The Guardian ‘ın haberini yaptığı bir araştırmaya göre dünyada her yıl 2.6 milyon çocuk gıda yetersizliğinden hayatını kaybediyor. Her dört çocuktan biri gıdasızlıktan kaynaklı olarak gelişemiyor. Açlıktan dolayı gelişemeyen çocukların %80’i ise dünyanın en fakir 20 ülkesinde yaşıyor. Öte yandan OECD’nin Eşitsizlik ve Büyüme konulu Aralık 2014 raporunda, gelir eşitsizliğinin dünya çapında artmasıyla endişelerin de çoğaldığı söyleniyor. Rapora göre en zengin yüzde 10’luk dilim ile en yoksul yüzde 10’luk dilim arasındaki uçurum son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda.
Gelişmiş bir kapitalist sisteme sahip olan ABD’de, endişe verici bir biçimde, çocukların %22 gibi büyük bir çoğunluğu yoksulluk içerisinde yaşıyor. Araştırmalar bu durumun; beyin gelişimi, duygusal sağlık ve akademik başarı gibi ölçekler üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler bırakabileceğini gösteriyor. 20 Temmuz’da JAMA Pediatrics ‘de yayımlanan yeni bir çalışma; yoksulluk içerisinde büyümenin beyinde hasara sebep olduğuna dair güçlü ve etkin deliller sağlıyor.
Yoksulluk içerisinde yaşayan küçük yaştaki çocuklar üzerine yapılan çalışmada, Luby ve arkadaşları, beyin yapısında meydana gelen ve depresyon, öğrenme güçlükleri ve stresle başa çıkabilme yetisindeki sınırlılıklar gibi hayat boyu devam edebilecek problemlere yol açabilen değişimleri belirlediler.
Öte yandan; çalışma, besleyici olan ebeveynlerin çocukların beyin anatomilerinde meydana gelen bazı olumsuz etkileri dengeleyebileceklerini gösteriyor. Elde edilen bulgular; ebeveynlerin –özellikle de yoksulluk sınırı altına yaşayanların– beslenme becerilerine dair eğitiminin çocukların bir ömür boyu faydasına olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırma; yoksulluğun gelişen bir beyin üzerindeki –özellikle de hipokampus üzerindeki– etkilerinin çarpıcı bir biçimde ebeveynlikten ve çocukların yaşadığı stresten etkilendiğini gösteriyor.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Bilim Fili. (11 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 11 Ocak 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı