Bu sorunun cevabı, soruya hangi yönden baktığımıza göre değişir. Klasik zombi anlayışında yer alan bir ölünün dirilmesi veya beyin hariçi nereden hasar alırsa alsın, hangi organ koparsa ya da zarar görürse görsün bundan etkilenmemesi kısımları tamamen konunun hikaye kısımları. Bunların gerçekleşme ihtimali bilimsel olarak mümkün değil ancak buna yakın varyantların var olması mümkün. Mesela vücuda doğru etkilere sebebiyet verebilecek bir virus veya benzer etkilere sahip bir yapının girmesi ölüyü tabi ki diriltemez ama klasik zombi anlayışındaki gibi, enfekte olma durumunda sağlıklı bilincin yitirilip anlamsız hareketler sergilemesine, vahşileşip çevresindekilere saldırmaya başlaması ve ısırma yolu ile öbür insanları da enfekte edebilmeleri mümkün. Bu hastalar hikayelerdeki gibi beyine hasar almadıkları harici ölümsüz olmama durumuna sahip olmasalar bile acıya karşı toleransları olup ölümcül bir darbe gelmediği sürece belli bir süre boyunca hasar alsalar bile hiçbir şey olmamış gibi davranabilirler. Ama tabi yaralanma esnasında ve belirli bir süreç boyunca etkilenmemiş gibi davransalar da hayati bir organ zarar görmüşse veya kan kaybı yaşıyorlarsa her insanın öldüğü gibi onlar da zamanla organ yetmezliğinden veya kan kaybından öleceklerdir.
Bunun dışında alıştığımız zombi kavramı günümüzde var olmasa da doğada zombi karınca gibi durumlar var olabilmekte. Kimi cordyceps mantarlarını tüketen bazı karıncalarda bu mantar türünün karıncalarda merkezi sinir sistemini ele geçirip, üreyip büyümesine uygun bölgelere doğru gitmesini sağlayıp, uygun ortamlara gelinince de karınca kendini o bölgeye sabitlemesini sağlayacak şekilde karıncayı kontrol ettiğini görebilmekteyiz. Tabi sonrasında da uygun ortama gelindiğinde bu mantar, karıncanın içinden filizlenip büyümeye başlar. Bu durum da karıncanın ölümü ile sonuçlanır.[1]
Kaynaklar
- Dr. Özlem Kılıç Ekici. Zombi Karıncalar. Alındığı Tarih: 16 Kasım 2014. Alındığı Yer: Tubitak | Arşiv Bağlantısı