İlk önce zekâ nedir ondan başlayalım;
Zekâ (Ruh Biliminde "anlak"), zihnin öğrenme, öğrendiğini uygulayabilme, yeni çözüm yolları bulabilme vb. yetenekleri kapsayan birleşimdir. Ayrıca zihnin algılama, bellek, düşünme, uslamlama¹, öğrenme gibi birçok işlevini içerir.
Zekâ ile ders başarısının pek bir alakası yok.
Yukarıda yaptığım tanıma bakarsak zekâ, ders başarısını çok etkilemiyor. Ancak, çabuk kavrama/öğrenme gibi şeyler zekânıza bağlı olarak değişebiliyor. Mesela siz çok zekisiniz ancak çalışmıyorsunuz; ben ise size nazaran daha düşük zekalıyım ancak daha çok çalışıyorum. Siz aynı konuyu birkaç günde öğrenirken ben, birkaç haftada öğreniyorum.
Gelelim "Zekâmızı arttırabilir miyiz?" konusuna.
Temelde zekâ doğuştan gelir ve büyük ölçüde kalıtımla belirlenir. Yapılan çalışmalarda çocuğun zekâsının, anne ve babasının zekâsının ortalaması olduğu (Biraz yüksek veya düşük olabilir.) saptanmıştır. Peki zekâmızı arttırabilir miyiz?
Açıkça söylemek gerekirse pek güvenilir kaynaklar yok. Ancak çevre faktörünü ele alalım:
Çocuklar zekâlarını düzgün bir şekilde kullanabilmek ve geliştirmek için zengin uyaranlı bir çevreye ihtiyaç duyar. Ancak çevrenin zekâyı etkileyip etkilemediği tam olarak bilinmemektedir. İlk yaşlarda anne ve babanın uyarması, ilgisi zekâyı geliştirebileceği gibi tam tersi yönde de etkileyebilir. Çocukların zeka gelişiminin yavaş olmasının genel sebebi ise eğitim seviyesi düşük anne-babanın çocuğuna yeteri kadar ilgi, uyaran vermediğidir. Bu nedenle çocukların -okul çağına gelene kadar- zekâ seviyeleri yavaş bir şekilde ilerler. Zekâmızın %75'i ilk 4 yaşımıza kadar olan süreçte oluştuğuna göre, anne ve babanın zekâ gelişiminde etkisi büyük.
Derslerde başarısız olmanın en büyük sebebi çalışmamaktır. Zekâ sadece başarının önemsiz bir adımı sayılabilir. Başarıya ulaşmanın tek yolu çalışmaktır, iyi çalışmalar.
SON
Kaynaklar
- Atalay Yörükoğlu, et al. Zekâyı Belirleyen Etkenler. Yayınevi: Özgür Yayınları. sf: 106-108.