Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Gizem Çetin
Gizem Çetin
119K UP
Üye 1 ay önce 1 Cevap
3

Yeterince bilinmeyen fakat ufuk açan düşünce deneyleri nelerdir?

Örneğin "Schrödinger'in Kedisi" kuantumun doğasını anlatan çok değerli bir düşünce deneyidir ve birçok insan tarafından bilinir. Peki bir kitaptan, bir internet sitesinden, bir profesörün konuşmasından ya da başka herhangi bir şekilde öğrendiğiniz fakat popüler bilim mecralarında fazla yer almayan, pek bilinmeyen düşünce deneyleri var mı? Herhangi bir alanda olabilir. Matematik, fizik, kimya ya da felsefe, hiç fark etmez. Paylaşın lütfen!
254 görüntülenme
Yeterince bilinmeyen fakat ufuk açan düşünce deneyleri nelerdir?
Yeterince bilinmeyen fakat ufuk açan düşünce deneyleri nelerdir?
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Emir Akbaş
Emir Akbaş
97K UP
Bilime meraklı bir genç... 1 ay önce

1. Cehalet Örtüsü

Bu düşünce deneyi adalet kavramlarını araştırmak amacıyla 1971 yılında John Rawls tarafından yazılan “A Theory of Justice” (Adalet Teorisi) adlı kitapta tasarlandı.

Diyelim ki siz ve bir grup insan yeni bir toplum kuracaksınız ve bu toplumun ilkelerine karar vermek durumunda kaldınız. Fakat hiçbiriniz o toplumda kim olacağınızı bilmiyorsunuz. Irkınız, gelir düzeyiniz, biyolojik cinsiyetiniz, toplumsal cinsiyetiniz, dininiz ve kişisel tercihleriniz. Bunların hiçbirini bilmiyorsunuz. Bu durumdayken ilkelere karar verdikten sonra kurduğunuz topluma dönüşeceksiniz.Bu toplum nasıl bir toplum olur? Bu şimdiki toplumumuz için ne ifade eder?Rawls, bu durumda kişisel çıkarımızı bilemeyeceğimizi ve bu yüzden onun peşinde koşamayacağımızı savunuyor. Rawls kişisel çıkarlarımız bize rehberlik etmediğinde hem ahlaki kaygılar hem de bizim için mümkün olan en kötü senaryoyu güvence altına almanın bir yolu olarak yoksullar için eşit haklara ve ekonomik güvenceye sahip adil bir toplum yaratmaya çalışacağımızı öne sürüyor. Öte yandan bu iddiaya katılmayanlar bu durumda sadece özgürlüğümüzü maksimize etmeye veya tam eşitliği sağlamaya çalışacağımızı öne sürüyorlar.

Tüm Reklamları Kapat

Bu deney, kişisel çıkarımızın adil bir toplumun önündeki engel olduğunu öne sürdüğü için toplumumuzun mevcut durumu hakkında soruları gündeme getiriyor.

2. Deneyim Makinesi

Robert Nozick “Anarchy, State and Utopia” kitabında bu düşünce deneyini öne sürdü.

Süper sinirbilimcilerin hayatınızın geri kalanında keyifli deneyimleri simüle edebilecek bir makine yarattığını hayal edin. Simülasyon ultra gerçekçi ve gerçeklikten ayırt edilemez. Olumsuz yan etkileri yoktur ve belirli zevkli deneyimler programlanabilir. Deneyimlenen zevk açısından makine bize birkaç yaşam süresinde mümkün olandan çok daha fazlasını sunar.Bu makineye girmemek için bir nedenimiz var mı?Nozick, makineye girmemek için bir nedenimiz varsa, zevkin tek iyi olduğu ve onu en üst düzeye çıkarmamız gerektiği fikri olan hedonistik faydacılığın yanlış olacağını savunuyor. Pek çok insan gerçek deneyimlere sahip olmaya veya bir şeyler yapmayı hayal etmektense yapan biri olmak ister. Sebebi ne olursa olsun eğer makineye girmezseniz tek iyi şeyin zevk olduğunu iddia edemezsiniz. Nozick, çoğu insanın makineye girmeyeceğini düşünüyor.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak karşı argümanlar da var. Bazı hedonistler insanların gerçekten makineye gireceğini veya şu anda içinde bulunduğumuz gerçekliği diğerlerinden daha önemli olarak görmemize yol açan bir önyargımız olduğunu iddia ediyorlar. Her iki durumda da bu düşünce deneyi sadece zevk istediğimizi iddia edenler için bir sorun teşkil ediyor.

3. Mary’nin Odası

Felsefeci Frank Jackson bu düşünce deneyini 1982 yılında ortaya attı ve bu deney bilginin doğası hakkında bazı sorular ortaya çıkardı.

Mary siyah-beyaz bir odada yaşıyor, siyah-beyaz kitaplar okuyor, fizik ve biyoloji alanlarında renkli görme hakkında şimdiye kadar keşfedilen her şeyi öğrenmek için yalnızca görüntüleri siyah-beyaz gösteren ekranlar kullanıyor. Bir gün bilgisayar ekranı kırılıyor ve kırmızı rengi gösteriyor. İlk kez kırmızıyı görüyor.Yeni bir şey öğrenmiş olur mu?Eğer öğreniyorsa o zaman qualia (deneyimin öznel ve biricikliği ima ediliyor) vardır çünkü Mary’nin rengi görmeden önce deneyim dışında bütün olası bilgilere erişimi vardı ama yine de yeni bir şey öğrendi.Bu deneyin bilgi ve zihinsel durumların ne olduğuyla ilgili sonuçları vardır. Çünkü yeni bir şey öğreniyorsa Mary, o zaman zihinsel durumlar, renk görmek gibi, tamamen fiziksel gerçeklerle açıklanamaz. Daha fazlası olmalı, öznel ve deneyime bağlı bir şey.Yeni bir şey öğrenmiyorsa o zaman fiziksel gerçekleri bilmenin bir şeyler deneyimlemekle aynı olduğunu her yere uygulamamız gerekir. Örneğin ekolokasyon hakkında her şeyi bilmenin onu kullanmanın nasıl bir şey olduğunu bilmeye benzer olduğunu söylememiz gerekir.Yazar daha sonra fikrini değiştirdiği ve Mary’nin kırmızıyı görmesinin qualia’nın var olduğuna kanıt olarak sayılamayacağını öne sürdüğü için bu deney listedeki diğer deneylerden farklı bir yerdedir. Öte yandan deneyin ortaya koyduğu problemler geniş çapta tartışılmaya devam ediyor.

4. Buridan’ın Eşeği

Bu deneyin varyasyonları Antik Çağ’a kadar uzanıyor. Deneyin formülasyonuna determinizm hakkındaki görüşleri alay konusu olan filozof Jean Buridan’ın adı verildi.

Tam olarak özdeş iki saman balyası arasına yerleştirilmiş bir eşek düşünün. Eşeğin özgür iradesi yoktur ve daima akılcı şekilde hareket eder. Fakat iki balya da eşit uzaklıkta olduğundan ve aynı besin değerini sunduğundan iki seçenekten biri diğerinden daha iyi değildir.Nasıl seçebilir? Seçecek mi yoksa açlıktan ölene kadar hareketsiz mi duracak?Hangi eylemin daha rasyonel olduğuna veya diğer çevresel etkenlere göre seçimler yapılırsa eşek hangisini yiyeceğine karar vermeye çalışırken açlıktan ölecektir çünkü her iki seçenek de eşit derecede rasyonel ve birbirinden ayırt edilemez. Eğer eşek bir seçim yaparsa o zaman durumun rasyonel gerçekleri, sonucu belirleyen tek şey olamaz. Dolayısıyla bazı rastgele şans unsurları veya özgür irade söz konusu olabilir.Eşeğin sonsuza kadar hareketsiz kalacağını varsaymak saçma göründüğünden bu deney determinist teoriler için bir sorun teşkil eder. Deterministler eşeğin ortaya çıkardığı bu sorun konusunda bölünmüş durumdalar. Spinoza eşeğin hareketsiz kalacağını reddetmiştir, diğer deterministlerin çoğu ise eşeğin açlıktan öleceğini kabul etmiştir çünkü onlar daima bir seçimin onu diğerinden ayıran bir unsuru olduğunu savunurlar.

5. Kurtarabileceğin Hayat

Bu deney ünlü faydacı düşünür Peter Singer tarafından Peter Singer tarafından yazılmıştır.

Sokakta yürüdüğünüzü ve o sırada gölde boğulan bir çocuk gördüğünüzü hayal edin. Yüzebilirsiniz ve hemen harekete geçerseniz onu kurtarabilecek kadar yakınsınız. Fakat bunu yapmak pahalı ayakkabılarınızı mahveder. Bu durumda çocuğu kurtarmak için hala bir yükümlüğünüz var mı?Singer’a göre var, ölmekte olan bir çocuğun hayatını kurtarmak senin sorumluluğun ve ayakkabının fiyatının hiçbir önemi yok. Singer ile aynı fikirdeyseniz bu durumda şu soruya cevap vermelisiniz:İhtiyacı olan bir çocuğun hayatını kurtarmakla yükümlüyseniz önünüzdeki bir çocuğu kurtarmakla dünyanın öbür ucundaki bir çocuğu kurtarmak arasında temel bir fark var mı?Singer “The Life You Can Save” kitabında önünüzde boğulan bir çocukla uzak bir ülkede açlıktan ölen bir çocuk arasında ahlaki bir fark olmadığını savunuyor. Deneydeki harap olan ayakkabıların maliyeti bir bağışın maliyetine benzer. Yakındaki çocuğu kurtaracaksan uzaktaki çocuğu da kurtarmalısın. Peter Singer bu konuda harekete geçmiş ve insanların işini en iyi yapan hayır kurumlarına bağış yapmasına yardımcı olmak için bir program başlatmıştır.Elbette bunun da karşı argümanları var. Karşı argümanların çoğunda boğulan bir çocuğun açlıktan ölmek üzere olan bir çocuktan farklı durumda olduğunu ve farklı yükümlülükler getiren farklı çözümler gerektirdiği öne sürülüyor.

Tüm Reklamları Kapat

6. Bataklık Adam

1987 yılında Donald Davidson tarafından yazılan bu düşünce deneyi kimlikle ilgili soruları gündeme getiriyor.

Bir gün bir adamın yürüyüşe çıktığını ve bu esnada bir şimşeğin onu parçalara ayırdığını varsayalım. Aynı anda bir şimşek bataklığa düşmüş ve bir grup molekülün biraz önce çarpılan adamı oluşturan modelde kendiliğinden yeniden düzenlenmesine yol açmıştır. Bu Bataklık Adam, çarpılan adamın beyninin, anılarının, davranış modellerinin tam bir kopyasına sahiptir. Gününü yaşar, çalışır, adamın arkadaşlarıyla vakit geçirir ve adamdan ayırt edilemez.Bataklık Adam parçalanmış adamla aynı kişi midiri?Davidson’a göre hayır. Fiziksel olarak aynı olduklarını ve hiç kimsenin fark etmeyeceğini fakat aynı geçmişi paylaşmadıklarını ve bu yüzden de aynı olamayacaklarını savunuyor. Örneğin Bataklık Adam parçalanmış adamın arkadaşlarını hatırlayacak olsa da onları daha önce hiç görmedi. Onları başka biri gördü ve Bataklık Adam’ın sadece onlara dair anıları var.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak bu deneydeki iki karakterin farklı olduğu fikrine itirazlar var. Bazıları Bataklık Adam ve orijinal kişinin aynı zihinlere sahip olduğunu ve bu yüzden de aynı kişi olacağını iddia ediyor. Filozof Daniel Dennett’in de dahil olduğunu diğer bir kesim ise tüm deneyin gerçeklikten anlamlı olamayacak kadar uzak olduğunu iddia ediyor.Bu deney Star Trek’te görüldüğü gibi ışınlanma ve beyinlerini bir bilgisayara indirmek isteyenler için sorun yaratıyor. Her iki durum da birinin yaratılmasına ve diğerinin kaybolmasına dayanır fakat ikinci versiyonunuz hala siz misiniz?

7. Thomson’ın Kemancısı

Bu deney, Judith Thomson tarafından 1971 yılında yazarın “A Defence Of Abortion” adlı makalesinde yazılmıştır.

Sabah uyanıyorsunuz ve kendinizi yatakta baygın bir kemancıyla sırt sırta buluyorsunuz. Baygın kemancı ünlü biri. Bu kemancının ölümcül bir böbrek rahatsızlığı bulundu ve Müzik Severler Derneği mevcut tüm tıbbi kayıtları gözden geçirdi bu buldu ki yardımcı olabilecek doğru kan grubuna tek başına sahipsiniz. Bundan dolayı sizi kaçırdılar ve dün gece kemancının dolaşım sistemi sizinkine bağlandı. Böylece böbrekleriniz hem onun kanını hem de sizin kanınızı temizleyebilir. Bu durumda sizden bağlantısı kesilirse ölecektir; fakat dokuz ay içinde hastalığından kurtulacak ve sizden güvenli bir şekilde ayrılabilecektir.Müzisyeni yaşatmakla yükümlü müsünüz? Yoksa ondan ayrılmak isteyip ölmesine izin mi verirsiniz?

Tüm Reklamları Kapat

Birkaç mükemmel düşünce deneyi olan Thomson, kemancıyı yaşatmakla yükümlü olmadığınızı söylüyor. Kemancının insan hakları olmadığı için değil, sizin bedeniniz ve sağladığı yaşamı koruma işlevleri üzerinde hiçbir hakkı olmadığı için. Thomson daha sonra bir fetüsün başka bir kişinin vücudu üzerindeki haklardan yoksun olduğunu ve herhangi bir zamanda alınabileceğini (kürtajı kastediliyor) iddia ederek fikrini daha da genişletiyor.Fakat Thomson’un bu argümanında ince bir çizgi var. Thomson kemancıyı öldürmeye hakkınız olduğunu söylemiyor, sadece hayatta kalmak için sizin vücudunuzu kullanmasını engellemeye hakkınız olduğunu söylüyor. Bunun sonucunda kemancının ölmesi sizin önleme yükümlülüğünüzün olmadığı ayrı fakat bağlantılı bir olay olarak görülüyor.[1]

Kaynaklar

  1. B. çakan, et al. Öncül Analitik Felsefe Dergisi. (29 Mart 2021). Alındığı Tarih: 3 Nisan 2025. Alındığı Yer: Öncül Analitik Felsefe | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close