır.
Bunu şöyle anlatabiliriz " Bir şeyin varlığı ya kendi zatı (özü) gereğidir ya da başka bir sebepte ötürü zatı vardır. Varlığı başka bir sebepten olanın var olmadığı da düşünülebilir. Çünkü ona varlık veren sebep vermeyebilirdi veya o sebep var olmayabilirdi. Bu durumda zatı hakkında yokluk düşünülebilir olana mümkün varlık diyoruz. Varlığı zatı gereği olanın varlığı ise ezelidir. Bu zat hakkında yok olması düşünülemez. Çünkü yok olduğu da yine zata dair bir düşünce olacaktır ancak zatı varlık gerektirenin zatıni yok olması olarak düşünmek çelişkilidir. Yani var olduğu düşünülen her mümkün anda olan geriye yönelik sonsuz an tasavvur edilebilir olduğu için varlığı sonsuz olandır. Dolayısıyla varlığı kendi zatı gereği olan kadim ve yokluğu düşünülmez zorunlu varlıktır. Varlığı kendi zatı değil başka sebepten dolayı olan yokluğu düşünülebilir mümkün varlıktır. Bütün mümkün varlıklar kadim bir varlığa dayanır. Çünkü sadece mümkün varlıklar olsa hepsi birbirinin varlığına muhtaç var olmak için sonsuz bir zincir açığa çıkar. Bu da teselsül (sonsuz nedensellik zinciri) olur bu da imkansızdır. Sonsuz aşılamaz bu zincirde ki herhangi bir mümkün varlık ile bizim aramiz yine sonsuz olmalı ancak onun etken olması varlık için bu zamana ulaşmış olamaz çünkü aşması gereken zincir sonsuz dolayısıyla hiçbir şey açıklanmamış olur. Dolayısıyla bütün var olanlar mümkün varlık değildir ve zorunlu varlık vardır."
Tembih: Allah gibi alemde kendi zatı gereği vardır. Dolayısıyla alem zorunlu varlıktır. Dolayısıyla harici bir açıklamay ihtiyaç yoktur denemez. Çünkü alemin mümkün varlık olduğu değişmesi ile sabit oldu. Değişen şey zorunlu varlık olamaz. Değişen şeyin sınırlı olduğu açığa çıktı her sınırlı ezeli kadim ve sonsuz olmadığı için hakkına yokluk düşünülebilir mümkün varlıktır.Biz Allah değişimden münezzeh diyoruz. Dolayısıyla Allah gibi alem neden ezeli olamaz sorusunun cevabı alemin mümkün varlık olduğu ispat edilmiştir olucaktır.
"Allah Teâlâ ezelde var idi, cihetler olmadığı için hiçbir cihette değildi. Eğer cihetleri ihdas ettikten sonra onların içerisinde olmuş
olsaydı, üzerinde bulunduğu durum değişir ve intikal etmiş olurdu. Değişim ve intikal ise yaratılmışların alametlerindendir. Allah Teâla
tüm bunlardan uzaktı(İmam Baberti Tahavi Şerhi )"[1]
418 görüntülenme